Ve Klarnet…

Yoksul bir çocuğun parmaklarında,

oyuncağa dönüşmüş bir nefes.

Sokağın tozunu, gözyaşını, kahkahasını taşır.

Hüzünle sevinci aynı anda dillendirir.

Ve Piyano…

Salona hapsolmuş bir dev.

Beyaz yakalı çocukların uslu oyun arkadaşı,

düzenin sesi, disiplinin melodisi.

Sokağa çıkamaz,

sokağın dilini bilmez.

Ve Futbol…

Dört taşla kurulmuş bir hayal.

Çocukların çıplak ayaklarıyla büyüttüğü

bir kahkaha topu.

Yoksulluğun ortasında bile

oynanabilen bir özgürlük.

Ve Tenis…

Kort ister, raket ister, ayakkabı ister

Bir ayrıcalığın sporu

Sokağa sığmaz,

sokağı hiç çağrıştırmaz.

Ve Gazze…

Orada ne klarnet var, ne piyano.

Ne futbol sahası, ne tenis kortu…

Orada çocukların sokağı bombalarla parçalanmış,

oyunları açlıkla yarıda kalmış.

Onlar yine de

vatanlarını savunuyor,

bir gün özgürce koşacakları bir sokak hayaliyle

kan veriyor.

Oysa biz biliyoruz:

Sanat da oyun da ancak

her çocuğun yaşama hakkıyla mümkündür.

Klarnetin sesi, futbolun kahkahası,

piyano tuşları, tenis raketinin şakırtısı…

Hepsi anlamını yitirir,

bir tek çocuğun gülüşü sustuğunda…

Vesselam...