Festivaller bir yörenin tanıtımı için önemli organizasyonlardır. Özellikle uluslararası festivaller, yurt dışında o yörenin adının duyulması için kaçınılmaz fırsatlar yaratmaktadır.

Yerel yönetimler tarafından doğru bir şekilde kullanıldığı zaman hem o yöre için hem de festivali ziyaret etme fırsatı yakalayan insanlar için bir kazanım oluşturmaktadır. Günümüzde, İspanya’nın Valencia bölgesindeki Domates Festivali, İtalya’nın Venedik Festivali, Fransa’nın Cannes Film Festivali, adından başarı ile söz ettiren uluslararası festivallerden sadece birkaçıdır. Ülkemizden de Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni bunlara ilave edebiliriz.

Benim de Finike’de katıldığım iki tane uluslararası adı ile düzenlenmiş festival var. Birincisi Belediye tarafından organize edilen Uluslararası Finike Portakal Festivali, bir diğeri ise Finike’mizin yetiştirdiği Ressam Mahmut Dündar ve Ressam Hatice Bahçeci Dündar’ın küratörlüğünde gerçekleştirilen Uluslararası Finike Sulu Boya Festivali’dir. 

Öncelikle bir festivalin uluslararası kimliği kazanması için, o festivalin uluslararası arenada tanınması, yurt dışından katılımcılarının olması, yöreyi yurtdışına tanıtması ve o yöreye prestij kazandırması gerektiğini belirtmek isterim. Her ne kadar içinde uluslararası kelimesi geçse de maalesef Portakal Festivalimiz uluslararası kriterleri yerine getirememektedir. Portakallardan yapılan heykeller, akşam konserleri, yemek yarışmaları, alışveriş ve eğlence için kurulan panayır yerleri bir festival havasında olsa da uluslararası festival tanımına uymamaktadır. Elinde coğrafi işarete sahip Finike portakalı gibi bir ürünle dünyada ödüller almış, bununla beraber tarihi ve coğrafi zenginliklere sahip bir ilçe, kendini uluslararası festivaller sayesinde daha iyi tanıtabilme yeteneğine sahip olmalıdır.

Bir diğer tarafta ise Ressam Mahmut Dündar ve Ressam Hatice Bahçeci Dündar’ın kişisel gayretleri ve değerli Finikeli iş insanlarının sponsorluk katkılarıyla gerçekleştirilmiş olan uluslararası sulu boya festivali, birtakım eksikliklerine rağmen uluslararası kriterleri kısmen karşılamaktadır. Davet ettikleri uluslararası sanat camiasında tanınan ressamlar, Finike’nin adının dış basında geçmesini sağlamışlardır. Sosyal medyada on binlerce takipçileri olan bu sanatçılar sayesinde Finike’miz birçok kişi tarafından keşfedilmiştir. Bunun en güzel örneği olarak Hintli Ressam Prafull Sawant’ın sulu boya festivaline iştirak etmesiyle, Hint yazılı basınında Finike’den söz edilmesini gösterebiliriz.

Festivallerimizin uluslararası sıfatının içinin doldurulabilmesi ve uluslararası arenada daha çok ses getirebilmesi için yapılması gerekenlerin başında, yerel yönetimin ve yöre halkının bu festivalleri sahiplenmesi gelmektedir. Daha kapsamlı tanıtımlar yapılmalı, profesyonel organizasyon firmalarının desteği alınmalı, yurt dışından daha çok konuklar ve konuşmacılar davet edilmeli, Türkiye’den konu ile ilgili yazarlar ve gazetecilerin festivale iştiraki sağlanmalıdır. Festivallere ait sosyal medya hesapları oluşturulmalı ve yıl boyunca aktif bir şekilde kullanılmalıdır. Yurt dışındaki fuarlar ve reklam ajansları ile anlaşıp festival tanıtımı yapılmalıdır. Çevre iller ve ilçelerdeki belediyeler ve sivil toplum kuruluşları ile daha çok iş birliği içinde olunmalıdır. Portakal festivali için tanınmış mutfak şefleri ve üreticiler etkinlikte bir araya getirilmelidir. Gastronomi turizmi kapsamına da giren bu festivalde, dünyaca ünlü Finike portakalının en iyi biçimde tanıtılabilmesi ve etkinliklerin daha iyi yapılabilmesi için hasat mevsiminin verimli olduğu zamanlar seçilmelidir.

Eğer yukarıda yazılanları doğru ve etkili bir şekilde festivallerimizde uygulayabilirsek, Finike’ye gelen yerli ve yabancı turist sayısının artmasını, yörenin sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kalkınmasını, ilçenin destinasyon olarak markalaşmasını ve en önemlisi Finike’nin uluslararası arenada tanıtılmasını sağlayabiliriz.

Son olarak tamamen kişisel gayretleri ile Finike’mizi uluslararası sulu boya festivali ile dünya sanat çevrelerine tanıtmaya çalışan Ressam Mahmut Dündar ve Ressam Hatice Bahçeci Dündar’a teşekkür eder, bu tip konulara ilgi gösterecek Finikeli hemşerilerimize örnek olmasını dilerim. Bütün bu yapılan çalışmaların sonunda kazanan Finike ve Finike halkı olacaktır.