Kumluca bugün hâlâ Türkiye’nin en güçlü tarım merkezlerinden biri. Üretiyoruz, çabalıyoruz, alın teri döküyoruz ancak artık sadece tarıma yaslanarak ayakta kalamayacağımız gerçeği kapımızda duruyor. Çiftçinin yükü artıyor, maliyetler yükseliyor, su sıkıntısı büyüyor, üretici kazanamıyor. Tarımdaki her sarsıntı ise doğrudan çarşıya, ticarete ve tüm Kumluca ekonomisine yansıyor.

Kısacası… Tarım tek başına Kumluca’yı geleceğe taşıyamaz.

Artık yeni bir ticari vizyona, yeni sektörlere ve yeni projelere ihtiyacımız var.

BİTMEK BİLMEYEN ÇİFTÇİ SORUNLARI ARTIK BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

Seracılık maliyetleri son yılların en yüksek seviyesinde. Mazot, gübre, fide, ilaç, işçilik…Her kalem üreticiyi tüketiyor.

Üretici kazanamıyor, ürettiği ürünün karşılığını alamıyor. Pazar fiyatları ile maliyetler arasındaki uçurum üreticiyi her geçen gün üretimden uzaklaştırıyor.

Bu tablo sadece çiftçiyi değil, tüm Kumluca’yı sallıyor. Çünkü Kumluca’nın ticaretinin %80’i tarıma bağlı.

GÖRMEZDEN GELİNEN BÜYÜK TEHLİKE: SU KRİZİ KAPIDA

Bugün çok kişi farkında olmayabilir ama Kumluca’nın en büyük sorunu su olacak.

İçme suyu yetersizliği ve tarımsal sulama krizi her yıl kendini daha ağır hissettiriyor.

Yeraltı su kaynakları hızla azalıyor.

Sulu tarım giderek daha maliyetli ve daha riskli hale geliyor.

Bu nedenle kapalı üretim sistemlerine geçiş artık bir seçenek değil, zorunluluk.

KAPALI ÜRETİM SİSTEMİ: HEM ÇÖZÜM HEM ZORUNLULUK

Dünya artık açık alanda üretimi terk ederken biz hâlâ 20–30 yıl önceki sistemle devam ediyoruz.

Kapalı sistem, iklim kontrolü, modern sulama ve enerji verimliliği artık tarımın bel kemiği.

Bu dönüşüm yapılmazsa:

Üretim düşecek, Kalite kaybı artacak, Su tüketimi sürdürülemez hâle gelecek,Üretici tamamen tükenme noktasına gelecek.

Devlet desteklerinin kapalı üretim sistemine yönlendirilmesi, üreticinin bu dönüşüm için finansal olarak desteklenmesi artık şart.

KOOPERATİFLEŞME VE YENİ SERACILIK KANUNU ŞART

Üreticinin tek başına ayakta kalması gün geçtikçe zorlaşıyor.

Kooperatifleşme bu bölgenin hayati meselesi.

Bugün birkaç büyük firma fiyatı belirliyor, üretici ise kaderine teslim oluyor.

Bu yapı sürdürülebilir değil.

Yeni bir seracılık kanunu ile:

Üretici korunmalı

Maliyetler denetlenmeli

Üretici birlikleri güçlendirilmeli

Bölgesel ürün planlaması yapılmalı

Arz-talep dengesi sağlanmalı

Kumluca’nın tarım ve ticareti 3–5 kişinin eline bırakılamaz.

Bu sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyolojik bir sorun hâline gelir.

TARIMDAKİ HAREKETLİLİK DURUNCA İLÇE TİCARETİNİN DURMAMASI İÇİN NE YAPMALI?

Kumluca’nın geleceği için mutlaka tarım dışında da ticaret lokomotifleri oluşturmak zorundayız. İşte uygulanabilir bazı proje örnekleri:

1. Tarım Teknolojileri OSB’si

Seracılık makineleri, sulama sistemleri, tarım yazılımları…

Kumluca, tarım teknolojilerinin üretildiği bir merkez olabilir.

2. Agro-Turizm ve Yayla Turizmi

Mavikent, Adrasan, Beydağları…

Tarım + turizm entegre edilirse Kumluca dört mevsim gelir elde eder.

3. Paketleme, İşleme ve İhracat Merkezleri

Ürün sadece kasaya girip çıkıyor.

Oysa domatesten sos, biberden salça, meyveden reçel yapılarak katma değer 5 kat artırılabilir.

4. Genç Girişimci Ticaret Merkezi

Kumluca’nın gençleri girişimci fakat alan bulamıyor.

Teknoloji, e-ticaret ve tasarım alanında merkez kurulmalı.

Kumluca’nın Ekonomisi için Yeni Bir Yol Haritası Şart

Eleştiri tamam…

Ama çözüm üretmek artık hepimizin görevi.

Kumluca büyüyor, değişiyor ve dönüşüyor.

Fakat bu dönüşümün doğru planlanmaması hâlinde tarım çöküyor, ticaret duruyor, esnaf kepenk kapatıyor.

Kumluca’nın geleceği için bugünden adım atmalı, yeni bir ekonomik vizyon belirlemeliyiz.

Tek dayanağımız tarım olamaz; tarımı güçlendirirken yeni sektörler yaratmak zorundayız.

Bu ilçe bunu hak ediyor.

Bu halk bunu hak ediyor.

Gelecek nesiller bunu hak ediyor. Saygılar…