Türkiye’de 30 milyon parselde 3 milyon Çiftçimiz var.

Yurdumuzun örgütlenmemiş, en kalabalık kesimi, üreten Çiftçimiz diyebilirim. Vatanın her köşesine dağılmış, birçok meslek grubunun olamadığı yerlerde çiftçilerimizi görebiliriz. Ama bir o kadar da birbirinden bağımsız, habersiz ve yalnız çiftçilerimiz.

Türkiye’de Üç milyon tarım işletmesi var. Her sene bereketli bir yıl olsun diye söyleyip, Ya nasip dediğinde çiftçi; Türkiye’de yaklaşık otuz milyon bağımsız karar alınıyor. Dolayısıyla böylesine bir arz, taleple bire bir örtüşmüyor.

Böylesine; birbirinden habersizliğin, ortak karar alamamanın, bu birlikteliği sağlayacak projelerin askıda kalmasının, tarım bakanlığı gibi en stratejik yerin sürekli değişiyor olması, eskiye nazaran ekilen ürün çeşidinin artması, doğru kooperatifçiliğin yaygınlaşamaması gibi etkenler sonucu,

günümüzde, gıda fiyatları tartışmalarının ve karmaşasının içinde bulduk kendimizi.

Dünya tarihinde tarımın ilk yönetildiği ve doğduğu topraklar Anadolu. Günümüzde de tarımı doğru yönetmeyi başarabilirsek, arz İle talep arasındaki örtüşmeyen ürün uyumunu yakalayabilirsek Anadolu tekrar tarımıyla, tarımın doğru yönetimiyle dünyanın gündemine gelecektir. Çünkü bu bereketli topraklar o potansiyele sahip.

30 Milyon parseldeki 3 milyon Çiftçinin bağımsız kararlarını da bir dengeye koyabilecek olan bir Proje Tarım Bakanlığınca 2008 yılında başlatıldı aslında. TARBİL(Tarım izleme ve bilgi sistemi). Başlıca hedefi pulluk değen her toprağın kayıt altına alınması idi. Çünkü her Çiftçinin tapusu, ÇKS kaydı yoktu. Ya da Çiftçinin parselleri küçük ya da çok hisseli idi. Bu nedenlerle Çiftçinin teminatı da olmadığı için, tarım için ayrılan ucuz kredilere Çiftçi ulaşamıyordu. Krediler; Müteahhitlere, kuyumculara vs teminatı olan diğer meslek erbaplarına ulaşıyordu. TARBİL Projesi ile Çiftçinin yeri tapusuzda olsa tarım yapılan yerler izlenecek ve orada tarım yapılıyorsa, pulluk toprağa değiyorsa o Çiftçi de kendine ayrılan ucuz krediye ulaşabilecekti. Atıl görünen parseller sisteme girilecek, çiftçinin bu yerleri sigorta ettirme imkanı doğacaktı. Bu küçük örneği Tarbilin getirilerinden sadece biri olarak verebiliriz. Bilinmeyen sebeplerle, en son Mehdi Eker in bu projeye desteklerinden sonra bu projeye verilen önem azalarak sürdü. Mehdi Eker Tarım Bakanlığı bürokrasisinden ve tarımın içinden gelen biriydi. Mehdi Bey ve ekibi başarılı çalışmalar yapsa da, sürekli değişen tarım bakanlığı döngüsü içerisinde Tarbil Projesi de nadasa bırakılmış oldu. Bu dev proje şu an Tarım Bakanlığının Raflarında bekletiliyor.

Tarbil ile ilgili kısaca teknik bilgi: Ülke genelinde; uydu görüntüleri ile entegre, 400 adet zirai-meteorolojik gözlem istasyonları kuruldu. Rüzgar hızı, nem, iklim koşulları, toprak sıcaklığı gibi 39 farklı parametrenin kaydedildiği bu istasyonlardan kameralar ile canlı görüntü alınarak veri temin ediliyordu. Ülke genelinde 12 milyon noktanın her birinde saatte iki defa 120’den fazla parametre hesaplayabiliyordu.

Tarbil Projesi ile; devlet bölgenin koşullarına, meteorolojik durumuna, genel talebe göre Çiftçinin ne ekeceğine ilişkin destek verecek ve yönlendirici olacaktı.

Çiftçimizin de Tarbil gibi Bakanlığın bilişim ve teknolojik projelerine destek vermesi gerekir. Çiftçimiz de Tarbil projesinde yetkililere gerekli desteği göstermedi. Çiftçi de devlet bizi kayıt altına alıyor, bizden vergi almak için bir çalışma bu diyerek, endişelerde bulundu, bilgi paylaşmak istemedi. Biz Çiftçiler de burada bir öz eleştiri yapmalıyız. Ama iş işten geçmiş değil, Örneğin Tarbil projesini Çiftçimiz, tüketiciler tekrar gündeme getirirse atıl durumdan çıkarılıp, Çiftçinin hizmetine sunulabilir. Çiftçimiz bu bilişim sistemine kolayca entegre olabilir. Çoğunluk Çiftçimiz cep telefonu kullanıyor. Banka işlemlerini yaptığı gibi mobil olarak bunu da yapabilir.

2021 Türkiye’sinde tarımı doğru yönetebilmek için; tarımda bilişim teknolojilerini kullanmak zorundayız. Tarımsal Planlama yapmazsak; Çiftçi gelirlerindeki yıllık gelir farkı yani gelir riski çok artıyor. Örneğin Antalya Kumluca’daki bir Çiftçi 2 ayrı yıl gelirini karşılaştırdığında %50 lik bir fark görebiliyor. Bu dengesizlik Çiftçileri gelir azlığından daha çok rahatsız etmektedir.

Bu gelir dalgalanmalarını kırmak için Çiftçimiz Tarımda bilişim sistemlerini kullanmaya başlamalı ve Tarbil gibi Projelere karşı önyargılı olmamalı ve desteklemeli.

Barış AYDOĞDU