Geçen hafta tam bayram kutlama günüydü ama bazı mazeretlerimden ötürü yazamadım. Tabii benim köşemin adı AKLIMA GELDİKÇE onun için ara sıra böyle kaytarmalar oluyor.
Bir hafta gecikmelide olsa Bayramla ilgili birkaç kelam edip, geçmişte olsa bayramınızı kutlamak istedim.
Bilindiği gibi ulusların iki bayramı vardır. Dini bayramlar, milli bayramlar. Her iki bayramında insanlar üzerinde ayrı ayrı etkileri vardır.
Dini Bayramlar;
İnsanların bir birini hatırladığı hoş görünün hakim olduğu dargınlıkların bittiği büyük küçük ziyaretlerin yapıldığı velhasıl iyiliklerin olduğu bayramlardır. Biz bu gelenek ve görenekleri bırakıp çocuklarımıza bu bayramı tatil olarak gösteriyoruz. Yani birkaç yıl sonra artık bayramlar tatil demek olacak.
Milli bayramlar;
Ülkemizin kurtuluşunun belli günlerinde yapılan bayramlardır. Bu bayramlar coşku içinde tüm halkımız tarafından kutlanması gerekirken maalesef okullarımızdan birkaç öğrencimizin katılımı ile bayram etkinlikleri tamamıyla milli eğitim teşkilatının üzerine yıkılmış vaziyettedir. Halkın ve mesleki kuruluşların hiçbir katkısı yoktur. Bu bayramlarda çocuklarımız tarafından tatil olarak görülmektedir.
Bu yazımda sadece bayram kutlamayı düşünmüştüm ama birazda gördüğüm tehlikeyi sizlere aktarmak istedim.
Bu bayramlara çok ihtiyacımız olan şu günlerde çocuklarımıza örnek bir gelenek bırakalım diye düşünürken. Kültürünü Bilmeyenin Kültürünü Başkası yönlendirir, Tarihini bilmeyenin coğrafyasını başkası çizer düşüncesi ile Kurban Bayramınızı kutluyor saygılar sunuyorum.
HOŞÇA KALIN, DOSTÇA KALIN, BAYRAM TADINDA KALIN……
NİCE BAYRAMLARA….
