Kumluca, sadece en verimli toprakların merkezi değil aynı zamanda daralmış ve siyasal gerilimlerin ve hizipçi yapıların da sürekli meyve verdiği bir yer. İşte bu toprakta, CHP'nin yerel örgütü uzun süredir ciddi bir kimlik bunalımı yaşıyor. Bu bunalımın merkezinde de vesayetin belirlediği yapı bulunuyor…
Partinin merkezle ilişkilerinde uyumlu görünse de, Kumluca özelinde halk tabanıyla bağ kurma konusunda yetersiz kalıyor... Buram buram vesayet kokan yapılarda bürokrat bir kimlik belirleyici oluyor. Böylelikle de; siyaseti daha yukarıdan bir yerden okumaya çalışılıyor. Bu da yerel dinamiklerle çatışmasına zemin hazırladığı gibi teşkilatın da pozitif olarak iş yapmasının önüne geçiyor… Geniş halk kitleleriyle de bağını kuramıyor…
İki ilçe başkanıyla yaptığım görüşmenin ana fikirlerini böyle belirledik…
Özellikle Ramazan Savran dönemindeki uygulamalar partinin niteliksel yönüne vurgu yaparken kendi yerel dinamiklerin devreye sokulmasıyla da ne kadar ciddi ve aktif parti yönelimlerinin ileriye doğru evirildiğini görüyoruz… Özellikle aynı bölgenin ilçe başkanlarıyla yapılan aylık toplantıların ne kadar da olumlu sonuçlandığını görüyorlar ve bu birlik ve beraberliklerini hizmetle taçlandırırken, il yönetimlerinin bu birliktelik ve beraberlikten ne kadar da KILLANDIKLARINI anlatırken aynı zamanda da neler olup bittiğine yönelik olarak da bir temsilci göndermeyi de ertelemiyorlar…
Elbette Savran ve ekibinin gücü sokaktan ve halktan geliyor…
Kendisi gibi olan örgütler asla vesayetin altına sığınmazlar ve birilerinin borazanlığını da yapmazlar… Arif Kocacık’da bu yönetimin ilçe sekreterliğini yapar… Halkla içli dışlı olmanın capcanlı örneğini buralardan felsefi olarak kavrar… Her iyi işleyen bir mekanizmaya çelme takmak bu partinin geleneksen davranışlarında bulunur…
Kişisel çıkarlar ve politik baskı kanallarıyla bu beraberlik birilerini her nedense ürkütür… Fakat bu gücün örgütsel yapıyı istikrarsızlaştıran, hizipçiliği körükleyen bir yönü olduğu biline biline hayata geçirilir…
Arif Kocacık CHPnin yerel iktidar olduğu bir dönemin bir parcasında ilçe başkanlığı yapar… Üç aşağı beş yukarı, nasıl Ramazan Savran’ın istikrarlı ve kentin niteliksel yönünün ön plana geçirildiği bir dönem yaşanmış ve sonucu olumsuz olmuşsa, aynı yöntem ve kişisel hesapların cirit attığı Kumluca’da; Arif Kocacık yönetimi de çeşitli spekülasyonlarla önü kesilir…
Arif Kocacık, elinde dosyalarla partinin ili, partinin genel merkezini kendine mesken edinir…
Fakat hiçbir sonuç alamaz…
Tehditler de alır…
Zaman zaman Antalya Büyükşehir belediyesi de devreye girer…
Tehdit kervanına onlar da katılır…
Dededen- babaya, babadan kendisine emanet edilen CHP üyeliğini “Arif olan anlar” misali “kör gözün parmağına” yapılan belediye “hukuksuzluğunu”, “adaletsizliğini”, “rüşvet” ve “ahlaksız” ilişkileri görür ve bunu, aldığı parti disiplini çerçevesinde gerekli yerlere ulaştırır…
Ne yazık ki, kör bir duvarla karşılaşır…
CHP Kumluca'da Neden Tıkanıyor?
Sorusu tam da yerinde bir sorudur…
Yukarıda anlatılmaya çalışılan olguların elbette gerçekliği nedeniyle…
Vesayet ve ötesi…
Bu iki uç, parti içinde bir denge yaratmak yerine birbirini tüketen bir mücadeleye dönüşmüş. Örgüt, kolektif aklı çalıştırmak yerine, bireyler arasında kurulan dar ve çıkar odaklı ilişkilerle yönetilmeye çalışılıyor.
Sonuç: seçimlerde zayıf performans, tabanda yılgınlık, gençlik kollarında dağılma… Ve ardından gelen istifalar ve ihraçlar…
Ne Yapmalı?
CHP’nin Kumluca’daki yapısı, yeni bir kuşakla, genç ama siyasal terbiyeden geçmiş isimlerle tazelenmeli. Kişilere dayalı hizip siyasetinden çıkıp, programatik bir çizgiye dönülmeli. Ve her iki parti ilçe başkanlarının belirttiği gibi “özünü ve sözünü halka yönlendiren çıkar ilişkilerine tamamen kapalı bir çizgiye gelmenin” yolları aranmalıdır…
Bu yollar vardır ve Kumluca’da hayli fazladır. Yeter ki böylesi bir bakış acısı hâkim olsun…
Tarım gibi somut sorunlara eğilen, Turizm gibi araştırma ve akademik katkı unsurlarına yer veren, birilerinin kirli çamaşırlarını yıkamaya aday olmayan, kadın haklarına duyarlı, çevreci ve ekosistemin temel dinamiklerine sıkı sıkıya bağlı, gençlerin daha da kendilerini ifade edebileceği ve yerel kalkınma programlarıyla halkı ikna eden, samimi, sahici bir CHP’ye ihtiyaç var…
Deneyimli ve birikimli ilçe başkanlarını ve yönetim kurulu üyelerinin duygu ve düşüncelerini aktarmaya devam edeceğiz…
Vesselam…