8 Mart dünya kadınlar günü dolayısıyla buna benzer bir sürü slogan duydunuz.

Bu yıl da aynen kaldığımız yerden duymaya devam edeceksiniz. Kadınlara şiddet uygulayan insan değildir, diyecekler. Kadına zulmeden insanlıktan nasibini almamıştır, canidir diyecekler. Kahrolsun, kahrolsun, kahrolsun…!!!

8 Mart dünya kadınlar gününde bir sürü etkinlikler düzenleyecekler, kadına uygulanan şiddete, haksızlıklara dikkat çekmek için. Türkiye’nin bir çok kentinde meydanlar dolup taşacak, şarkılar söylenecek, sloganlar atılacak. Ulusal ve yerel basında bir çok etkinlik, program izleyeceğiz. Hele  şimdi bir de seçim öncesi. Her adayın elinde ille de karanfiller gülücüklerle kadınlara uzatılacak. Karanfil çok önemli çok. İltifatlar, hediyeler. Bu kötü bir şey mi? Hayır, kesinlikle iyi bir şey. Hatırlamak, incelik göstermek çok güzel bir davranış. Tabi ki de yürekten ve inanarak yapılıyorsa.

8 Martta yine partilerin gösterdiği, gösteremediği kadın adayların sayıları illa ki konuşulacak. Kadına inanan, güvenen düşünce ve samimi olanı olmayanı gülümseyerek veya kızarak izleyeceğiz.

8 Mart dünya kadınlar gününde bir çok salon toplantıları da gerçekleştirilecek. Liderler, danışmanlarının hazırladığı bir sürü güzel sözleri söyleyecekler. Kadınların çalışma hayatındaki konumlarından sosyal haklarına, annelik görevlerine kadar bir sürü laf dinledik, duyduk bir daha duyacağız. Bu lafların çoğu dilek temennilerden öteye de gitmez ya.

8 Mart dünya kadınlar gününde erkekler bütün inceliklerini gösterecekler  kadınlara. Çiçekler, güller verecekler  sana layık değil ama diyerek. Sen bu çiçeklerden daha güzelsin ,hatta çiçek senin yanında sönük kalır diyerek. Yine hediyeler aldılar ucuz-pahalı, kadınların gönlünü alabilmek için kadınlara değer verdikleri göstermek için, hiç unutulmadıklarını göstermek için. Birçok insan bunu gerçekten inanarak yapacak.

8 Mart dünya kadınlar günü gelip geçecek. Mutlaka diğer günlerde de kadına dair olumlu olumsuz bir çok söz söylenecek. Söylenecek de ne değişecek. Günle, haftayla, konferansla, dilek temenniyle, sloganla, eylemle, çiçekle, böcekle ansanız da anmasanız da ne değişecek. Beyinler değişmedikten sonra, anlayış değişmedikten sonra hiç bir şey değişmez. Kadına gerçekten ve inanarak değer vermedikten sonra hiçbir şey değişmez. Sopayla, sıpayla beraber söylenen atasözünüz olduktan sonra ne değişecek. Kadını erkekten ayırdıktan sonra, ayrı düşündükten sonra ne değişecek. Yaradılanı yaradandan ötürü hoş gör felsefesinin özünü anlamadıktan sonra ne değişecek. Gelin canlar bir olalım felsefesini anlamadıktan sonra ne değişecek. Bir orman gibi kardeşcesine, bir birimizi sevgiyle sarıp sarmalamaktan sonra ne değişecek. İnsan hayatının kutsallığına inanmadıktan sonra ne değişecek.

Bir gün değişecek elbet!

Güzel günler diliyorum…