Ramazan ayındayız. Ramazan’ı yaşıyoruz. Ne güzel. Ne güzel hoşgörü, ne güzel paylaşmak, ne güzel bir başkasının gönlünü almak. Ne güzel iyi niyet, iyi yürek.
 
Ne çare iyi niyet iyi yürekle iş bitmiyor. İşi daha ileri bir noktaya taşımak Ramazan'ın değerini bilmek, getirisini uygulayarak hayatı değiştirmek ve geliştirmek önemlidir.
 
Ramazan'da sağlıklı kişiler oruç tutuyor. Oruç, ibadet şekillerimizden birisidir. Oruç tutmaya Allah rızası için niyet etmek ile başlanır. İbadet Allah içindir, kulluk görevidir, ibadet iç huzuru sağlar. İbadet insanı Allah’a bağlar. İbadetim ön hazırlığı vardır. Bu hazırlık, temizlik ağırlıklıdır.  Oruç, Sabahın ilk ışıklarından akşama kadar yememek, içmemek, orucu bozan diğer şeylerden uzak kalmaktır. Oruç ne anlatır, neler hatırlatır, şekli ibadetler yalnız şekilden ibaret değildir. Şekli ibadetlerde, şeklinde ötesine geçip mana âleminde dolaşmak, mananın ortaya koyduğu düşünceye sıkı sıkıya inançla uymak ve uygulamak esas alınmalıdır. Bu anlamda Ramazan sabır ve şükür hoşgörüdür, affetmektir. Eğiten, öğreten, temizleyen terbiye edendir. Hepsinden öte sevgidir merhamettir. Beden Ruh ve nefsi temiz kılmaktır.
 
Bütün bu değerler söz olmaktan çıkarılıp, öze bağlanabilirse Ramazan'ı ve hayatı yaşamak ayrı bir güzellik olacaktır. İnsan da hak ettiği yeri bulacaktır. Sabır durup düşünmektir. Sabır kişinin iradesini hâkim olmasıdır. Düşünmeden yola çıkanlar iradesini öfkesini kontrol edemiyorsa sabırlı oldukları söylenemez. Sabırlıyım deyip, sabırsızlık göstermek ise sözü öze bağlamaktan uzaktır. Şükür e gelince Allah o kadar nimet yaratmış ki şükretmemek olası değil şükredilmesi için etrafa bir bakmak nimetleri görmek yeterlidir. Su içmenin suyun akışına bakmanın, duş almanın, denizde yüzmenin, doğada gezmenin ayrı ayrı özel halleri, doyumsuz güzellikleri vardır. Her türlü meyvenin, her türlü sebzenin ayrı ayrı özel tadı vardır. Her türlü rengin kendine göre güzelliği, her çiçeğin kendine göre bir kokusu, her insanın mükemmel bir varlığı vardır. Ayın, yıldızların, güneşin, hava, su, toprak ve ateşin doğanın, evrenin nimetlerini saymakla bitmez. Bütün bunlar bin şükre değer. Paylaşıma insan olarak doğmanın, insan olarak yaşamanın, sonucudur. Paylaşma insanlar arasında manevi bir bütünlük sağlar. İyi günde iyiyi, güzel günde güzeli, kötü günde kötüyü, dertleri paylaşmak bütünlüğü ortak olmaktır. Yoksulluk dâhil bütünlüğe ortak olmak, huzur bulmaktır. “Bugün onun başına gelenler, Yarın benim başıma gelebilir” gerçeği bu duygunun en güzel ifadesidir.
 
Ramazan; eliyle konulmayan bir şeyi almamak, yüzü kara çıkarmamak, yalan yanlış yerlere gitmemektir. Ramazan manevi temizliktir. Vicdanen kişinin kendisiyle yüzleşmesidir. “İbadetinde kabahatin de yeri başka” diyecek olursak kendimize bir pay çıkarmış oluruz Önemli olan kabahat işlemeden kaçınmaktır. Önemli olan kabahat işleyip ibadetle bağışlanmayı düşünmek, kişinin kendisini bir şekilde avutması olacaktır. Hiç bitmeyen savaş insanın nefsiyle sürdürdüğü savaştır. Nefsi temiz tutmak için de başka bir yol yoktur.
 
Bunun için bazı soruları kendinize sormakta yarar vardır. Bugün ne yaptım? Yaptıklarımızdan hayrı dokunan var mı? Gönül kırdım mı? Bir elden tuttum mu?  Bir dostumun bir yakınımın hoşuna gidecek gönlünü okşayarak bir söz söyledim mi ? Benzer soruları akıl terazisinde tartar Allah için ibadet ederiz. Gösteriş için yola çıkanlar herhalde yarı yolda kalacaklardır.
 
Söz ve eylem arasında birlik olması tutarlı bir davranıştır. Tutarlılığın gereği olarak ramazan ayında savurganlık yapmamaya özen gösterilmelidir. Hele iftar sofralarının kuş sütüne varıncaya kadar donatılıp, işin içine şatafat getirilmesi Ramazanın özüyle bağdaşır bir durum değildir. Ölçü iyi ayarlanmalı, denge iyi kurulmalıdır. Fırsatçılık yaparak, pahalılık yaratanlara söyleyecek söz bulmak oldukça zor.
 
Her türlü sebeple yalandan yanlıştan uzak durmak suretiyle sözü öze bağlayabilenlere ne mutlu. Söz ve öz birliğidir Ramazan. Kutlu olsun.