Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle eleştirilme korkusu ile ilgili bir paylaşım yapmak istedim.

Küçük bir çocukken, annen, baban ya da her ikisi tarafından seninle ilgili hep negatif cümleler kuruldu. Güzel cümleler kurmada cimriyken negatif cümleler kurmada o kadar cömert davrandılar ki sen ne yapsan yaranamadın. Hani derler ya bir işi yaparken eline yüzüne bulaştırdın diye. Sen de her iyi bir şey yapmaya çalıştığında ne yazık ki yaptığın iş hakkında hep eleştirildin. Durmak bilmediler. Arkadaş seçimini eleştirdiler. Okuldaki başarı performansını eleştirdiler. Hareketlerini eleştirdiler. Seni hep başkaları ile kıyasladılar. Yakaladığın başarı için onlara koştuğunda başarını görmezden gelip senin hayat boyu ne başarırsan başar sanki bir şey başarmamış hissiyatını bırakıverdiler kucağına…

Ahh bir de küçük hatalar yapmaya gör seni yerden yere vurdular. Nasıl hata yapabilirsin ki?

Eeee o zaman hata yapmamak için durmaya karar verdin. Yaşamın içinde hata yapmamak demek etliye sütlüye karışmamak demekti senin için ve sen de karar verdin o zaman da bırakacaktın. Önemli işlere başvurmayacaktın. Hani bir de rekabet gerekli bir işse zaten beceremezdin. Değil mi ama sen büyüklerinden daha mı iyi bilecektin?

Sana yapılan eleştiriler aslında senin yaptığın herhangi bir hatayla ilgisi yoktu. Onlar seni, senin varoluşunda bir hata varmışçasına eleştirdiler. Doğuştan hatalı doğmuştun onlara göre. Senin de bu yanlış mesaja inanmanı sağladılar. Öyle zamanlar geldi ki eleştirileri hakaret boyutuna geçti. Onların da elinde değildi belki onlarda çocukluklarında ailelerinden kendilerine yöneltilen eleştirilerle bu zamana kadar gelmişlerdi. Kimbilir belki de seni överlerse şımaracağından korkmuşlardı. Ya da yaşamları boyunca geçmişten getirdikleri çözemedikleri psikolojik sorunları sana bu şekilde yansıtmışlardı. Neden sana böyle davrandıklarını bilmiyorsun küçücüktün savunmasızdın. Onların sana olan davranışlarını içselleştirdin. Yaşam boyunca en iyi okullar da eğitim gördün. Yüksek derecelerle okulu bitirip kariyer yaşamında herkesin gıpta ettiği bir noktaya geldin ama işte sen hiçbir zaman başardım. Başarılıyım diyemedin. Tüm başarılarını görmezden geldin. Yaşam içinde yapmış olduğun Hatalarını büyütüp beynine kazıdın.

Şimdi o küçücük çocuk bir yetişkin, çocukluk günleri çok geride kaldı. Ama bak işte zihninde çocukluktan kalan bir miras var. Bu miras seni durmadan eleştiren acımasız bir eleştirmen rolünde. Bir de içinde daim olan bir korku: Eleştirilme Korkusu. Öyle bir korku ki, karakterin, davranışların, bir işi yapma şeklinle ilgili kötü bir laf duyacağım korkusu ile kendini gizliyorsun. Hep başkaları ön planda olsun ki senin hataların gözükmesin eleştirilmesin. Yeteneklerini gizliyorsun. Bir resim yapmışsın ama onu en yakın arkadaşına bile göstermiyorsun olur da ne biçim resim yapmışsın diyerek eleştirilme korkusu. Böyle olunca ne arkadaş çevrende huzurlusun ne de iş yerinde hep bir negatif eleştirilme korkusu ile tetikte bekliyorsun. Sana övgülerle yaklaştıklarında ise hiç oralı değilsin sanki sana söylenmemiş gibi hissizsin.

Artık övgülerden kaçma desem…

Artık yeteneklerini gizleme desem…

Artık başarılarının farkına var desem…

Artık o eleştirilen küçücük çocuk değilsin kaçma gel yaralarını saralım desem…

Unutma ki insanların sana karşı yaptığı tüm davranış ve kurduğu cümleler kendi yansımalarıdır.

Sevgiyle Kalın…

Klinik Psikolog Gülsüm Bircan