Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta bebeklerde ayrılık kaygısını giderme konusunda çok başarılı olan saklambaç oyunundan bahsetmek istiyorum.

Sevgili ebeveynler Saklambaç oyunu deyip geçmeyin; bebeklerinizle oynadığınız saklambaç oyunu onun rahatça uykuya geçmesine, sizin işe veya sosyalleşmek için bebeğinizden sağlıklı bir şekilde uzaklaşmanızda yardımcı olacaktır.

Bebeklerin özellikle 16. ay atağı ayrılık kaygısı için muhteşem bir yöntem diyebiliriz.
Saklambaç oyununu basite almayın her oyun gibi çocukların çok eğlendiği bir oyundur ve fiziksel ve psikolojik olarak faydası çoktur.

Sevgili ebeveynler eğer ki çocuğunuz sizden hiç ayrılmıyorsa ve dış çevreden ürküyor ve yalnız kalmaktan korkuyorsa bu oyun tam da ona göre.

Ayrılık kaygısını gidermek için güçlü bir yöntem çünkü; 
Saklambaç ya da sakla bul tarzında ki oyunlar da çocuklar anne ve babanın geri geleceğini ya da kaybolan oyuncaklarının geri geleceğini bilir.

Oyunda kaybolan anne babanın ve diğer kişilerin tamamen ortadan kaybolmadığını görmek bebeklerin hafıza gelişimine yardımcı olabilmektedir.

Bunun yanında fiziksel gelişimi destekler, koordinasyon ve çeviklik sağlar. Bağlanmayı güçlendirir hayal gücünü destekler. Kendini gizlemeye çalışırken ya da kaybolan kişileri ararken en iyi yeri seçmeye çalışır bu da problem çözme becerisini geliştirmeye oldukça faydalıdır. 

Hedef belirleme bilinci oluşurken sonuçlarını öngörebilme becerisi de oldukça gelişim gösterir. 
Saklambaç oyununda ses çıkarmadan ve hareket etmeden durma becerisi kazanması yanında sabır gösterebilmesini sağlar. 

Çocuğun Mesafe zaman  konum  gibi hesaplama yeteneği gelişir.  Bunun yanında kendi bedenini ve diğerlerinin bedenini fark edebilmesi gelişir. 

Her çocuk kendi gelişimine uygun olarak genelde 14-15 ay üzeri bebeklerde bu oyun oynanmaya başlanabilir.

Yani sevgili ebeveynler saklambaç deyip geçmeyin sosyal, fiziksel, psikolojik olarak bebeğinizin gelişimine katkı sağlayacaktır. 

Sevgili ebeveynler Bol bol çocuklarınızla oyunlar  oynayın ki evleriniz hem kendinizin hem çocuklarınızın bol neşesiyle bol kahkahasıyla dolsun. 

Sevgiyle kalın.
Klinik Psikolog Gülsüm Bircan