Dirlik, insan ilişkilerinde iyi ilişkileri insanların birbiriyle iyi geçinmelerini, birbirlerine anlayış göstermenin yolu olduğu gibi asgari müştereklerde buluşmanın da yoludur.

Birlik, bir arada olmaktır. İnsanların birbirlerini oldukları gibi kabuldür. Birlikte yaşama arzusudur. Neşeyi, sevinci, acıyı birlikte paylaşmaktır.

Esenlik, insanların sağlığı ve sağlıklı toplumdur. Toplumsal yaşamda bunların hepsi istenir. Bunların olması uygar yaşam içinde gereklidir. Uygar bir yaşam deyince akla devlet gelir, millet  gelir. Devlet millet için, millette devlet için vardır.

Ailenin varlığı ile devletin varlığı benzerlik gösterir. Ailede aile bireyleri arasında ortak dayanışma ilgi ve sevgi olacak ahenk kurulacak, bütünlük yaşanacaktır. Çocuklar korunup gözetilecek, kollanacak, topluma kazandırılması için çaba gösterilecektir.

Devlet vatandaş ilişkisi de aile ilişkileri çerçevesinde sürdürülürse toplumsal yaşamdan istenilen sonuç alınabilecektir.

Sağlık, eğitim, iletişim, ulaşım, sosyal ve ekonomik güvenlik gibi temel ihtiyaçlar devletin denetim ve gözetimiyle yerine getirilir.

Devletin temelleri iyi atılmışsa, Cumhuriyetin temelleri öyledir. Taşıyıcı kolonları sağlamsa iyi ve başarılı bir yöntemle iş kolaylaşır. Yönetim ciddiyet ister. Yönetimde belli esaslara ve anayasal kurallara uymak esastır. “Ben yaptım oldu” anlayışı ile yönetim olmaz. Akılla, mantıkla, hukukla yönetim olur. Güven sağlanır, inandırıcılık yaratılır.

Devlet görevlerini yerine getirirken ayrımcılık yapamaz. Görevlerini savsaklayamaz. Keyfiliğe asla yer verilemez. Keyfilik olursa keyfilik işleri çığrından çıkarır. Büyük sorunlar doğar ve yaşanır.

Devletin varlığı ve gözetiminde sistem ve adalet doğru işleyecek, haksızlık yapan cezalandırılacak, haklılara hakları her şekilde teslim edilecektir. Adalet ve eşitlik yaşamda öncelikli konular arasında yer alacak, adil uygulamalara mutlaka uygulanacaktır. Güven duygusu yitirilmeyecek, geliştirilip, güçlendirilecektir.

Kamu görevleri insan kaynakları seçme sınavlarında başarılı olup yeterlik sahibi kişilerin bir de mülakata tabi tutulmak istenilmesi haklı olarak torpil konusunu akla getirmektedir. Mülakata siyasi tercih ve kayırma olmayacağını nerden bilelim?

Kayırma düpedüz haksızlıktır. Haksızlığın olduğu yerde huzur barınmaz, lanet yaşanır. Haksızlık dengesizlik ve nefret yaratır. Nefret ekildiğinde fırtına biçileceği önceden bellidir.

Genel bir değerlendirme ile dirlik, birlik, esenlik “Yağma Hasanın böreği değildir.” uyum ister, ahenk ister, çaba doğruluk, dürüstlük, kararlılık ve tutarlılık ister.

Dirlik, birlik, esenlik olsun ve doğsun diye ortam oluşturup, katkı sağlıyabilenlere ne mutlu. Bu ülkenin ve ulusun bireyleri olarak dirliğin, birliğin ve esenliğin özlemindeyiz.