Karacaören Köyünün tarihini tam olarak bilme imkanımız yok. Ama 1868 konya  vilayet Salnamesinde Karahüdaviran diye geçen köy Finike’nin  İlçe olduğu 1914 yılından sonra Karacaören  diye anıldığını görüyoruz. 3 antik kent olan idebessos, Akaliassos ve cormos kentlerini içinde barındıran bu köy şimdiye kadar yöremizde bir çok ilki gerçekleştirmiştir. 

Dağ köyleri içerisinde bu güne kadar yaptığı ilkler.
-    Hiçbir köyde araba yolu yokken ana yollara çalışmaya gitmeden kendi yolunu yapan ilk köy,
-    Dikiş makinasını getiren ilk köy
-    Radyoyu getiren İlk köy
-    Evlere Tuvalet ve Banyo yapan ilk dağ köyü.
-    Doğa ve Kültür Derneği kuran İlk Köy,
-    Doğa ve Kültür Şenliği yapan İlk Köy,
-    Doğa ve kültür dergisini çıkaran ilk köy
-    Deve güreşi etkinliği yapan ilk köy.


Bu ilklerden sonra Geçtiğimiz ay son haftasında 1 nci ULUSLARARASI SANAT FESTİVALİ’ni  (Şenlik) gerçekleştirdi.
    Bu etkinlik KADOK KARACAÖREN DOĞA, KÜLTÜR, TURİZM, TANITMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ Yönetim Kurulu tarafından Dernek Başkanı Mehmet Başar koordinesinde gerçekleştirildi.


    Yurtiçi ve yurt dışından gelen bir çok akademisyen ve sanatçının katıldığı etkinlikte neler vardı?
    RESİM, VİTRAY, SERAMİK PİŞİRİM,EKOLOJİK TEKSTİL BASKI, KEÇE ÇALIŞTAYLARI vardı.
    Bu etkinliğin en güzel noktalarından birisi ise gelen yirminin üzeri akademisyen ve sanat insanları ve yakınlarının Karacaören köylüleri tarafından evlerinde misafir edilmeleri idi.


    Ben Sağlık durumum nedeni ile son gün katılabildim. Ama katıldığım bu kısa zamanda değerli hocalarımla tanışma ve konuları ile ilgili sohbet imkanı buldum. Gördüğüm en heyecan verici olay ise misafirlerimizin Misafir kaldıkları ev halkı ile kurdukları dostlukları idi.
    Bu etkinliğe katkı sunan Akademisyen ve sanatkarlarımıza, Kadok Derneğimiz yönetimine ve Başkan Mehmet Başara ve Misafir perver Karacaören köyü halkına bir Karacaören köylüsü olarak teşekkür ediyorum.
    Bu etkinliğin uzun yıllar devam etmesi dileğimle.
    Yazımı Karacaören’li   Müzik Öğretmeni Şair-Bestekar Barış Ekenin yazdığı daha sonrada türküleştirdiği Köyü çok güzel anlatan BİZİM KÖY adlı şiirle bitirmek istiyorum.

BİZİM KÖY
Koca çınarların nehir boyunda
Suyla dertleştiği yerdir bizim köy
Kuşların cıvıl cıvıl selvi dalında
Hasretle öttüğü yerdir bizim köy.
Duruşu başkadır Çamlıbellerin
Yamaçlarda kokusu lale sümbüllerin
Gökkaya’dan çukuralıç’a Geyiklerin
Koşuştuğu yerdir bizim köy
Likyadan bizansa uzanan mazisiyle
Osmanlıdan Cumhuriyete Yörükleriyle
Kormos, akaliassos ve idebessos kentleriyle
Tarihin koktuğu yerdir bizim köy.
Alakır Kırkpınar yayla yolunda
Memleket kokuyor ardıçlarında
Karaçadır kurulur Beydağların da
Yörüğün yerleştiği yerdir bizim köy
130 metreden 3070 metreye
Seyredip doğayı uzanıp zirveye
60 dan fazla sebzenin meyveyle
Yetiştiği yerdir bizim köy
Orak tutar eller güneş açınca
Ürünler sulanır yağmur yağınca
Barış der bereket mahsul saçınca
Köylünün güldüğü yerdir bizim köy
Yaylaların ovalarla buluştuğu
Yeşilin her rengini sunduğu
Yörüğün yolunda göç tuttuğu
KARACAÖREN DENEN YERDİR BİZİM KÖY
Barış Eken


HOŞCAKALIN, DOSTÇA KALIN, SANATLA KALIN…