Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle çocukluğumuzda yaşadığımız çoookk derinlerde kalan unutulan hatırlamaktan da korktuğumuz ama bu korkumuzun bile farkında olmadığımız travmaların yetişkinlikte bize yansımasına bakalım istiyorum.

Bir insanı düşünün toplum tarafından yaptığı davranışlar doğru bulunmuyor. Onun bu davranışlarını yüklenip onun davranışlarını düzeltmek görevini alır mısınız? ‘‘Aslında bu insan çok iyi, içinde hiç kötülük yok davranışları yanlış anlaşılıyor. Oysaki biraz onunla ilgilensem hiç de sorun kalmayacak’’ düşüncesi çok aktif mi?

Desem ki başkalarını düzeltmek sizin göreviniz değil, hiç kimsenin değil. O kişi isterse zaten bir değişim olacaktır. Ama bu değişim sizin isteklerinizle olmayacak. Peki siz ne zaman ebeveynlerinizin davranışlarını düşüncelerini düzeltmekte görev almıştınız?

Kendi işiniz varken kimleri önceliğiniz yaptınız? Kimleri memnun etmek için kendinizden taviz verdiniz? ‘‘Hayır dersem beni sevmekten vazgeçer, bozulur, üzülür….’’ Diye kimleri önceliğiniz yapıyorsunuz?

Peki siz ne kimler tarafından ve ne zaman bir hayır için cezalandırıldınız? Kim sizi ‘‘evet’’ demezseniz sevmeyeceğini söyledi? Biraz canınız mı sıkıldı bu iyi bir şey kendinizi fark etmeye başlamak adına…

Kendi ihtiyaçlarınız varken örneğin bir mont alanız gerekirken ya da başka bir ihtiyaç ama gerçekten almanız gereken bir ihtiyacınızı önemsemeyip diğerlerinin ihtiyaçlarını önceliğiniz yaptınız?

Diğerlerine zarar vermediği müddetçe istekleriniz ihtiyaçlarınıza öncelik vermek sizi kötü biri yapmaz değil mi? Sizin için gerekli bir ihtiyacınızı başkasına vermenizi kim istedi ve bu ihtiyaçtan vazgeçmenizle size kimler ödül verdi?

‘‘O olmadan yaşayamam. O olmazsa hayatımın anlamı yok. Ya onsuz kalırsam ben yalnız kalamam ki.’’ Diğerlerine aşırı bağımlı mısınız?

Diğerleri olmadan da çok değerlisiniz, onların olduğu durumlar kadar, olmadığı durumular da normal haydi bunu kabul edin. Bu dünyada tek ve biriciksiniz kendi değerinizin farkına varın. İncinmişliğiniz nereden kaynaklı bir keşfe çıkın… Çok zorlanırsanız bir uzmandan yardım alabilirsiniz.

‘‘İnstagram’da video ve resimlerim kaç beğeni aldı?, Beğenilerim yüksek değilse kötü yorum geldyse hepsini silerim. İyiyim değil mi?, Giydiklerim yakıştı değil mi?, Yakışmadıysa bu giysiyi bir daha giymeyeceğim. Sence ben güzel miyim?,..’’ vb. söylemlerle sürekli dışarıdan onay ihtiyacı almak isteme.

Oysaki en önemlisi sizin instagramda paylaştığınız video ve resmi kendiniz beğenmeniz. Dışarıdan beğeni almanız veya hiç beğenilmemeniz sizin değerinizi ölçmez ölçemez böyle bir alet daha ortaya çıkmadı çıksa da yine ölçemez siz başkalarının beğenisi olmasa da değerlisiniz…

Sürekli olarak birilerine kendinizi kanıtlama ihtiyacı duyuyor musunuz? Sürekli olarak kendinizi yanlış anlaşılmış gibi hissederek ardı ardına açıklama yapmakta zorunlu mu hissediyorsunuz? Herkes sizi onaylasın mı istiyorsunuz? Peki, En çok kime ve kimlere kendinizi kanıtlamaya ve açıklamaya ihtiyaç duyuyorsunuz?

Siz kendinizi sürekli olarak diğerlerine açıklamak ve kanıtlamak zorunda değilsiniz. Hem herkes sizi onaylarsa bilin ki orada bir yanlış durum olabilir aman dikkat…

‘‘O da herkes gibi gerektiği yerde yalan söyleyebilir. Her kavga ettiğimizde biliyorum ki benden kaynaklı değil o dışarı da arkadaşlarına, patronuna ve diğerlerine kızıyor doğal olarak hıncını benden çıkartıyor.’’ Bunun gibi size zarar veren söylem ve davranışları görmezden geliyor musunuz? Peki siz ilk olarak zararlı davranışları görmemezlikten gelmeyle böyle bir ilişkide tutunmanın gerektiğine inandınız?

Sürekli olarak size zarar veren toksik şiddet içeren davranışları görmezlikten gelmek zorunda değilsiniz. Bunun olmaması gerektiğini partnerinize uygun bir dille anlatabilmeli ve bu toksik ilişkide konumunuzu gözden geçirebilirsiniz.

Siz hiç istemediğiniz halde sırf o istiyor diye sırf kendi mutlu olacak diye, istemediğiniz bir tatile, ya da başka bir duruma ‘evet’ diyerek sınır koyamadınız? Sizin için karar mercii kim? Kim sizin sınırlarınızı zorladı, zorlamaya devam ediyor ve o sınırı aştı…?

Herkesin sınırlarının olması çok normal ve sağlıklı olanıdır. Sağlıksız olanı başkalarının yaşam sınırlarına müdahale etmek ve kontrol altına alma isteğidir. Sınırlarınızı belirleyin ve bu sınırları çevrenizle paylaşın.

Evet bunlar gibi pek çok hak ihlaline uğramış bir çocukluğumuz olabilir. Çok fazla incinmişliğimiz, çok fazla özgüvenimiz benliğimiz yara almış olabilir çok fazla değersizlik hissetmiş olabiliriz ama biliyoruz ki bu travmalar iyileşebilir ve biz bu travmalarla oluşan sağlıksız davranışlarımızı düzeltebiliriz.

Size baş sayfada olacak bir not: İyi ki var olmuşsunuz ve her halinizle yeterli değerli ve biriciksiniz…

Sevgiyle kalın…

Klinik Psikolog Gülsüm Bircan