Antalya’nın tarım üssü Kumluca’da çiftçiler, artan maliyetler ve üretimde yaşanan çıkmazlara dikkat çekmek için yağmurlu havaya rağmen traktör konvoyu ve basın açıklamasıyla seslerini yükseltti.
Kumlucalı çiftçiler Emre Güzelyürek, Hasan Yalçın, Recep Peynirci ve Hüseyin Oktay öncülüğünde düzenlenen protesto, Kumluca Otogar Kavşağı’ndan başlayarak konvoy halinde Antalya Büyükşehir Belediyesi Kumluca Toptancı Hali’nde son buldu. Burada yapılan basın açıklamasına Antalya Milletvekilleri Cavit Arı ve Aykut Kaya, siyasi parti ilçe başkanları, oda başkanları, STK temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda çiftçi katıldı.
“BU BİR VİCDAN ÇAĞRISIDIR”
Çiftçiler adına basın açıklamasını okuyan Hasan Yalçın, sözlerine “Bugün burada sadece bir talep değil, bir vicdan çağrısı için toplandık” diyerek başladı.
Yalçın, çiftçiliğin bitmeyen bir emek olduğunu vurgulayarak,
“Biz anne babalarımızı çocukluğumuzda temiz kıyafetlerle neredeyse hiç görmedik. Çünkü çiftçilik mesaisi hiç bitmeyen bir iştir. Bu meslek sadece maddi değil, manevi olarak da tükenme noktasına gelmiştir” dedi.
“100 LİRAYA SATILAN ÜRÜN, ÇİFTÇİYİ KURTARMIYOR”
Girdi maliyetlerinin geldiği noktayı örneklerle anlatan Yalçın, bir kilogram domatesin 100 TL olmasının çiftçiyi kurtarmadığını belirterek,
“Eğer maliyet 90 TL ise, o fiyatın hiçbir anlamı yoktur” ifadelerini kullandı.
Gübre ve ilaç maliyetlerine dikkat çeken Yalçın, piyasada yaygın kullanılan gübrelerin 25 kilogramlık çuvallarının 2–3 bin TL, tek bir zararlı ilacının ise 4–5 bin TL seviyesine çıktığını söyledi.
“Bir sezonda onlarca ilaç ve gübre kullanıyoruz. Çiftçinin yaptığı masrafı anlamak için rakamları görmeniz yeterli” dedi.
“HERKES KENDİ TARLASININ SAHİBİ DEĞİL”
Toplumda yaygın olan yanlış bir algıya da değinen Yalçın, üreticilerin büyük bölümünün icar (kiralama) sistemiyle tarım yaptığını vurguladı.
“Bir dönüm sera kirası 100 ila 140 bin TL. Gübre, ilaç ve fide masrafıyla birlikte bu rakam 200 bin TL’yi buluyor. Bir aile geçindiren çiftçinin dönüm başına 400–500 bin TL ciro yapması gerekiyor. Bu matematik sürdürülebilir değil” dedi.
Boş araziye sera kurmanın maliyetinin ise 500–600 bin TL olduğunu belirten Yalçın, bu tablo nedeniyle gençlerin tarımdan uzaklaştığını söyledi.
HAL–MARKET FARKI VE İHRACAT TEPKİSİ
Basın açıklamasında hal fiyatları ile market fiyatları arasındaki uçuruma da dikkat çekildi.
“Hal’de 15 TL olan ürün markette 50 TL. Bu fark üreticiden değil, tekelleşmeden kaynaklanıyor” diyen Yalçın, küçük esnafın ve pazarcıların korunması gerektiğini ifade etti.
Zamansız ihracat yasaklarının üreticiye büyük zarar verdiğini belirten çiftçiler, “İthalat değil, ürünümüzü değerinde satabileceğimiz pazarlar istiyoruz” mesajını verdi.
“BU TOPRAKLARA UMUT EKİYORUZ”
Konuşmasının manevi boyutunda ise Yalçın, çiftçiliğin sadece üretim değil, umut mesleği olduğunu vurguladı.
“Bu memleket birkaç hafta sonra don gecelerinde uykusuz kalan, seralarda sabaha kadar nöbet tutan çiftçilerin şehri olacak. Annelerimiz bel fıtığıyla, gençlerimiz toz toprağın içinde çalışarak bu üretimi ayakta tutuyor” dedi.
Avrupa’daki çiftçilerle kıyaslama yapan Yalçın,
“Türk çiftçisi en az onlar kadar refahı hak ediyor” ifadelerini kullandı.
“YÖRÜK GÖÇÜ GERÇEK GÖÇE DÖNÜŞMESİN DİYE BURADAYIZ”
Yalçın, her yıl düzenlenen Yörük Göçü’nün bir gün gerçek bir göçe dönüşmemesi için bu eylemi yaptıklarını vurgulayarak sözlerini,
“Allah Türk Çiftçisi’ni, Türk Köylüsü’nü korusun ve yüceltsin” duasıyla tamamladı.
SİYASİLERDEN DESTEK, ÇİFTÇİDEN NET MESAJ
Açıklamanın ardından Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe ile Antalya Milletvekilleri Cavit Arı ve Aykut Kaya çiftçilere destek veren kısa konuşmalar yaptı. Söz alan çiftçiler ise,
“Tarım Bakanı çiftçinin halini görmek istiyorsa Kumluca’ya gelsin. Çiftçi bu şartlarda üretimi bırakırsa, herkes aç kalır” dedi.
Basın açıklamasının ardından çiftçiler olaysız şekilde dağıldı.



