Vatandaşlarla sohbet ediyoruz. Sohbetin konusunu basının olayların akışındaki etkisi oluşturuyor.

Vatandaşımızın birisi; “Ak Parti Hükümeti baştan beri basını çok iyi kullanıyor. Değerini çok iyi biliyor” dedi. 

Bende; “Öyle olsa bu gün medya bu durumda olmazdı” dedim.  

Arkadaşımız, hükümetler kuran, hükümetler yıkan basın kuruluşlarını örnek verdi. Uzan Grubunun da zamanının en güçlü medya sektörü olduğunu hatırlattı. “Güçlüydü ama çok da zaafları, açıkları vardı” dedi. 

“O dönemin çiçeği burnunda Başbakanı milletin tek ümidi Recep Tayyip Erdoğan, bunu çok iyi değerlendirdi. Milletin desteğini de arkasına aldı. Önce Uzan Grubunu bitirdi” dedi.

Şöyle devam etti; “Çünkü Uzan grubu bitmeseydi, başına dert olurdu. Yani ayağına duşak olur, icraatlarını güçleştirir, bu günkü hale gelmesini, güçlenmesini engellerdi” dedi.

Uzan Grubuyla başlayan bir takım ortadan kaldırmalar olmasaydı, bugün kaçıncı iktidar değişimleri yaşanacaktı. Milletin iradesi tecelli etmeyecek, basın kuruluşlarının ve derin güçlerin dediği olacaktı. 

Bugün ülkemizdeki medyanın mevcut hükümetin arkasında olması bazı gelişmelere ivme, güç kazandırıyor. 

Çünkü biz millet olarak rüzgârlara çabuk kapılıyoruz. Bu gün eskisine nazaran olmasa da hala rüzgâra kapılacak durumdayız. 

Geçen hafta anlattıklarımın örneğini yerel olarak Kumluca’da yaşadık. Yaşanan olay sosyal medyaya düşse de bir türlü halkın daha doğrusu dedikoducuların istediği şekilde yankı bulamadı. Birileri bu işi çözse, çözse o çözer diye sosyal medya gazetecisine ulaştırmış olsa bile onun da gücü yetmedi.

İlçedeki dedikoducuların canı çok sıkıldı. Bu olay neden beklenilen ilgiyi görmedi diye çıldırdılar. 

Ama kimse sosyal değil gerçek medyanın gücünü hesap edemedi. Bazı sıkıntılı yönlerini gördüğümüz için olay bizden geçmedi. İstersek ülke gündeminin bir numaralı konusu yapabilirdik! 

İstemedik. 

Vatandaş hala bize açık açık söylüyor, “Belediye Başkanı izin vermese siz … gidemezsiniz” diyor. 

Doğrudur. Biz adamın doğruluğuna, dürüstlüğüne, samimiyetine inanıyoruz. Belki eleştirdiğimiz icraatları da olabilir. Çünkü insandır. İnsan hata yapabilir.

İkna edici gücü, olaylar üzerindeki ağırlığını, hâkimiyetini göz önüne alıyoruz. 

O’da bizim gibi bir fanidir. Baki değildir. Ama Allah, Kumluca’ya öyle bir idareci nasip etmiş. Biz de halk adına, hizmet adına faydalanalım diyoruz. 

Her dediğinin tersini yapacak değiliz ya..