Diz protezinin gerekliliği yaşlılık, genetik , kadın cinsiyet, romatizmal hastalıklar, sağlıksız çalışma koşulları veya yaşanan bir travmaya bağlı olarak kişilerin dizlerinde meydana gelen deformantasyon sonucu, yaşanan ağrılı rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için uygulanan bir yöntemdir. Aşınmış olan eklem yüzlerinin, metal ve polietilenden imal edilen, ağrısız eklem hareketi için tasarlanmış özel parçalar ile kaplanarak yapay bir eklem oluşturulması işlemidir. 1970’li yılların başlarında başlayan diz protezleri uygulaması, her geçen gün tıbbın ilerlemesiyle günümüzde hastalara daha kolay ve rahat uygulanabilmektedir.
Diz protezi kimler için uygundur?
Her türlü istirahat, ilaç, fizik tedavi uygulamaları, eklem içi enjeksiyonlar gibi tedavi yöntemleri uygulanmasına rağmen, diz ağrıları kontrol edilemeyen, kişilerde yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam etkinliklerini ileri derecede kısıtlayan ve meydana gelebilecek olumsuzlukları aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri harabiyet olan hastalarda total diz protezi uygundur.
Diz protezi ameliyatı nasıl yapılır?
Diz protezinin parçaları hastanın anestezisi yapıldıktan sonra, dizin ön kısmından yapılan kesiyle diz eklemine ulaşılır. Eklemi oluşturan kemiklerin birbirine temas eden yüzeylerinin aşınan kıkırdak dokular, ince bir kemik tabakası ile kesilerek çıkartılır. Uygun boyutlarda seçilen protezler, kemik çimentosu adı verilen kemik dolgusu ile kemik yüzeyine tutturulur. Bu işlem her bir diz için ortalama 2 saat kadar sürer. Ameliyat sonrası hastalarda ilk 1-2 gün orta şiddetli ağrılar olabilir. Bu durum yapılacak ağrı kesicilerle giderilir. Hasta diz hareketlerine başlar ve operasyon sonrası her geçen gün belirgin bir iyileşme gözlemlenerek, normal yaşamını sürdürür.
Diz protezi ameliyatı sonrası:
Diz protezi yapılan hastaların yüzde 90’nından fazlasında diz ağrıları büyük oranda sona erer. Hastalar merdiven çıkma, yürüme, günlük yaşam etkinliklerini daha kaliteli ve ağrısız bir şekilde yapabilirler. Durumuna göre 3-4 günlük hastane yatışı sonrası taburcu edilen hastalar, ev içi hareketlerinin devamında, zamanla ev dışında 6 ile 10 hafta gibi bir sürede tamamen dışarıdaki yaşamlarını sürdürebilirler. Unutulmamalıdır ki diz protezi sonrası hastalar koşma, sıçrama ve ağır güç gerektiren etkinlikleri yapmaktan kaçınmalıdırlar. Bu tür etkinliklerin hem hastaya zarar verme, hem de protezin ömrünü kısalatma olasılığı yüksektir. Diz protezi olan hastalara yürüyüş, yüzme, ağır diz eforu gerektirmeyen etkinlikler önerilir, ayrıca araç kullanmalarında her hangi bir kısıtlama söz konusu değildi.
Diz protezinin bir ömrü var mıdır?
Diz protezinin henüz kesinleşmiş bir ömrü söz konusu değildir. Ancak yinede kullanım şekli, hastanın yaşı, protez öncesi hastanın eklemindeki kireçlenmenin şekli ve derecesi, hastanın ek hastalıkları, sürtünmeye bağlı olarak ortaya çıkacak komplikasyonlara bağlı olarak zamanla yıpranması son derece doğaldır. Yinede uygun cerrahi yöntemlerle yapılan diz protezinin ömrü ortalama 15 ile 20 yıl arasındadır. Her geçen gün tıbbın gelişmesiyle birlikte gevşeyen, deforme olan diz protezleri uzman hekim tarafından yapılan kontroller sonrasında uygun görülmesi halinde çıkartılıp yeniden protez konulabilir. Böyle bir durumun daha erken önüne gçmek ve protezin ömrünü uzun tutmak amacıyla, diz protezi olan hastaların belirli aralıklarla uzman hekimlere kontrol muayenesi olmaları tavsiye edilir.
Sonuç olarak, diz protezi uzman hekimlerce yapılması halinde hastaya konforlu bir yaşam ve kaliteli etkinlik imkanı sağlar.