Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle çocuklarda mahremiyet bilinci hakkında bilinmesi gerekenler ile ilgili bir paylaşım yapmak istedim.

Bebeklik döneminde (0-3yaş) bebeğin kendini koruması ile ilgili olarak bir eğitim verilmesi olanaksız olduğu için mahremiyet bilinci ailenin kazandırması gerekmektedir. Nasıl mı?

Bebekleri severken dudaktan öpme, çocuğun poposunu ve diğer mahrem yerlerini sıkıştırarak sevgi davranışında bulunulmaması gerekmektedir. Bunun yanında erkek ve kız çocuğuna aynı şekilde davranılması mahremiyet bilincini sağlıklı şekilde etkileyecektir. Bunun yanında bebeklerin altını ve kıyafetlerini üçüncü kişilerin yanında değiştirmemeye özen gösterilmesi gerekir.

Okul öncesi mahremiyet eğitimi (3-6 yaş), döneminde çocuğa ayıp, günah, yasak vb. kelimelerin yerin ‘Özel’kelimesini kullanmalıyız. 3 yaştan itibaren çocuğun odasına izinsiz girilmemeli, çıplak görürsek mutlaka özür dilediğimizi ifade etmeliyiz ki mahremiyet çocuğa saygı ile başlar.

Çocuğun bedeninin ona ait olduğu bilinci oluşturulması için kıyafetlerini iç çamaşırlarını değiştirirken onun izniyle değiştirmeye dikkat edilmelidir.

Bunun yanında ‘‘dedene, ninene, amcana, teyzene, halana, dayına ve diğerlerinin seni öpmesine izin ver’’ söyleminde çocuk kendini savunmasız olarak büyüklere teslim edebilir ya da hayır diyerek öpmesine izin vermeyebilir. Çocuğun mahremiyetine saygı göstermek açısından her büyüğe ve tanıdık kişiye kendini öptürmek istememesinin normal karşılanması gerekir.

Çocuklara bu dönemden itibaren özel bölgelerine izinsiz kimsenin dokunmaması gerektiğini anlatmalıyız. Eğer ki çocuğunuzun özel bölgelerini dokunarak, öperek veya vurarak sevdiyseniz çocuk için mahremiyet bilincinin oluşması zaman alabilir.

Çocuğa özel bölgelerine kimsenin dokunamayacağı anlatılmalıdır. Özel bölge: dudak, göğüs, popo, bacak arasındaki yerler dokunulmazdır.

Sevgili aileler çocuk mahremiyet bilincini ilk olarak evde alacağı için; kıyafetlerinize, konuşmalarınıza, şakalaşmalarınıza dikkat etmelisiniz. Örneğin; küçüklüğünden itibaren evde çıplak dolaşmaya alışmayan bir çocuk elbiselerini diğerlerinin yanında çıkartılmasından rahatsızlık duyar.

Çocuğa mutlaka İyi dokunuş ve kötü dokunuşun ne olduğu anlatılmalıdır. ‘‘İyi dokunuş seni mutsuz hissettirmez. Rahatsız etmez. Ama birisi senin özel bölgelerine dokunduğunda, bunun bir sır olduğunu söylediğinde bu kötü dokunuştur. Bu dokunuş seni mutsuz, öfkeli, hissettirir. Böyle bir durumda kesinlikle sır saklamamalısın ve bunu bize anlatmalısın.’’ Şeklinde ifade edilmelidir.

Çocuğa kimlerden yardım isteyebileceği anlatılmalıdır.

Bunun yanında toplu taşıma araçlarında tanımadığınız kişilerin kucağına çocuğunuzu vermeyin.

Yabancılarla çocuğunuzu tuvalete göndermemeye dikkat edin.

Kim olursa olsun; zorla öpme, sarılma davranışları hoş karşılanmamalı.

Evde yetişkin çocuğu olan akraba ve arkadaşların evine yatılı gönderilmemesine dikkat edilmelidir.

Sosyal medya araçlarının sürekli olarak takip edilmesi gerekir ki bu çağda çocukların en fazla mahremiyet alanına buradan saldırılmaktadır.

Çocuğunuza her zaman yumuşak bir dille ‘‘bugün bana anlatmak isteğin bir durum oldu mu? Sana ‘‘bu olay aramızda bir sır’’ şeklinde yaklaşan birisi var mı? Diye sorulmalıdır.

Çocuklara bağırma, itiraz etme, hayır deme, çığlık atma ve kaçma refleksinin öğretilmesi gerekmektedir. Çocuğunuza her ‘‘hayır itiraz etme uslu çocuk ol, sevmelerine izin ver, çığlık atma’’ gibi söylemler çocuğunuzun mahremiyetine zarar verebilir.

Mahremiyet bilinci ile yetişen her çocuk kendini ve kendi bedenini tanır ve sağlıklı bir kişilik geliştirir.

Mahremiyet eğitimi için ailelere yardımcı olabilecek kitaplardan bazıları:

Beni de bedenimi de seviyorum (Rayka Kumru)

Bedenim bana ait (Pro Familia)

Çocuklar için cinsel eğitim öyküleri (Yanardağ Çelik)

Sevgiyle kalın…

Klinik Psikolog Gülsüm Bircan