Çiftçilerimiz yıl boyunca anlık krizlerle karşı karşıya kalabiliyor. Bu kriz, bir doğal afet ya da Rusya örneğinde olduğu gibi devletlerin siyasi manevraları şeklinde gerçekleşebiliyor. Siyaset günü kurtarabilmek olduğunda, filler tepişirken, çimenler eziliyor.

Çiftçiye hızlı bir çözümle, ürün bazlı verilen destekler, problemi geçici olarak çözmeye yarıyor. Bu yara bandı yaklaşımı kısa vadede fayda sağlasa da yarayı kapatamıyor. Çiftçi artık yara bandından bıktı uzun vadeli kalıcı bir çözüme ihtiyacı var.

Tarımsal istihdamın Toplam istihdam içindeki payı İngiltere de %1, ABD’de %2, Avrupa Birliği nde % 5, Türkiye’de %23 tür. Bizim ülkemizde tarımda çalışan kişi sayısı genel çalışılan sektörlere bakıldığında, bu ülkeler arasında en yükseğidir.

Bütçe üzerinde yarattığı yük nedeniyle, (örneğin 1990 lı yıllardaki krizlerin nedeni olarak görülür) tarımsal desteklerin azaltılmasına yönelik politikalar tüm hükümetlerin uyguladığı bir yöntem.

Destek kaynaklarının dağılımı politikalarının; Geliri az çiftçiden çok, zaten geliri yüksek olan çiftçiye ulaşan destekler şeklinde olması da yarayı derinleştiriyor.

Çiftçinin yarasını yara bandı yerine, uzun vadeli şekilde tedavi edebilmek için: Ürün bazlı destekler, doğrudan destekler ya da fark ödemeleri şeklinde değil; Üretim maliyetini düşürücü destekler çok önemli hale gelmiştir.

Zirai alanda temel girdi maliyetleri bellidir.Temel unsurlar; mazot, gübre, ilaç ve tohumdur. Bu alandaki üretimin her aşamasında kullanılan mazotun toplam maliyet içindeki payının azaltılması halinde gübreleme, ilaçlama ve tohum atma maliyeti de azaltılabilir. Çünkü gübreleme, ilaç ve tohum atabilmek içinde mazota ihtiyaç var.

2021 de ÇİFTÇİNİN ÖNCELİKLİ TEDAVİ BEKLENTİLERİ:

-Çiftçinin bu yaşadığımız pandemi dönemini atlatabilmesi, iyileşebilmesi için önce covid aşısına!! Sonra da bir ÖTV destek aşısına! acil ihtiyacı vardır. Çiftçimiz dünyanın en pahalı mazotlarından biri ile üretim yapmaktadır. 2021 yılı boyunca Tarımda kullanılan mazotta en azından Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) kaldırılırsa çiftçimiz rahat bir nefes alabilir. Gübre ve yemde katma değer vergisinin kaldırılmasının çiftçiye bir yararı olmadığını, fiyat artışlarıyla bu indirimin çiftçiye yansımadığı biliniyor.

-Dış ticarette güven sağlamaya yönelik, tarım ürünlerimizin tanıtımına yönelik organizasyonları arttırmamız lazım. Özellikle acil olarak bu aylarda narenciye ve sebzelerimizi ön plana çıkarmalıyız.

-2021 yılı boyunca, pandemi gibi daha önce yaşanılmamış olağanüstü bu durum nedeniyle; çiftçinin BAĞ-KUR’a olan prim borçları affedilmeli ve çiftçilerin kaygı duymadan sağlık hizmetlerinden faydalanması sağlanmalı, 2021 yılına özel,istisnai olarak çiftçiden vergi kesintileri yapılmamalıdır.

- Üretim girdileri içinde en çok gider payı alan dizel yakıtına alternatif olabilen biyodizelin (Ayçiçeği, pamuk, yer fıstığı, soya, susam, kanola, aspir yağı İle) çiftçilerimizce kullanılabilmesi, geliştirilmesi de gündeme getirilmelidir.

-Sadece 2021 yılında geçerli olmak üzere, kaynaklar yeterli ise; sigorta primlerine verilen devlet desteğinin %50 den %70 e çıkarılması sağlanmalıdır.

-Bütün çiftçilerimizin 2021 yılı enerji giderleri ile,sulama birliklerine yapılacak ödemeleri 1 yıl faizsiz ertelenmelidir.

-Pandemi yasakları nedeniyle, göçerlerin ve gezginci arıcıların hareketlerinde her türlü kolaylık sağlanmalı, konaklama yerlerinde uygun altyapı ve temiz su erişimi sağlanabilmelidir.

Çiftçimiz artık damının akmasını önlemek için yama yapmak istemiyor. Yara bandı ve yama çözümler yerine Uzun vadeli çözümler istiyor ki, her krizden etkilenmesin, her sıkıntıda hasta olmasın. Çiftçimiz bağışıklık sistemi güçlü olsun istiyor.

Barış AYDOĞDU