Ölümünün 87 nci yılında yüce atamızı anma amacıyla onunla ilgili yazımı yazmaya devam ediyorum.

• ÇOCUKLUK VE OKUL HAYATI;,

Türk milletinin kaderini değiştiren Mustafa Kemal Atatürk, yeni düşünce ve siyasal akımların çok yankı bulduğu Selanik’te, 1881 yılında doğdu. Babası Ali Rıza Bey “adam olmak için okumak öğrenmek şarttır. Başka çare yoktur.” Diyen ileri görüşlü biriydi. Annesi Zübeyde Hanım ise zeki, sağduyulu ve geleneklerine bağlı bir Osmanlı kadınıydı. Ahmet, Ömer, Naciye adındaki kardeşleri küçük yaşta vefat etmiştir. Makbule hanım tek kız kardeşidir.

ATATÜRK'ÜN EĞİTİM ALDIĞI OKULLAR;

İLKOKUL; ilkokul eğitimini Mahalle Mektebinde ve Şemsi Efendi Okulunda,

ORTAOKUL; Ortaokul eğitimini Selanik Mülkiye Rüştiyesi ve Selanik Askeri Rüştiyesinde,

LİSE ; Lise eğitimini Manastır Askeri İdadisi,

ÜNİVERSİTE; Üniversite eğitimini ise İstanbul’ da Harp Okulu ve Harp Akademisinde almıştır. 1902’ de Harp Okulunu bitirdiğinde teğmen rütbesini, 1905’ de Harp Akademisini bitirdiğinde ise kurmay yüzbaşı rütbesini aldı.

• ASKERİ KİŞİLİĞİ VE GÖREVLERİ;

Harp Akademisi'nden yüzbaşı unvanını alarak mezun olan Mustafa Kemal’in ilk görev yeri

Şam'dı.

Göreve başladığı yıllar Osmanlı devletinin en çalkantılı yıllarıydı. O ve arkadaşları içinde

bulundukları sancılı süreçle ilgili çözüm yolları aradılar. Bu amaçla ilk görev yerinde “Vatan ve Hürriyet Cemiyetini” kurdu. Ancak bu coğrafyada beklediği çalışma ortamını bulamadı. Gizlice Selanik’e geldiği sırada İttihat ve Terakki Cemiyetine katıldı. Sonraki yıllarda ise bu cemiyetle fikirleri ters düşüntü ve cemiyetten uzaklaştı. Bir Osmanlı subayı olarak son yüzyılını yaşayan imparatorluk topraklarında sömürgecilik, milliyetçilik, azınlık isyanları ve siyasi kargaşalarla mücadele etmek zorunda kaldı.

Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı'na katıldı. Mustafa Kemal, 1905 yılında

Şam'da 5. Ordu'da, 1907'de Makedonya'daki 3. Ordu'da görevlendirildi. Manastır ve Selanik'te görevli iken 1909'da İstanbul'daki (31 Mart Vaka’sı) ayaklanmayı bastıran Hareket Ordusu'nda görev aldı ve ayaklanma başarıyla kısa sürede bastırıldı. Arnavutluk isyanını bastırma harekâtına katıldı.

1911'de İtalya'nın Trablusgarp'a asker çıkarması üzerine Tobruk'a gönderildi. Tobruk ve

Derne'de Türk Kuvvetlerini başarı ile yönettikten sonra binbaşı rütbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı'na katıldı; Edirne'yi Bulgaristan'dan geri alan kolorduda görev yaptı. 1913-1915 yıllarında Sofya'da ataşe olarak bulundu. Birinci Dünya Savaşı'nda, 1915'te, 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı'na katıldı. Gelibolu'da düşman saldırılarını başarı ile durdurdu; "Anafartalar Kahramanı" olarak ün kazandı.

1916'da Doğu Cephesi'ne Kolordu Komutanı olarak atandı ve generalliğe yükseltildi. Rus

saldırılarını durduran Mustafa Kemal, Bingöl ve Muş'u düşmandan geri aldı. 1917'de Filistin ve Suriye'de görevli 7. Ordu Komutanlığı'na atandı. Aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya'ya gitti. Alman Genel Karargâhı ve Alman savaş cephelerinde incelemeler yaptı.

1918'de yeniden görevlendirildiği Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı iken, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra İstanbul'a geldi. Ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, 9.Ordu Müfettişliği görevi ile İstanbul'dan ayrıldı.

Karadeniz yoluyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919'da

Amasya Genelgesi'ni yayımladı. Türk milletine, "Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması için Sivas'ta bir kongre toplanacağını" bildirdi. Amasya genelgesini yayınlamasının ardından İstanbul’a çağrılınca hem görevinden ve askerlikten istifa ederek, kendi ifadesiyle “sine-i millete” döndü. Bir sivil olarak Anadolu halkının direnişine dâhil oldu. 23 Temmuz 1919'da Erzurum'da, 4 Eylül 1919'da Sivas'ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı. Böylece Türk milletinin kurtuluş hikâyesinin de liderliğini üstlenmiş oldu.

Bu kongrelerde, "Düşman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu amaçla geçici bir

hükümetin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği" kararları alındı ve açıklandı. Büyük Millet Meclisi, onun çabalarıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da tarihi görevine başladı; Mustafa Kemal, Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi. Sakarya ve Büyük Taaruz cephelerinde başkomutanlık sıfatıyla Türk ordusunun da başına geçerek kesin zaferin altına imzasını attı. Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nı Türk milletinin kabul etmediğini dünyaya duyurdu. Türk halkı ile beraber sürdürdüğü direniş Lozan Barışı ile taçlandırıldı.23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli atıldı.

1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı

İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı.

Kurtuluş Savaşı'nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilirken,

Mustafa Kemal’de Cumhurbaşkanı seçildi. 1938'deki ölümüne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu. Kurtuluş Savaşının başarıyla sonuçlanmasının ardından yeni Türk Devleti’nin sağlam temeller üzerine oturmasını sağlayacak inkılâplar dönemi başladı.

YAZAR VE OKUR KİŞİLİĞİ, YAZDIĞI KİTAPLAR;

Atatürk çok okuyan bir kişiydi Hem Yazar Hem okurdu. 5000 civarında kitap okuduğu söyleniyor.

YAZDIĞI KİTAPLAR;

- Tâbiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair NesayihTakımın Muharebe Talimi (Almancadan çeviri - 1908)

- Cumalı Ordugâhı - Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları (1910)

- Tâbiye ve Tatbikat Seyahati (1911)

- Bölüğün Muharebe Talimi (Almancadan çeviri - 1912)

- Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (1918)

- Nutuk (1927)

- Vatandaş İçin Medeni Bilgiler (Manevi kızı Afet İnan ile hazırladı) (1930)

- Geometri (isimsiz yayımlandı) (1937)

- Türk Gençliğine Hitabe

- Onuncu Yıl Nutku

- Bursa Nutku

- Balıkesir Hutbesi1923

DEVAM EDECEK, DEVAMI 11.11.2025 >>>>>>>>

HOŞÇA KALIN, DOSTÇA KALIN, CUMHURİYET VE ATATÜRK İLE KALIN…