O kadar çok durumdan, tavırdan, olaydan ve niyetten, o kadar kolay sevaplar hasıl olur ki; dinimizin güzelliği ve kolaylığından isteyen herkes kolayca nasiplenir.

Allah’ın yarattığı her varlığa saygılı olmak en büyük ve en kolay sevaplardan biridir. Her canlının yaşam hakkına saygılı olmak, insanlara karşı samimi ve hoşgörülü olmak, riyadan, yalandan, hileden uzak durmak, yoldaki bir taşı kaldırmak...

Şimdilerde bir çok yolda taş kalmadı belki ama günlük hayatta bolca kullandığımız ve kolayca çöpe dönüştürdüğümüz bir çok ürün var. Peçete, ıslak mendil, su şişesi, sigara izmariti vb rastgele attığımız atıklar. Hem bunları etrafta kimse yokken atıyoruz. Yani yoldaki taşı kaldırana sevap yazan Allah’ın gördüğünü aklımıza getirmeden.

Taşın yerini bu ve benzerleri aldı. Kaçımız atmıyoruz, kaçımız atanları engellemeye çalışıyoruz? Kaçımız bir çöpü kaldırıyoruz?
Taşı kaldırana sevap yazan Allah, çöpü atana ne yazar dersiniz?

Hasıl olan günahı hediyye eyledik...

Düğünlere, davetlere, cenazelere katılmak sosyal ilişkiler açısından önemli, dinen de gereklidir. Gönül almak sevaptır. Herkes tanıdıkları ve uygun oldukları ölçüde katılmaya çalışır. Ama bir kesim vardır ki kendileri için görev sayarlar.
Siyasetçiler...
Siyaset yoluyla bir yerlere gelmeye çalışanlar ve o insanların oylarına ihtiyaç duyanlar... Bunlar düğün ve cenazeye katılmak için “özel timler” kurarlar. Asıl amaç gönül almak, mutluluğu ya da acıyı paylaşmak değil; görünmek ve oy almaya çalışmaktır. Bir de sosyal medyada yayınladık mı? Liyakat hak getire... Halkımız da bu durumdan oldukça hoşnuttur.

Hasıl olan sevabı hediyye eyledik...

Düğünlerde, cenazelerde, asker gidişlerinde, yağmur dualarında... yemekler verilir. Bazıları sevaba vesile olmak, bazıları sevaba ortak olmak, bazıları gönül almak, bazıları karın doyurmak, bazıları görünmek için katılır. Yöremizde “topak kızartma” varsa makbuldür. Yenilir, dualar edilir. Ancak her yemekte ciddi bir israf kaçınılmazdır. İsraf haramdır.

Hasıl olan sevabı hediyye eyledik...

Bu tür uygulamalara karşı olduğum düşünülmesin ancak abartılmamalıdır. Amaca ulaşmak için kullanılan yöntemlerde hassasiyet gösterilmelidir. Niyetlerde insanların gönülleri paylaşılırken Allah’ın rızası gözetilmelidir.
Kaş yaparken göz çıkartılmamalıdır.
Gösterişten, çıkar hesaplarından uzak durulmalıdır.
Samimi olunmalıdır.
Fakir fukara gözetilmelidir.
Tüm varlıklara saygı duyulmalıdır.

İşte o zaman “hasıl olan sevap” yerine ulaşacaktır.

Yoksa PTT kargosu gibi olur.

“Geldik, evde bulamadık.”

(BEŞ KÖŞE) Ş.B.