Daha aşkı tanımadan başlar üzerine geçirirler bir forma; daha bebekken ve o andan itibaren daha anne baba demeden başlar tanımlayamadığınız futbol aşkı.

Futbolda aşkın gözünü kördür, mağlup olur, üzülürsün, kırılırsın, acı çekersin ama vazgeçemezsin, affedersin. Yine hayatınızdan çıkaramadığınız büyük bir sevda olur futbol. Mesela Totti'nin Roma'ya olan aşkı sadakati temsil ederken, Metin Oktay'a ben mi Galatasaray mı diye soran nişanlısına, "Tabii ki Galatasaray, o daha vefalı" sözü aşkta ki vefayı temsil eder. Casillas'ın Real Madrid vedasında, Messi'nin Barcelona'ya vedasında döktüğü gözyaşları gerçek futbol aşkını gösterir bizlere.

Ve gelelim benim futbol aşkıma. Bir futbolcu babanın oğlu olarak dünyaya gelmemle başladı. Futbola tutku ile bağlanmam da aynı şekilde. Altı yaşındaydım, babamın maçı var, heyecanla izliyorum. Orta sahada bir pozisyonda babam yerde kaldı. Tabii ki, 5 dakika sonra dizinde buz torbasıyla geldi ve dedi, 'Haydi oğlum, gidiyoruz.' Buraya kadar futbol aşkı ilk hüznü o zaman vermişti bana, ama bu tutku bir kere başladı mı vazgeçilmiyor. Tuttuğum takım yenildiği zaman ateşler içinde kalırdım mesela. Ah, canım annem çok çekti bizden. Hiçbir zaman takip ettiği dizi olmadı, hep televizyon spor kanallarıyla doluydu, maçtan başka bir şey izlenmezdi evimizde. Eşim bazen sorar, 'Ben mi futbol mu?' diye şakayla karışık. Futbol derim ve eklerim, 'Herkes gider, futbol kalır.' Tabii ki bir şey diyemez, güler geçer. Bağlanmışım bir kere futbola, işte bu da aşkın bağlanma hali. Babamın futbolcu arkadaşları, daha doğrusu birlikte kader birliği yapmış arkadaşları ile oturduklarında tek konu futboldur. Kurdukları takım Kumlucaspor'dur. Oynadıkları zamanı bazen güldüren, bazen düşündüren, bazen üzen anılarını hayranlıkla dinlerdim. Doğal olarak futbolla iç içe büyüdüm. Dinledikçe hayaller kurdum, başaramadıklarını ben yapabilirim, başta babamı ve arkadaşlarını gururlandırabilirim diye çıktım tutkuyla aşkla şuanki futbolculuk yolculuğuma.

Yani sizin anlayacağınız, futbol bazıları gibi para kazanmak için ticari olarak düşündüğüm bir işim değil. Aşkım, tutkum, sevdam benim hayalimden daha büyük. En çok istediğim şey, profesyonel üst düzey liglerde Kumlucaspor'dan bir futbolcu çıkarmak ve gelecek nesillere ulusal ve uluslararası arenada söz ettirecek bir futbol kulübü kurmak. Futbola olan aşkımı bununla taçlandırabilirim düşüncesiyle her gün daha çok çalışmaya, projeler üretmeye devam edeceğim. Babamın ve arkadaşlarının yarım kalan hayalini gerçekleştireceğim. Tabii ki bunları gerçekleştirmek için yöre halkının maddi manevi desteğine, en çok da dualarına ihtiyacım var. Gelin elele verelim, yarım kalan hayalleri gerçekleştirelim. Futbola olan sevdamız yarım kalmasın.

Futbol aşkınız daim olsun, futbolla kalın. Hoşça kalın.