Eski Başbakanlarımızdan Binali Yıldırım'a soruyorlar seçimin ertesi günü ne yaparsınız. 
     Yıldırım, deliksiz uyurum diyor. Peki Cumhurbaşkanımız ne yapar diye sormuşlar. 
     Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanımız sabah namazı uyanır, hiçbir şey olmamış gibi çalışmaya devam eder demiş.
     Çünkü derdi millet olanın uykusu kaçar, dinlenmeye zamanı olmaz. 
     Geçen hafta Ak Parti İlçe Başkanı  Erol Uysal'a sordular. 
     Kumluca'da belediye başkanlığı seçimleri nasıl olur. 
     Başkan Uysal, "Şimdi önümüzde çok önemli büyük bir seçim var. Yerel seçimleri, Pazartesi veya Salı günü konuşmaya başlayacağız" dedi. Sayın Uysal, derdimiz Kumluca'nın derdi ise, Pazartesi olmazsa Salı günü, sabah namazı olmaz ise öğle namazını kalınca hemen çalışmaya başlamanız gerekiyor. 
     Ben 4 yıldan beri söylüyorum. Bu tablo böyle giderse bir daha Kumluca Belediye Başkanı Ak Partili olmayacak. İddiam devam ediyor. Çünkü parçalı tabloda bir değişiklik yok. 
     İttifak gereği adaylar Ak Parti veya CHP den değil bu defa MHP ve İYİ Partiden olabilir. Bu ayrıca tartışılabilir. 
     Şimdi konumuz İktidar Partisinin bir an önce kendisini toplamasıdır. 
Çünkü Kumluca 5 yılını kayıp etti. 5 yılda toparlanma alır. 10 yıl kayıp ettik. Bunu neden kayıp ettik.. Hırs, ihtiras ve inat yüzünden kayıp ettik. 
     Şimdi şapkamızı önümüze koyup iyi düşünme zamanıdır. 
     Ak Partideki parçaların başını çeken kişilerin bir araya getirilip kendi çıkarlarından feragat ettirilip, tarafsız bir kişi üzerinde ortak karar alma zamanıdır. 
     Bu parçaların kimler olduğunu halkımız biliyor buradan yazmaya gerek duymuyorum. 
Karar alırken, kitleleri sürükleyebilme anlamında kimin ne kadar güçlü olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. 
     Halkın nezdinde kimin ne kadar yeri var bunlar grupların başını  çeken kişilere ve aday adaylarına açık açık söylenmelidir. 
     Bir de hazırda destek olmak için bekleyen en az 15 Bin seçmen kitlesi bulunan çocuğu da göz ardı etmeden değerlendirme yapılmalıdır.