22 Mayıs 1960 Dünyada şimdiye kadar ölçülen en şiddetli depremi Şili'yi vurdu. Deprem Richter ölçeğine göre 9.5 büyüklüğündeydi. Yüksekliği 10 metreyi bulan tsunami, bazı köylerin tamamını yıktı. Yaklaşık 2 bin kişinin öldüğü sanılıyor.

31 Mayıs 1970 And Dağları'nın Peru'daki kısmında meydana gelen 7.9 IN büyüklüğündeki deprem toprak kaymasına yol açtı. Yungay kentitoprak altında kaldı, 65 bin kişi öldü.

28 Temmuz 1976 7.8 büyüklüğündeki deprem sonucu Çin'in kuzeydoğusundaki Tangshan kenti yerle bir oldu. 250 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

19 Eylül 1985 Meksika'nın başkenti Meksiko 8.0 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı ve deprem nedeniyle 10 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
21 Haziran 1990 İran'ın Gilan eyaletini 7.4 büyüklüğündeki vuran depremde yaklaşık 40 bin kişi can verdi.

26 Ocak 2001Hindistan'ın kuzeybatısındaki Gucerat eyaletinde 7.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde 20 bin kişi hayatını kaybetti.
26 Aralık 2004 Hint okyanusunda 9.2 büyüklüğündeki deprem Asya kıtasında dev dalgalara yol açtı. Kıtada yüz binlerce insan hayatını kaybetti.

28 Mart 2005 Endonezya'nın Nias Adası'nı vuran 8.7 büyüklüğündeki depremde bin 300 kişi öldü.
8 Ekim 2005 Pakistan'ın kuzeyini ve tartışmalı Keşmir bölgesini vuran 7.6 büyüklüğündeki deprem, 73 bin kişinin hayatına mâl oldu.

12 Mayıs 2008 Çin'in Şiçuan eyaletindeki 7.8 büyüklüğündeki meydana gelen deprem sonucu 87 bin kişi ya hayatını kaybetti ya da kayboldu.
30 Eylül 2009 Endonezya'nın Sumatra adasını vuran 7.5 büyüklüğündeki depremde binden fazla kişi hayatını kaybetti.

12 Ocak 2010 Haiti'nin başkenti Port-au-Prince'te meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem 230 binden fazla can aldı.

11 Mart 2011 Japonya'da meydana gelen 8.9 büyüklüğündeki deprem, 20 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesi ya da kaybolmasıyla sonuçlandı. Sarsıntı ülkede tsunamiye yol açtı.
16 Nisan 2016 Ekvador'un sahili 7.8 büyüklüğünde depremle sarsıldı ve deprem 650'den fazla can aldı. 16 bin kişi yaralandı, 7 bin bina çöktü.

Deprem Ülkemizin de gerçeği;

İSTANBUL 1509 DEPREMİ Marmara Denizi'nin Adalar yakınlarında 10 Eylül 1509 yılında meydana gelen, İstanbul ile çevresinin 40 gün boyunca sallandığı belirtilen ve “Küçük Kıyamet” olarak adlandırılan 7.2 büyüklüğündeki depremde 130 bin kişi öldü, bin 70 yapı yıkıldı.

İSTANBUL 1719 DEPREMİ
İstanbul ve çevresinde hissedilen 24 Mayıs 1719'da meydana gelen depremde çok sayıda evle birlikte cami ve hamamlar yıkılırken, Yedikule ve Ahırkapı arasındaki sur ve burçlarda ise hasarlar meydana geldi.

İSTANBUL 1766 DEPREMİ
İstanbul'da 22 Mayıs 1766'da meydana gelen ve artçılarla 3 ay sürdüğü belirtilen depremde çok sayıda evle birlikte aralarında Fatih Camisi'nin de bulunduğu birçok cami yıkılırken, Baruthane, Kapalıçarşı, Surlar, Saraçhane, Tophane, Yeniçeri kışlaları ve Topkapı Sarayı'nda ise hasarlar oluştu.

İSTANBUL 1895 DEPREMİ
İstanbul'da 10 Temmuz 1894'te meydana gelen ve geniş alanda hissedilip, büyük hasara yol açması nedeniyle 'Büyük hareket-i arz' olarak anılan depremde, Eminönü ve Fatih'teki yapılar ile Kapalıçarşı yıkılırken, Yalova ve Adapazarı da etkilendi.

ERZİNCAN 1939 DEPREMİ
Erzincan'da 27 Aralık 1939'te meydana gelen ve 116 bin dolayında yapının yıkıldığı 7.9 büyüklükteki depremde 33 bin kişinin hayatını kaybetti.

ERBAA 1942 DEPREMİ
Tokat'ın Erbaa ilçesinde 1942'de 7 büyüklüğündeki depremde 3 bin kişi yaşamını yitirdi.

LADİK 1943 DEPREMİ
Samsun'un Ladik ilçesinde 26 Kasım 1943'te meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki deprem, Taşova'dan Ilgaz'a kadar uzanan yerleşim yerlerinde hissedildi. Bölgedeki binaların yüzde 75'inin yıkıldığı depremde yaklaşık 2 bin 300 kişi hayatını kaybetti.

VARTO 1966 DEPREMİ
Muş'un Varto ilçesinde 1966'da 2 büyük deprem meydana geldi. İlki 7 Mart'ta meydana gelen depremde 14 kişi yaşamını yitirdi. 19 Ağustos'ta meydana gelen ikinci depremde ise yaklaşık 2 bin 400 kişi öldü.

MURADİYE 1976 DEPREMİ
Van'ın Muradiye ilçesinde 24 Kasım 1976'da meydana gelen ve 10 bine yakın yapının hasar gördüğü 7.5 büyüklükteki depremde yaklaşık 3 bin 840 kişi hayatını kaybetti.

GÖLCÜK 1999 DEPREMİ
Kocaeli'nin Gölcük ilçesi merkezli 17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de meydana gelen Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğündeki depremde resmi kayıtlara göre Kocaeli başta olmak üzere Yalova, Sakarya, İstanbul, Bursa, Bolu, Zonguldak ve Eskişehir'de toplam 18 bin kişi hayatını kaybetti. 45 saniye süren depremde binlerce yapı yerle bir oldu.

DÜZCE 1999 DEPREMİ
Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki 30 saniye süren depremde 710 kişi hayatını kaybetti.

VAN 2011 DEPREMLERİ
Van'da merkez üssü Tabanlı ilçesinde 23 Ekim'de 7.2, Edremit'te 9 Kasım'da ise 5.6 büyüklüklerinde 2011'de meydana gelen 2 depremde 644 kişi yaşamını yitirirken, bin 966 kişi yaralandı. Deprem nedeniyle çok sayıda yapı da yıkıldı.

Ve, en son 24 Ocak 2020 Elazığ depremi…
Şu ana kadar 39 kişi hayatını kaybetti. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Zarar görenlerin yaralarının da bir anca sarılacaını umut ediyoruz.

Depremleri önlemek ve önceden kestirebilmek bu günün teknolojisiyle mümkün değil. Ancak mümkün olan bir şey var. Depremin zararlarını yok etmek ya da aza indirebilmek. Bu da ancak akıl ve ekonomi ile alınabilecek tedbirlerle mümkün.

Güzel ülkemin insanlarının bir çoğu hala köylerde kerpiç ve kagir evlerde yaşıyor. İmkanları olsa daha sağlam evlerde yaşamak istemezler mi? İsterler…
Güzel ülkemde hala şehirleşmelerde sağlıklı zemin etütleri ve planlamalar yapılmıyor. Fay hatları üzerlerinde kurulan kentlerdeki evler olası depremlere dayanıklı yapılmıyor.Her ne kadar bu konuda yasal düzenlemeler yapılsa da yeterli denetim yapılmıyor. Hırs, rant; insan hayatını hiçe sayarak malzemeden çalmaya, daha ucuza maledip daha çok para kazanmaya, zemini uygun olmayan yerlere uygun olmayan katlar vermeye devam ediyor.

Japonya’da meydana gelen 8.9 şiddetindeki deprem yaklaşık 1.5 dk sürüyor. Yollar yarılıyor, ülke beşik gibi sallanıyor ama gökdelenler ayakta kalıyor. Can kayıpları yıkıntılardan değil, “tsunami”den oluyor.

Bizim insanlarımız da olası bir depremde yıkılmayacağına inandığı bir evde oturmayı istemezler mi? İsterler…

Her felaketten sonra yardımseverliklerimiz güncelleniyor. Bu da güzel bir tutum. Ancak, bu yardımseverliklerimiz felaketlerden önce de canlı kalsa, devletimiz tedbirlerini felaketler öncesi alsa daha doğru olmaz mı? Olur…

Ne yazık ki deprem gerçeği her depremden sonra hatırlanıyor, kısa süre sonra unutulup rutine dönülüyor.

Tedbir almayıp takdire bırakıyoruz.
Bu durum bir gün hepimizi üzüyor...

BEŞ KÖŞE
Şaban BALTACIOĞLU