Emekli bir öğretmen abimiz var. 12 Eylül öncesi o karmaşık dönemde, eğitim sendikasının ilçe temsilcisi olduğunu, bu temsilciliği 12 Eylül darbesinden 2 ay önce yapılan kongre ile elinden alındığını söylüyor. 2 aycık da olsa görev yapan eğitim sendikasının ilçe temsilcisi 12 Eylül darbesinde içeriye atılıyor. Buradaki ince mesaj, “Asıl hapse gitmesi gereken görevden alınan öğretmen olacaktı”, göreve yeni gelen öğretmen daha 2 ayda neyin nasıl olduğunu bilemeden hapse atıldı.

19 aile bireylerinin beni sevmediğini söylüyorlar. Benim kime ne gözle baktığımı, bu işi hangi şartlarda yaptığımı aslında herkes biliyor. Fotoğrafı çeken tek kişinin ben olduğum doğrudur. Ama kullananların ne şekilde ne niyetle kullandığı önemlidir. Yöremize uygun bir örnekle, örneklendirmek istiyorum. Bayi gübreyi üreticiye satar, üretici ister sebze meyvede kullanır. İsterse bomba yapar. 

Ayrıca, ben o fotoğrafları çekmesem. Antalya da birçok yayın kuruluşu var. Adam sırtına alıyor. 4.5 G canlı yayın cihazını o anı canlı canlı yayına veriyor. Hiçbir kuruluş canlı yayınlamasa A Haber yayınlardı. Adam bir de canlı yayında mikrofonu uzatır soru sorardı. Bu tarihi bir andı. Kumluca bu anı her zaman yaşamıyor. Biz insanlarımızı en az şekilde deşifre ederek o anı atlattık. İşin bu boyutunu kimse düşünmüyor. 

Artık bu günler geride kalsın istiyorum. Birlik beraberlik içinde huzurla yaşayacağımız, çocuklarımıza güvenle bırakabileceğimiz büyük bir Türkiye’nin yeniden inşa edilmesini arzu ediyorum. Artık birbirimizi şikâyet ederek değil, koruyup kollamak kaydıyla dostluk ve kardeşlik ortamının sağlanmasını temenni ediyorum. Hepimizin işi ve sorumluluğu var. Hepimizin çoluk çocuğu var. Bu işler sosyal medyaya “Şu şöyleydi, bu böyleydi” yazmakla olmaz. Geçmişte insanlarımız Allah rızası için din-kitap için bazı hataları yaptılar! 

Darbeye bizzat katılmamış, destek vermemiş insanları cezalandırmaya gerek yok. Cezalandırmadan, ikna yoluyla yanlışları inandırıcı bir şekilde anlatarak gittikleri yanlış yoldan vazgeçirmeliyiz. Birçoğu biliyor, öğrendiler, öğrenecekler. Aklı olan bir insan başını kaldırır, güneyimizdeki ülkelere bakar. Bakınca her şey açık bir tablo olarak görülüyor. Göremiyorsa Allah o’na görmeyi nasip etmemiş demektir.

Yaşananlar; “Dünyada birbirine düşman olmayan tek bir Müslüman ülke kalmasın” çalışmasıdır.