Okulların açılması ile uzun bir yaz tatili sonrası çocuklarımız için maraton başlıyor. Bununla beraber çocuklarımız üzerinde çevre etkisi de daha fazla artış gösteriyor. Bu durum elbette beslenme alışkanlıkları üzerine etki ediyor. Sağlık ve başarı için çocuklarımızın beslenmesini önemsemeli bu konuda bilinçli olup onlara yön vermemiz gerekmektedir.

Öncelikli olarak çocuğun önündeki en büyük rol model ebeveynlerdir, daha sonra beraber yaşadığı kişilerdir. Bu yüzden çocuğumuzun kullanmasını veya tüketmesini istemediğimiz şeyleri öncelikle kendimiz uygulayıp örnek olmalıyız. Sonrasındaki hedef; sözlü anlatım ve yaptırım olarak ilerler.
Peki, okul dönemi
çocuğumu nasıl beslemeliyim?

1.KAHVALTI
Başarının kilit anahtarlarından biri kahvaltıdır. Yapılan araştırmalarda düzenli kahvaltı yapan çocukların başarı oranları yapmayanlara göre daha yüksek olduğu belirtilmektedir.

Her çocuk mutlaka kahvaltısını yapıp o şekilde okula gitmelidir. Herhangi bir sağlık durumu yok ise 1 adet yumurta, süt ve peynir mutlaka öğünde yer almalıdır. Bunlardan herhangi birini tüketmeyen çocuklar için farklı ve eğlenceli tarifler denenebilir.
Örn: Omleti tabağa koyup maydanozdan saç, zeytinden göz yapılarak sevdirilebilir.

2. ANA VE ARA ÖĞÜNLER
Bir çok çocuk günlük alması gereken enerjinin en az 1/3 ünü okulda almaktadır. Bunun 1/2 si genelde öğle öğünü, kalan kısmı ara öğün şeklinde olmaktadır. Eğer öğle öğünü okulda veriliyorsa bu öğünler çocuk için yeterli ve dengeli olacaktır. Bu noktada çocuğa öğle öğününü atlamama ve okulda yemek yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocuklarımız bizden uzak kaldığında her türlü şeyi tüketme rahatlığına kavuşabilir. Onlara “okulda sakın kola ve asitli içecek içme, çikolata ve dondurma yeme, jelibon alma, cips, kızartma yeme” dersek emin olun bu yiyecekleri daha cazip hale getirmiş oluruz. Bu noktada onlara gerekli eğitimi verip, bu yiyeceklerin zararları hakkında bilinçlendirmeli ve söylem şeklimizi mutlaka değiştirmeliyiz. Yani “hazır meyve suyu içme” yerine “evet meyve suyu içebilirsin, fakat hazır meyve suları bizim sağlığımızı kötü etkilediği için faydalı olan taze sıkılmış meyve suyunu içmektir” olmalıdır veya “evet dondurma yiyebilirsin, fakat haftada 1 kez istediğin zamanda yiyebilirsin” şeklinde ödüllendirerek ve günü kendi belirleyeceği için özgüvenini ortaya çıkararak etki edebilirsiniz. Bununla beraber bu fayda vermeyen, zararlı yiyeceklerin yerini dolduracak alternatifleri mutlaka sunmalıyız.

Örn: Kutu meyve suyu, kola, asitli içecekler yerine ayran, süt, taze sıkılmış meyve suyu; bisküvi, çikolata, gofret, jelibon, cips vb yerine kuruyemişler (badem,fındık,fıstık..), yaş ve kuru meyveler, tam tahıllı peynirli sandviçi veya ev yapımı tam tahıllı kek, poğaça.

3. BOL SU TÜKETIMI
Özellikle aşırı yeme isteği olan çocuklarda iştah kontrolünü sağlamak için bol su tüketimi önemlidir. Bunu çok basit örneklerle açıklayabilirsiniz bir bitkiye su vermediğimizde nasıl solup, ölüyorsa; bizlerde birer canlı olduğumuz aynı derecede suya ihtiyacımız vardır. Ya da sivilce problemi yaşayan bir ergende beslenme ve su tüketimi ayrı önem arz ettiği için su verilmediğinde bitkide oluşan sararma, hastalık ve beneklerin cildimizde de oluşabilceği şeklinde basit örnekler verilebilir.

Unutmayınız ki sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme insan yaşamı boyunca fizyolojik gereksinimlerin yanında psikolojik ve sosyolojik gereksinimlerin giderilmesi için de oldukça önemlidir. Özellikle çocukluk döneminde beslenme alışkanlıkların kazandırılması için mutlaka uzman görüşü alınmalıdır. Çocuğun temel eğitimi ailede başlar, rol model sizsiniz.
Çocuklar, bizim geleceğimiz.
Sağlık ve başarı için onlara iyi bakınız.

Sağlıkla kalın..