Yaz ayları 4- 5 ay Gödene yaylasında yaşıyorum. Eylül ayı başından beri her hafta Pazartesi günleri koro çalışması için Kumluca'ya iniyorum.

                  Salı günleri dönüyorum. Bu Hafta Pazartesi inip Çarşamba döndüm. Salı günü eş dost ziyareti ile geçti. Onun içinde etrafta neler var yok duyma ve görme imkanı buldum.

                  Bu konularda en çok dikkatimi çeken iki konu var.

1-      Okullarımızda çeteleşme hareketlerini anlatıyor insanlar.

2-      Birde bizzat görerek dikkatimi çeken ise çarşının göbeğinde başında kask bile bulunmayan   Çocuk motosiklet sürücüleri.

Evet bunların çözümü kimlerin elinde; Bunların çözümleri Bizlerin yani Başta aileler olmak

üzere halk ve Devlet kurumları. Yani top yekün. Burada herkes okullarda eğitim yok diyorlar, evet okullarda eğitim zayıf ama bunun müsebbibi buradaki eğitim kurumları ve öğretmenlerimiz değil Yukarıdan gelen öğretim programında. Üreten ve yorum yapan bir çocuk yerine test çözen bir sistem var.

                  Birde bu sistemin içinde öğretmen ve öğrenci kıyafetleri var. Öğretmenler saç başa karışmış, yırtık mırtık kıyafetler.  Örneğin 22 yaşında bir kişi öğretmen çıkıyor. Mezun olan bu öğretmen o yaşta 17-18 yaşındaki gençlerin karşısına çıkıyor. Bu anlatımım bilhassa Bayan öğretmenler için. Oda onların suçu değil mevzuatın onlara verdiği hak. Ama öncelikle öğretmen olduğunu bilip bazı hakları kullanmaması gerektiğini bilmeli.

                  Çocuğunu en güzel okula da göndersen Sen katkıda bulunmadıktan sonra olay çözülmez. Bu bölümü Rahmetli Ahmet Kutlu Öğretmenimin bir sözü ile bitirmek istiyorum. Ne diyor Ahmet Kutlu Öğretmenim; “35 yıl Öğretmenlik yaptım, Hiçbir gün Öğrencimin önüne sakallı çıkmadım. Her gün temiz giyindim ve tıraş oldum.” Ruhun şad mekanın cennet olsun Ahmet Öğretmenim.

                  İkinci kısım ise Motosiklet ve sigara; Yine Salı günü dolaşırken en az 5- 6 kez Motosiklet kullanan başları kasksız çocuklar ve Servis veya dolmuş bekleyen çocukların ellerinde gördüğüm sigaralar.

                  Motosiklet konusunda hemen emniyet çalışmıyor diyeceksiniz. Bu işin çözümü emniyette değil, ailede. Neden böyle düşünüyorum? Bir anımı anlatarak özetlemek istiyorum. 2000 li yılların başlarında ilçemize bir Müdür geldi. “Ben bu işi çözeceğim” dedi. Polisler ne kadar Çocuk sürücü varsa topluyor ve Motorlarını Emniyetin bahçesine getiriyor. Çocuğa da Babanı Müdürüme getir diyor. Müdürüme bu işi böyle çözemezsin dedim ben çözeceğim dedi. Bir gün odasında birlikte otururken bir veli geldi çocuğu ile. Müdürüm gerekli nasihati çekti ve motorunun verilmesini istedi. Onların arkasından bende ayrıldım odadan. Aşağı indiğimde motoru polis arkadaşlar babaya teslim ediyordu. Baktım adam motoru emniyet Bahçesinden dışarı çıkardı ve çocuğa verdi, kendisi de arkasına verip oradan ayrıldılar. Her halde gördüğümüz bu örnekte sorunun nerede olduğu anlaştı.

                  Bu konunun sonucu olarak yıllar öncesi bir yazımda yaptığı çağrıyı tekrar etmek istiyorum. ÇOCUKLARINIZA MOTOR, EN LÜKS OTOMOBİL, HATTA UÇAK BİLE ALABİLİRSİNİZ AMA ALAMIYACAĞINIZ TEK ŞEY ÇOCUĞUNUZUN HAYATI.    

                  İki öğretmenimizin anısı ile bu haftayı tamamlamak istiyorum.

-         Bir ortaokul öğretmenimiz Okul Bahçesinin hemen dışında bir bankta oturup sigara içen öğrenciyi görür. Yanına varır oturur. Ne yapıyorsun diye sorar. Öğrenci Sigara içiyorum der. Yasak değilmi diye sorduğunda Burası okul bahçesi değil. Bu kadarı yeter.

-         İkinci anı ise bir ilkokul Öğretmenimizin yanını bir veli öfkeli bir şekilde gelir. “sen benim çocuğun kulağını çekmişsin” der. Öğretmende hatırlamıyorum ama olmuş olabilir. Ama senle az sonra görüşelim der. Az sonrada veli ile sınıfa girer veliye bir sandal ya verir ve oturmasını ister. Veli oturur. Bir müddet sonra sınıftan çıkar gider. Niye sıraların üstünde gezen kavga eden öğrencileri görünce öğretmene hal verir. Bir veya ikinci sınıf.

BU SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ONA BUNA DEĞİL HEPİMİZE AİT.

              HOŞÇA KALIN, DOSTÇA KALIN, EĞİTİM, SAĞLIK VE HUZURLA KALIN…