Yaşlı bireylerde en sık görülen ve en korkulan kırık türlerinden biri, kalça kemiği dediğimiz femur üstü kırıklarıdır. Düşme sonrası hastaneye kaldırılan yaşlı bir hastada eğer kalça üzerine basamama, şiddetli ağrı ve bacakta kısalma varsa, akla ilk olarak bu tür bir kırık gelir. Ne yazık ki bu durum yaşlılar ve yakınları için büyük bir endişe kaynağıdır. Oysa artık bu kırıkların tedavisi gelişmiş cerrahi yöntemler ve güçlü ortopedik yaklaşımlarla çok daha umut verici hale geldi.
Kalça kırığı geçiren bir hasta, eğer hızlıca ameliyata alınır ve doğru bir şekilde tedavi edilirse, ertesi gün yürütülebilir. Bu, hem hayati riskleri azaltmak hem de hastanın bağımsız yaşamını sürdürebilmesi açısından son derece önemlidir. Çünkü uzun süre yatakta kalmak; zatürre, pıhtı atması, bası yaraları gibi pek çok ciddi komplikasyona yol açabilir.
Günümüzde bu tür kırıklarda genellikle kemik içine yerleştirilen özel vidalar, çiviler veya protez ameliyatları uygulanmaktadır. Seçilecek yöntem; hastanın yaşı, genel sağlık durumu, kırığın tipi ve kemiğin kalitesine göre belirlenir. Ancak hangi teknik kullanılırsa kullanılsın temel amaç şudur: Hastayı en kısa sürede ayağa kaldırmak ve tekrar bağımsız yürümesini sağlamak.
Çok sık sorulan bir soruya da burada yanıt verelim: Kalça kırığı geçiren bir hasta, bir daha yürüyemez mi? Cevap kesinlikle hayır. Eğer doğru zamanda, doğru teknikle ve deneyimli ellerde bir cerrahi yapılırsa, hastalar eski yaşantılarına dönebilir. Hatta bazıları birkaç hafta içinde bastonsuz yürümeye başlayabilir.
Bu nedenle, yaşlı bir yakınınız düşüp kalçasını kırarsa, umutsuzluğa kapılmayın. Önemli olan hızlı müdahale, güvenilir bir ortopedik tedavi ve sonrasında doğru bir fizik tedavi sürecidir. Bu adımlar doğru şekilde planlandığında, “kalça kırığı” bir dönüm noktası değil, güçlü bir geri dönüşün başlangıcı olabilir.
Unutmayalım:
Yaş, yürümeye engel değildir. Doğru tedaviyle her hasta yeniden hayata tutunabilir.