Zaman teknoloji zamanı olduğu için günlük olaylar hiç beklenmedik anda değişiyor. Biz insanoğlu bazen değişime gündemin hızına yetişemiyoruz.

Nasrettin merhum’un dediği gibi hanım ölürse küçük ben ölürsem büyük kıyamet kopacak.

Herkesin kendisine göre bir dünyası ve meşguliyeti var.

Benim için çok önemli olan olay, başka insan için sıradan bir olay olabiliyor.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde hatta ilçelerimizde bile gündem çok çabuk değişiyor.

1 yıldan beri gündemimizi salgın hastalık meşgul ediyor.

Her gün bir olay yaşansa da tekrar dönüp dolaşıp Koronavirüs salgını gündem oluyor.

İnşallah bu illet en kısa zamanda hayatımızdan çıkarda bizde normal hayata döneriz.

Tek bir şey var.

Bu salgın illetinden çıkaracağımız çok dersler var. Çok ibretler var. Fakat görünen o ki milletin ne ders ne de ibret alacağı var.

Hep makam, mal, mülk veya menfaat kavgası var.

Yanlışlar birbirini kovalıyor.

Yanlışlar dedim de, 15 günden beri DSİ’nin kanal temizleme makinesinin ne sebeple olursa olsun sahilde bekleyip de kanal’ın taşması gibi…

Başka yanlışlar da var.

Devlete şakır şakır para akan PTT gişesinde bir tek memur yüzünden metrelerce kuyruk oluştuğu gibi…

(Devletin 2 veya 3 memur koyma imkanı yok mu?)

Kaymakamlık başta olmak üzere kurumlarımızın kapısına HES kodu sorgulamak için konulan memur’un gelen genç arkadaşlarına HES kodu alacağım bahanesiyle metrelerce kuyruk oluşturup salgın’ın bulaşmasına davetiye çıkardığı gibi…

Son olarak devlet hastanemizde yaşanan olayda kim haklı olursa olsun, böyle bir dedikoduya mahal verilmesi gibi…

Buna benzer onlarca yanlış.

Erol Uysal Başkan’a bürokratlarla ilgili bir şey söylemiştim. O biliyor ne dediğimi.

Birde Erol Uysal Başkan için kongreden sonra Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti Hükümetinin gücünü Kumluca’da hissettirebilecek misin başlıklı bir köşe yazısı kaleme almıştım. Hala duruyor. Yayınlamadık.

Şimdi soruyorum. Madem Recep Tayyip Erdoğan Dünya Lideri, Madem tüm dünya liderleri Cumhurbaşkanımızdan etkileniyor. Kuzey Irak’ta, Kuzey Suriye’de, Azerbaycan Karabağda, Libya’da taş üstünde taş bırakmıyor.

Biz bu gücü Kumluca’da neden hissedemiyoruz.

Recep Tayyip Erdoğan’ın Kumluca’da temsilcisi olan İlçe Başkanı neden masaya yumruğunu vurup ne oluyorsunuz, halkın hizmetini neden görmüyorsunuz demiyor.

Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın Anavatan Partisi bu ülkede 8 yıl hükümet oldu. O dönemin son zamanlarında da her bürokratın bir dayısı vardı. Sonraki dönemlerde koalisyon hükümetlerinde de öyleydi. Herkes kendi başına buyruk işler yapar. Bundan hükümetin haberi bile olmazdı.

Şimdi yine o günlere dönülmek isteniyor.

Herkesin bir yerlerde dayısı oluyorsa gemi çoktan su almış demektir.

Herkesin dayısı olacaksa Kumluca’da da olacak. Derdini önce İlçe Kaymakamına, İlçe Başkanına anlatacak.

Erol Uysal Başkanım seninle abi kardeş gibi büyüdük.

Sen AK Parti hükümetini temsil ediyorsun.

Sen Recep Tayyip Erdoğan’ı temsil ediyorsun.

Arkana bile bakmadan yürüyeceksin. Nasıl olsa 3 – 5 veya 10 - 15 sene neyse ne zaman olursa bu görevin bir sonu olacak.

Olsa olsa birileri üstün gelir seni görevinden alır.

Yiğit Ölür Namı Kalır. Arkanda AK Parti Hükümeti var. Arkanda Kumluca var. Adam gibi millete hizmet etmek isteyen hizmet eder…

Bakıldığı zaman bu tür olaylar küçük ve bölgesel olaylar. Ancak toplumu ilgilendirdiği için önem arz ediyor.

Vatandaş haksızlığa uğramışsa bu devletimiz tarafından giderilir. Vatandaş mağdur olmuşsa bu mağduriyet devlet tarafından giderilir. Yeter ki milletimizin birlik ve berberliği yerinde olsun. Devletimiz var olsun.

Önce can sağlığımız sonra devletimiz sonra mal varlıklarımız. Gerisi boş…

Ramazan SARIKAYALI