“Bir ihtimal daha var” Sekiz hususa uymak mı, bu hususlara uyduğun zaman huzuru,mutlu olmayı bulmak mı dersin? Söyle canım ne dersin?

Sevgi ve saygı, kabullenme, güven, sabır olma anlayış gösterme, değer bilme ve takdir edilme halleri yaşamın vazgeçilmezleridir.

Sevgi; arılık, duruluk, bağlayıcılık, sıcaklık, yakınlıktır, paylaşmayı kabüldür. Çıkar ötesi, olumlu ve güçlü bir duygudur. Sevince çok şey değişir. Mutluluğa giden yolun başında sevgi vardır.

Saygı; davranışlarımızı kontrol altında bulundurmaktır. Dikkatli, ölçülü olmayı özenli davranmayı gerektirir. Gerisi kendiliğinden gelir.

Kabullenme; her insan başka bir insandan farklıdır. Kişilik ve davranış olarak başka başkadır. Kabullenme bir başkasını olduğu gibi kabuldur. İçten duygular olursa, insan birbirine o duygularla yaklaşırsa akan sular durulacak, insan yanındaki ne yakınındaki kişileri içine sokmak isteyecektir.

Böyle bir durum coşkunun yükseldiği, bencilliğin eridiği, varlığımızın bir başkasına yöneldiği, manevi bir bütünlüktür.

Güven; çekince ve çekinmenin olmadığı haldir. Çekince ve çekinme yoksa korku yaşanmıyor, kuşku duyulmuyorsa, inanma bağlanma ve itimat varsa güvensizlik olasılığı ortadan kalkacak, geriye güven kalacaktır.

Bir hata bir kusur olduğu zaman samimiyet ve dürüstlük devreye sokulacak olursa sorun üzüntü olmadan, kısa zamanda çözümlenir. Sorunun bu şekilde çözümlenmesi taraflar arasında rahatlık sağlayacaktır.

Güven için tutarlı davranmak ilgi göstermek yetecektir. Güvenmeyi öğrenmek kolay değildir. Güvenmeyi öğrenmek ihtiyaçtır. Sabırlı olmaya gelince; sabır, olup bitenleri süzgeçinden geçirmektir. Sızlanmak yerine sakin olmak, ilişkinin devamını düşünerek ona göre hareket etmek, dengesiz bir durum olmaması ve yaşanmaması için itina gösterip, dayanma gücünü ortaya koymak sabrın en güzel belirtileridir.

Sevgi, saygı, kabullenme, sonrada sabır bana insan olduğumu hatırlatır.

Anlayış ise; bir görüş, belli bir  inanış, belli bir düşünce ne kadar geliştirilmiş olursa anlayış gösterme işi o kadar kolaylaşır. Hoş görüp halden anlama da buna bağlıdır. Empati, kendini bir başkasının yerine koyma hali, anlayış göstermenin ilk adımıdır. Anlayış göstermenin ikinci adımı ise kişinin bir başkasının yerine kendini koyup düşünmesidir.

Karşılık beklemeden sevmek, olduğu gibi kabül, anlayışlı olmanın bel kemiğini teşkil eder.

Duygu ve düşünce kanallarını açarak karşımızdaki kişiye ulaşabiliyorsak anlayışlı olmada son noktayı koymuş oluruz.

Gülümseme ve yumuşak bir ses tonu ise çok şeyi değiştirecektir.

Değer bilme; dünya üzerinde herşeyin bir değeri olduğuna göre insan olmanın değeri bir başkadır ve emsalsizdir. Öyle olunca seni sen olarak görüyorum, seni sen olarak kabul ediyorum, benim için kıymetlisin demek yetecektir. Bu ifade karşıdaki kişiyi oldukça rahatlatacaktır.

Senin yanında seninle birlikteyim. İyi olmanda, mutlu yaşamanda payımın olması beni sevindirir. Özelliği ve güzelliği birlikte yaşamak değişik ve bambaşka bir duygudur. Bu duygular daha zenginleştirilip hayata geçirilmesiyle yaşam bal ve kaymak olacaktır.

Kişinin değeri, önemli gerekliliği ortada ise başka söze gerek yoktur. Yaşam bir akıştır. Duygularla, düşüncelerle hayata bakıştır. İşleyebilene geliştirebilene ruhu okşayan bir nakıştır.

Yaşam her haliyle bir bütündür. Bu bütünlüğü kişisel bütünlüğümüzle birleştirebilirsek varlık nedenlerimizi ortaya koymuş oluruz.