Son günlerde yuvalara ateşler düşüyor. Olaylar üst üste geliyor. Kiminin evi aniden çöküyor, kiminin evi yanıp kül oluyor. Kiminin evladı veya çok genç bir yakını vefat ediyor. Her aile gelip bana derdini anlatıyor. Ailelerin bana derdini anlatması çok doğal da benim sorun çözme gibi bir gücüm yok. 

Biliyorsunuz 24 – 27 Haziran tarihleri arasında Kumluca’da yaşanan yangın olayı var. Yangında evini, bağını bahçesini kaybetmiş insanlar var. Mağdur olan vatandaşlarımız onlarda “Kış geliyor, evlerimiz yapılmadı. Açıkta kaldık” diye dert yanıyor. Haber yapmamı istiyorlar.

İşte bu noktada devletin devreye girmesi gerekiyor. Öyle de oluyor. 

Evleri yanan vatandaşlara Kumluca Belediyesi’nin bekleme lobisinde sohbet ediyoruz. Amcamızın birisi bana, “Oğlum bu nasıl bir iş biliyor musun? Bir Yörük atasözü vardır. ‘İnek alır buzağı emmez, buzağı emer inek almaz’ öyle bir sıkıntının içindeyiz” dedi.

Vatandaşları dinledikçe devletimize de hak veriyorum. Her vatandaşımızın derdi ayrı ayrı dert. Hangisine merhem olunacağı ayırt edilemiyor. 

“Doluya koyuyorsun almıyor. Boşa koyuyorsun yetmiyor.”

Devlete hak vermek gerekiyor.

Eskiden devletimiz afet geçiren vatandaşlarımıza yardım etmekte zorlanıyormuş. Geçen kış Demre’de örneğini yaşadık. Hortumdan zarar gören vatandaşlarımız afetin zararlarını devletimizden tazmin etti. Şimdi de Kumluca’da yangından zarar gören vatandaşlarımız da tazmin ediyor. İşte devlet olmak ve devletin büyüklüğü burada ortaya çıkıyor. 

Allah devletimize zeval vermesin.

Devlet deyince aklıma geldi. 

15 Temmuz olayları yüzünden ilçelerimizde hala gözaltılar ve tutuklamalar oluyor. Ankara ve İstanbul’daki isyandan başkaldırıya fiilen katılmamış ama mahkemelerde yargılanan insanlar var.

Günlerce karakol ve mahkeme salonlarının önlerinde perişan olan aileler var. Hepsi tanıdığımız bir şeyler paylaştığımız insanlar. İnsan üzülüyor. Çünkü o insanlar hakkında yargı ne karar verecek ne zaman verecek belli değil.

Ama ortada bir gerçek var. Yukarıda da yazdım. İşte başın sıkıştığında derdine derman olacak bir devletin var. Devletimizi ortadan kaldırmaya teşebbüs eden kişilerin yanında olmak suçtur. Devletimiz bu insanların bu suça ortak olduğunu tespit etmiş ki bu insanlar ceza evlerine konuluyor. Sanık aileleri dahil hepimiz bu sürecin sonunu sabırla beklemekten başka yapacağımız bir şey yok.