Sevgili okuyucularım bu hafta, daha çok çocukluk ve ergenlikte başlayan yetişkinlikte sosyal ortamlarda kendini ifade etmekten kaçınan davranışlarla kendini gösteren bir problem olan sosyal fobi ile sizlerleyim.

Çocuklukta kimler ‘‘büyüklerin yanında konuşulmaz.’’ İfadelerine maruz kaldı? Kimler, okulda öğretmenin bir sorusunu bilemeyince arkadaşları tarafından alaya alındı? Kimler anne-baba, öğretmeni ve diğer büyükleri tarafından tüm arkadaşlarının önünde rencide edildi, ayıplandı? Ya da kimler bu olaylara maruz kalanlara şahit oldu? Kimlerin atalarında bu söylemlere maruz kalmış kişiler var?

Sosyal Fobi tanımına bakıldığında; diğer insanlarla iletişime geçilmesi durumunda ortaya çıkan toplumsal olaylarla ortaya çıkan bir kaygı bozukluğudur. Sosyal fobinin altında yatan diğerleri tarafından hor görülme, küçük düşürülme gibi olumsuz değerlendirilme kaygısı bulunmaktadır. Sosyal anksiyete bozukluğu olarak da değerlendirilen bu durum toplumda yaygın olarak görülmektedir.

Sosyal fobinin fiziksel belirtilerine bakıldığında; terleme, titreme, baş dönmesi, yüz kızarması, nefes darlığı, çarpıntı, kaslarda gerginlik, mide ve bağırsak sorunları görülmektedir.

Sosyal fobisi olan kişiler gözle görülür şekilde yaşadıkları kaygı düzeyinin diğerleri tarafından görülüyor endişesini had safhada yaşamaktadır. Bu endişe öyle bir hal alır ki kişi sosyal hayatta yaptığı rutin işlemleri yerine getirmekten kaçınabilir (sosyal ortamlarda; yemek yiyememe, arkadaş çevresine katılmama, kimseyle görüşmek istememe, dışarı çıkmaktan kaygı duyma, toplum içinde konuşamama, vb.).

Sosyal fobinin psikolojik belirtilerine bakıldığında; herkes tarafından beğenilme arzusu, hata yapmaktan çekinme, mükemmel olma isteği, diğerleri ile göz temasından kaçınma, toplum içinde kendini ifade etmekten kaçınma, kendisini güçsüz ve değersiz hissetme, bedensel olarak kendisini çirkin görme algısı, toplum içinde sürekli kaygılı olma diğerlerine bunu hissettirmeme çabası.gibi durumlar bireyi ciddi sıkıntıya düşürebilir.

Sosyal fobisi olan kişiler korkularının abartılı ve mantıksız olduğunu kabul etmekle birlikte sosyal ortamda kendilerini çok korunaksız bulup küçük düşecekleri bir olay yaşamaktan aşırı derecede korkarlar. Bu kişilerde oluşan endişe; eğitim hayatlarının kısa sürmesine, arkadaş çevresinin olmamasına, iş görüşmesinden kaçınması durumu ile ilgili olarak iş sahibi olmamasına ve romantik ilişki kuramamasına neden olabilir.

Sosyal fobi tedavisine bakıldığında: Sosyal fobi bugün başarıyla tedavi edilebilen psikolojik rahatsızlıklar içinde bulunur. İlaç tedavisi terapi ile birlikte yürütüldüğünde ve uzman dışına çıkılmadığında başarılı bir süreç gerçekleşir. Ortalama tedavi süreci 9 ile 12 ay gibi bir süreyi kapsayabilir.

Sosyal fobinin bir rahatsızlık olduğu kabul edilmelidir. Toplumumuzda; saygılı, kendi halinde, etliye sütlüye karışmayan, ağzı var dili yok, tartışmayan, büyüklerin yanında konuşmaktan çekinen kişilerin efendi olarak nitelendirilip yüceltilmesi, sosyal fobisi olan kişileri tedavi arayışına yöneltmemektedir.

Peki tedavi sürecine girmeyen kişiler neler kaybeder? Öncelikle kendine güven, eğitim, iş, arkadaş, romantik ilişki gibi kişinin yaşam standartlarını etkileyen durumları sıralayabiliriz. Gelin kendiniz için bir iyilik yapın bir uzmana başvurun.

Sevgiyle kalın….

Klinik Psikolog Gülsüm Bircan