Şükür; verilen herhangi bir nimetten dolayı, bu nimeti verene karşı söz, eylem ve kalp ile gösterilen saygı ve karşılık, iyiliğin kıymetini bilme ve iyilik yapana bu hissi gösterme, nimet ve iyiliği övme, minnet (kendini borçlu hissetmek) göstermedir.

Müslümanlar olarak, bütün nimet ve iyiliklerin Allah’tan geldiğine inanır ve ona şükrederiz. Beş vakit namazın her rekatında “Fatiha” suresinde günde kırk sefer “Alemlerin rabbi olan Allah’a hamd olsun” diyerek şükrederiz. (Tabi Fatiha suresini okurken dilimizle yaptığımız “hamd”ı kalbimizde ne kadar hissederiz bilmem. Herkes kendini tartsın.)

Buraya kadar her şey güzel. Soru şu: Kim, neye, ne kadara şükrediyor?

Kimileri çöpten ekmek topluyor, kimileri yiyemedikleri o ekmekleri çöpe atıyor.

Kimileri üç beş kere giydiği kıyafetlerini modası geçti diye çöpün kenarına bırakıyor, kimileri çöpün kenarında bir şeyler bulabilir miyim diye dolanıyor.

Kimileri 96 model, kız gibi şahin alma umudunda, kimileri milyonluk arabalarının zırhlı olması derdinde.

Kimilerinin başını sokacak bir evi yok, kimileri daha fazla ev sahibi olup mülkünü büyütmek, kira gelirlerini arttırmak derdinde.

Kimileri çeşitli yolsuzluklarla yolunu buluyor, kimileri gerçekten yolsuz!

Kimileri emeğini, gücünü, ömrünü kullandığı insanlara “ekmek veriyorum” böbürlenmesinde, kimileri bugün de ekmeğimi kazandım huzurunda.

Kimileri bütün maddi ve nüfuz imkanlarından yararlanarak hayatta kalıyor, kimileri imkansızlıklardan dolayı ölüyor.

Eğitimin uzaktan yapıldığı şu günlerde kimileri çocuklarına özel dersler aldırıyor ya da kolejlere gönderiyor, kimilerinin interneti yok, tableti yok eğitime gerçekten uzak kalıyor.

Kimileri “Şükür edin” diyerek, milyonları götürüyor, kimileri yevmiyeye, asgari ücrete talim ediyor.

Kimilerinin tuzu kuru, kimilerinin aşı tuz…

Ve… Herkes haline şükrediyor…

Sabır; güçlü ve dirençli olmak anlamına gelir. Çeşitli zorluk, sıkıntı ve kötülüklere karşı dirençli davranarak, yanlış tepkilerde bulunmamak ve yaşanan olumsuzlukları olumluya çevirmek için dayanıklılığını koruyup elinden gelen gayreti devam ettirmektir.

Sabır katlanmaktır. Ama sabır, bu olumsuz durumdan kurtulmak için uğraşmayı da gerektirir.

Yani sabır, direnmektir!

Yaa, sabır!

Bu günü de yaşadık, şükür!

Şaban BALTACIOĞLU