Umut ile, 
Sevda ile, 
Düş ile… 
Hoş geldin Şehr-i Ramazan.

Ramazan ayına sayılı günler kala Ramazan ayında beslenme konusunda çok dikkatli olunmalıdır. Çarşamba günü itibariyle soframızda sıcacık pideler, çeşit çeşit yemekler, iftariyelikler yerini alacak. Yanlış beslenerek metabolizma hızını yavaşlatabilirsiniz. Oruç sırasında baş ağrısı ve hazımsızlık gibi minör, böbrek ve sindirim sorunları gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu nedenle sağlıklı kalmak, dengeli bir diyeti sürdürmek ve hijyenik besinleri tüketmek önemlidir.
Ramazan ayı toplumumuzda önemli bir yere sahip olan, dini gereklilikleri yerine getirdiğimiz bununla birlikte beslenme düzenimizin de değiştiği, 3 öğün yemek alışkanlığımızı 2 ye düşürdüğümüz, hem bedenimizi hem ruhumuzu dinlendirdiğimiz bir ay.

Sevgili okuyucularım, Ramazanda yaklaşık 16 saatlik oruç süresince alışılmışın dışında mide aç kaldığı için metabolizma yavaşlar. Uzun süren açlık dönemlerinin, yavaşlayan metabolizmanın vücuda verdiği olumsuzlukları en aza indirmek için bu dönemde beslenmede birtakım değişiklikler yapılmalıdır. Oruç tutma kavramının beslenme açısından en hassas yönü vücudun uzun süre besinsiz kalması nedeniyle, metabolizma ile ilgili değişikliklere yol açabilecek olmasıdır.
Oruç tutan kişilerin beslenme konusunda dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bunlardan en önemlisi sahur vaktidir. Bireyler günlük yeterli ve dengeli enerji ihtiyacını karşılayabilmek için mutlaka sahur öğününü yapmalı ve tok tutucu, susuzluğu giderici besinlere yönelmelidir. Sahurda peynir , yumurta, yoğurt, yulaf ezmesi, çorba gibi hafif besinler tüketilmelidir.

İftarda boş mideye birden yüklenilmemelidir. Uzun saat dinlenmiş olan mideye aniden yüklenmek, iftar sonrasında hazımsızlık, kan şekeri problemlerine yol açabilir. Fazla yemek tüketilmemeli, yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. İftar yemeğine hafif bir çorba ile başlayıp biraz ara verdikten sonra ızgara veya fırında hazırlanmış kırmızı et, tavuk veya balık tercih edebilir, zeytinyağlı bir sebze yemeği, salata ile tamamlayabilirsiniz.

Ramazanda uzun süren susuzlukla beraber, sıvı kontrolü için bir başka hedef yeterli sıvı tüketimi ve sudur. Su içme hedefi kilo başına 30-40 ml olmalıdır. Örneğin 70 kg olan bir kişi 70*30= 2100 ml yani ortalama 2 litre su içmelidir. Ayrıca taze sıkılmış meyve suları, az şekerli veya şekersiz meyve kompostoları, maden suyu, kavun karpuz gibi sulu meyveler tüketilerek sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır.

Ramazan’da kilo almamak , sağlıklı geçirmek için en önemli noktalardan biri de aktif kalmaktır. Spor yapmayı ihmal etmeyin. İftardan sonra yapacağınız tempolu bir yürüyüş hem kan şekerinizi dengeler hem de kilo kontrolünü sağlar.

Sevgili okuyucularım, şimdiden Çarşamba günü başlayıp içinde ‘’ Bin aydan daha hayırlı olan,” Kadir Gecesi'nin de bulunduğu bereket ayı Ramazan’ı Şerif-inizi tebrik ederim. Sevdiklerinizle beraber mutlu ve huzurlu bir ramazan geçirmeniz dileğiyle…