‘’Hoş geldin ey gönüllerin sultanı,

Hoş geldin ey şehri Ramazan.’’

Ruhuyla, bereketiyle ve maneviyatıyla gönüllerimize taht kuran bu kutlu ayın gelmesiyle birlikte huzura erişiyoruz.

Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi koronavirüs sebebiyle sevdiklerimizle aynı sofralarda buluşamasak ta, bugünden itibaren sofralarımızda sıcacık pideler, çeşit çeşit iftariyelikler yerini aldı. Sevgili okuyucularım, yaşanan salgın nedeniyle birçok kişi bağışıklık sisteminin zayıflayacağı düşüncesiyle oruç tutmak konusunda kararsızlık yaşıyor. Uzmanlar ise hasta olmayan ve bu salgından etkilenmemiş kişilerin arzu etmeleri durumunda oruç tutması için bir engel bulunmadığını söylemektedir. Fakat bununla beraber oruç sırasında baş ağrısı ve hazımsızlık gibi minör, böbrek ve sindirim sorunları gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu nedenle oruç tutarken sağlıklı kalmak, dengeli bir diyeti sürdürmek ve hijyenik besinleri tüketmek önemlidir.

Sevgili okuyucularım Ramazan ayı, normal beslenme düzeninin ve öğün saatinin tamamen değiştiği bir dönemdir. Bu dönemde normalde 3 ana öğün olan beslenme düzeni 2 ana öğüne; hatta bazı kişilerde 1 ana öğüne kadar düşmektedir. Ayrıca Ramazanda uzun süre aç kalmakmetabolizmamızı etkiliyor. Ve eğer dikkat edilmezse kilo artışlarına, sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu nedenle bu ay içerisinde beslenmenize çok dikkat etmeniz gerekmektedir.

Oruç tutan kişilerin beslenme konusunda dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bunlardan en önemlisi sahur vaktidir. Bireyler günlük yeterli ve dengeli enerji ihtiyacını karşılayabilmek için mutlaka sahur öğününü yapmalı ve tok tutucu, susuzluğu giderici besinlere yönelmelidir. Sahurda peynir , yumurta, yoğurt, yulaf ezmesi, çorba gibi hafif besinler tüketilmelidir.

İftarda boş mideye birden yüklenilmemelidir. Uzun saat dinlenmiş olan mideye aniden yüklenmek, iftar sonrasında hazımsızlık, kan şekeri problemlerine yol açabilir. Fazla yemek tüketilmemeli, yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. İftar yemeğine hafif bir çorba ile başlayıp biraz ara verdikten sonra ızgara veya fırında hazırlanmış kırmızı et, tavuk veya balık tercih edebilir, zeytinyağlı bir sebze yemeği, salata ile tamamlayabilirsiniz.

Yemekleri pişirme yöntemi önemlidir. Kavrulmuş, kızartılmış yemekler ağır gelebilir. İftardan sonra kan şekerinin yükselmesiyle uyku hali oluşturacağından haşlama, fırında veya buğulama yöntemleri tercih edilmelidir.

Ramazanda uzun süren susuzlukla beraber, sağlıklı olmak için öncelikli hedef yeterli sıvı tüketimi ve sudur. Su içme hedefi kilo başına 30-40 ml olmalıdır. Örneğin 70 kg olan bir kişi 70*30= 2100 ml yani ortalama 2 litre su içmelidir.

Sevgili okuyucularım; yapılan araştırmalar doğru ve yeterli beslenildiği takdirde orucun vücudu toksinlerden temizleyici etkisi olduğunu göstermiştir. Ancak bazı gruplar (DM (Şeker hastalığı) , kalp hastalığı, tansiyon , böbrek rahatsızlıkları olanlar, gebe-emzikliler, kanser tedavisi görenler, yaşlı bireyler, çocuklar ) uzun süre aç kalmak açısından risk altındadır. Bu grubun oruç tutarken mutlaka hekime danışması gerekmektedir.

Mutlu ve sağlıklı bir Ramazan geçirmeniz dileğiyle.

Diyetisyen Senanur YEŞİLOĞLU