Umut ile,
Sevda ile,
Düş ile…
Hoş geldin Şehr-i Ramazan.

Bu yıl koronavirüs sebebiyle sevdiklerimizle aynı sofralarda buluşamasak ta , perşembe gününden itibaren sofralarımızda sıcacık pideler, çeşit çeşit yemekler, iftariyelikler yerini aldı.Sevgili okuyucularım, yaşanan salgın nedeniyle birçok kişi bağışıklık sisteminin zayıflayacağı düşüncesiyle oruç tutmak konusunda kararsızlık yaşıyor. Uzmanlar ise hasta olmayan ve bu salgından etkilenmemiş kişilerin arzu etmeleri durumunda oruç tutması için bir engel bulunmadığını söylemektedir. Fakat oruç tutmak bağışıklığı güçlendirmez ayrıca yanlış beslenerek metabolizma hızını yavaşlatabilirsiniz. Oruç sırasında baş ağrısı ve hazımsızlık gibi minör, böbrek ve sindirim sorunları gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu nedenle oruç tutarken sağlıklı kalmak, dengeli bir diyeti sürdürmek ve hijyenik besinleri tüketmek önemlidir.

Ramazan ayı toplumumuzda önemli bir yere sahip olan, dini gereklilikleri yerine getirdiğimiz bununla birlikte beslenme düzenimizin de değiştiği, 3 öğün yemek alışkanlığımızı 2 ye düşürdüğümüz, hem bedenimizi hem ruhumuzu dinlendirdiğimiz bir ay.

Sevgili okuyucularım, Ramazanda yaklaşık 15 saatlik oruç süresince alışılmışın dışında mide aç kaldığı için metabolizma yavaşlar. Uzun süreli açlık nedeniyle kan şekeri düşüklüğü yaşanır ve buna bağlı olarak karbonhidrata yönelme yaşanır. Oysa karbonhidratlı yağlı ya da tatlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir.

Bu dönemde beslenmede birtakım değişiklikler yapılmalıdır. İftarda sebzelerle, proteinli besinlerle, meyvelerle, taze sıkılmış meyve sularıyla beslenmek , bağışıklık sistemini ve metabolizmayı olumlu etkiler.

İşte Ramazan dönemini sağlıklı geçirmek için yapılması gerekenler:

• Sahur öğününü atlamak veya sadece su tüketmek, metabolizmanızı daha çok yavaşlatır ve kan şekerinizin gün içinde daha çok düşmesine neden olur. Sahurda protein yönünden zengin yumurta, süt, yoğurt, peynir ayrıca pide yerine tam tahıllı ekmek tercih etmelisiniz.

• Sahurda posadan zengin besinleri tüketmek uzun süre tokluk sağlarken, oruç sürecince kabızlık, mide bulantısı şikayetlerini de önler. Sahurda ; tam tahıllı ekmek, meyve, söğüş salata posalı besinlerdendir. Ayrıca sahurda kızartmalar, yoğun tuzlu yiyecekler ve şeker içeriği yüksek tatlılardan kaçınmak gerekir. .

• Orucunuzu açarken 1 su bardağı su , 1 küçük hurmadan faydalanılmalıdır. İftarlıklardan sonra çok ağır , yağlı- tuzlu olmayan çorba ile devam edin. Arkasından hafif bir salata veya zeytinyağlı tercih edin. Ardından biraz ara verip (10- 15 dakika) ana yemeğe sonra devam edin. .

• Yediğiniz pide miktarını menüdeki diğer besinlere göre ayarlamaya çalışmalısınız. Avuç içi kadar bir parça pide, bir dilim ekmeğe eş değerdir. Pilav, bulgur, erişte tüketecekseniz ekmek miktarını azaltmanız gerekir.

• İftarda yoğun karbonhidrat içeren besinler tüketmek kan şekerinde ani yükselmelere neden olur, bu nedenle glisemik indeksi düşük besinleri tüketmek bu riski azaltır( tam buğday ürünleri, kuru baklagiller, sebze ve meyveler bu tür besinlerdir)

• Hamur işi ve şerbetli tatlılar yerine, daha hafif olan meyve tatlıları ve sütlaç, güllaç, puding gibi sütlü tatlıları seçmek daha doğru seçimlerdir, Mümkünse tatlı ya da meyve seçimlerinizi ara öğün gibi düşünüp iftardan sonra tüketin.

• En önemlisi ‘’ SU ‘’: İftarla birlikte su içmeye başlıyoruz. En çok yapılan yanlış da art arda su içmektir. Su ihtiyacını bir anda karşılamaya çalışmak doğru değil 1 bardak su içerek orucumuzu açtıktan sonra sahura kadar olan süreçte 2-2.5 litre su içmeye özen gösterelim.

Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız" hadis-i şerifinden hareketle orucun kalp yağlanması için şifa olduğunu, vücutta birçok hastalık yapan toksik etkili kimyasaların da oruçla uzaklaştırıldığını biliyoruz. Oruç biyolojik bedenin temizleyicisidir. Sözlerimi burda sonlandırırken herkese evde kalıp inşallah Ramazan ayından sonra çifte bayram yaşayacağımız günlere ulaşmak ümidiyle Hayırlı Ramazanlar diliyorum.

Senanur Yeşiloğlu
[email protected]
Pembe Önlüklü Diyetisyen