Sevgili okuyucularım çevremizden hep duyarız “Falanca amcanın dizlerinde kireçlenme olmuş namaz kılarken kıvıramıyormuş”, “Komşu teyzenin boynunda kireçlenme olmuş başını hareket  ettirirken tutulup kalıyormuş” diye. 

İşte halk arasında kireçlenme olarak tabir ettiğimiz bu rahatsızlığı bizler 'osteoartrit' olarak adlandırıyoruz. Osteoartrit eklem kıkırdaklarında başlayan eklemlerin mekanik aşınmasına, tahrip olmasına, incelmesine, kemiklerde büyümelere, eklem kenarlarında çıkıntılara sebep olan kronik, yaşla birlikte ilerleyen bir rahatsızlıktır. Öncelikle vücudumuzda ağırlık taşıyan eklemleri tutar örneğin; diz, kalça, ayak bileği, bel ve boyun gibi.

OSTEOARTRİTTE (KİREÇLENMEDE) RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? NELER SEBEBİYET VEREBİLİR?

En başlıcaları hareketsiz yaşam sebebiyle güçsüz kaslar, ilerleyen yaş, aşırı şişmanlık buna bağlı olarak eklemlere aşırı yük binmesi, düşmelere bağlı oluşan hasarlar, D vitamini eksiklikleri, yüksek kolesterol ve hiperglisemi düzeyleri, östrojen seviyesindeki azalma, kıkırdak parçalanması gibi mekanik travmalar, genetik faktörler, zamanla eklem aralıklarındaki daralma ve sonradan oluşan yeni kemik dokular gibi faktörlerden bahsedebiliriz.

PEKİ OSTEOARTRİTİN (KİREÇLENMENİN) BELİRTİLERİ NELERDİR?

Zamanla eklemleri kayganlaştıran sıvı azalır ve eklem yüzeylerinin yakın temasıyla birbirlerine sürtünmeye başlarlar. Bu sürtünme ağrı oluşturmaya bununla birlikte eklemlerde de takılmalara sebep olur. İlk şikayet genellikle ağrıdır. Eklemlerden çıtırdama, kıtlama gibi sesler duymaya başlarız. Hassasiyet, şekil bozuklukları, şişlik hissi, tutukluk, esneklikte azalma ve eklemlerin etrafında belirgin olan topaklanmalar da bu belirtileri takip eder. Bu şikayetlerle birlikte aslında en ayırt edici durum; eğer sabahları rahat kalkıyorsanız fakat günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve tutukluk oluşuyorsa ama dinlenince geçiyorsa kireçlenmeden şüphelenebilirsiniz.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Osteoartrit  tedavisi hastaların şikayetleri göz önüne alınarak hazırlanır. Koruyucu önlemlerin alınması da hastalığın ilerleyişini engellemek için çok büyük önem taşır. Fizyoterapist tarafından yapılan değerlendirmelerle kişinin durumuna göre bir tedavi ve egzersiz programı oluşturulur. Akut dönemde istirahat en önemli yöntemdir. Devamında elektroterapi dediğimiz fizik tedavi aletleriyle şikayet olan bölgeye gereken uygulamalar yapılır. Fizyoterapist bir takım özel tekniklerle yine ağrılı bölgeye manuel terapi ve masaj uygular. Hastaya korse yada yardımcı cihazlar kullanması söylenir. Egzersiz eğitimleri verilir. Genellikle hastalara ağrı oluşturmamak şartıyla yürüyüş yapması söylenir. Kiloluysa kilo vermesi gerekir. Hastaya uygunsa kaplıca tedavisi ve sıcak tedaviler de uygulanır. Bu tedavi programlarına medikal tedaviler yada ihtiyaç görülürse cerrahi uygulamalar eşlik eder.

OSTEOARTRİTLİ HASTALARA NELER TAVSİYE EDEBİLİRİZ?

Otururken veya uyurken bel ve boyun kısımlarını düzgün konumlandırıp, destekleyin. Bükme, kıvırma gibi eklemi zorlayıcı çok tekrar edilen hareketleri yapmaktan kaçının. Kilo verin. Her gün yorgunluk oluşturmadan egzersiz yapın. Günlük aktivitelerinizde destekleyici cihazlar kullanın (baston, walker gibi). Kendinize uygun bir egzersiz programı mutlaka edinin. İnce ve yumuşak tabanlıklı uygun  ortopedik ayakkabılar tercih edin. Hava alabilen deliklere sahip spor ayakkabı kullanın. Bisiklet sürme, yüzme ve yürüme bu üç sporu mutlaka yaşamınıza dahil edin. 

Bu haftaki yazımı da burada sonlandırırken herkese sağlıklı, sıhhatlı ve mutlu bir hafta sonu diliyorum. Keyifli okumalar.