Geçtiğimiz gün gazetenin bürosunda otururken atasözlerinden bahsettik. Ondan sonra çok değer verdiğim atasözlerinden yola çıkarak bir yazı yazmak geldi içimden.

Öncelikle Atasözlerinin tarifini ve diğer yazılardan farkını belirtelim;

Atasözleri : Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını, tecrübelerini, bilgece düşünce ya da öğüt olarak ifade eden ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş özlü sözlerdir.

Atasözleri, biçim yönünden diğer yazı türlerine göre farklı özellikler gösterir. Öykü, roman, şiir, deneme gibi yazı türleri pek çok cümlenin bir araya gelmesi ve anlam yönünden bütünleşmesiyle oluşur. Buna karşın atasözleri genellikle bir, en fazla iki cümleden oluşur. Bütün duygu ve düşünceler bu tek cümleye sığdırılır. Bu cümleler kişiden kişiye değişmez. Halkın ortak malıdır ve halk tarafından aynı biçimde söylenir.
Bu düşünceyle yola çıkarak şöyle bir düşündüm aklıma “Ne verirsen elinle o gider seninle” atasözü geldi. bu daha çok eski büyüklerimiz tarafından dini yönden söylenen bir atasözüdür. Ne kadar yardım yaparsan öbür tarafta da o kadar rahat edersin anlamında söylerdi büyüklerimiz

Bunu günümüz için düşündüğümde etrafımızda birçok yardıma muhtaç insan olduğu gibi toplumunda birçok konuda yardıma ihtiyacı vardır. Aklıma 1970'li yılların sonlarına doğru Orman İşletmesinde çalışırken bir işini halletmek için gelen bir amcamızla aramızda geçen diyalog geldi.

O amcamız 2 nci sefer hacca gidecekti bizde sen bir kere gittin ve görevini yaptın ikinci sefer gidinceye kadar camimizin abdest almak için bir şadırvana ihtiyacı var onu yaptır daha Çok sevaba girersin dedik. Sonra bir baktık ki amcamız bu laftan alınmış ve hacca gitmekten vazgeçmiş, tabii camiye şadırvanı da yaptırmış. O şadırvan 40 yılı aşkın süredir halen insanlara hizmet vermektedir.

Bunun yanında ilçemizle buna benzer birçok toplumun ihtiyacı var.

Örneğin; Kumluca merkezde 3 okulumuz çok kalabalık Öğrencilerimiz tam eğitim alamadığı gibi çok sıkışık durumda oturuyorlar. Merkeze bir ilkokul, bir de ortaokul yapılması lazım, bu tek binada olabilir.

Ama bu ve buna benzer ihtiyaçlar dururken insanlarımız defalarca hacca ve umreye gitmektedirler. Tabii umreye gitmek biraz daha kolay olduğu için senede bir 2 defa gidenler olmaya başladı. Bence defalarca umreye gitmek yerine topluma ve ihtiyaç sahibi insanlara yararlı olacak hayırlar yapmak daha iyidir.

Tabii burada yanlış anlaşılmak da istemiyorum. Hac ve umreye karşı değilim ama gerekenden fazla gidilmesine karşıyım.
Yazıyı Yazarken aklıma Peygamber Efendimizin Cimrilerle ilgili bir buyruğu geldi.

"Cimrilikle iman, bir kulun kalbinde asla birlikte bulunamaz."
BU VESİLE İLE YENİ BAŞLAMIŞ OLAN 3 AYLARINIZI KUTLAR SAĞLIK VE MUTLULUKLAR DİLERİM.