Sera üretiminin ve ihracatın önemli üslerinden. Sebze fiyatlarının oluştuğu yer. Tezgâhlarda şu anda en pahalı ürün biber… Özellikle kıl biber 100 lirayı aştı. Pazarlardaki fiyat biraz düşük olsa da üretici market arasındaki fiyatlar uçuyor. Konuştuğumuz üretici temsilcileri ise ‘fiyat niye yüksek?’ deyince önce ‘bize kızmayın diyorlar’ haklı olarak. ‘Girdi maliyetleri sürekli artıyor, biz ne yapalım…’ Ardından o uçurumu yaratanların marketler olduğunu söylüyorlar. Bunu denetlemek ve önlem almak ise o kadar da zor değil.
‘PAZARI KAYBETTİK’
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökçe’yi serada yakaladık. Söze portakal ve limonla başladı. Portakal, Antalya’da da dalında kalmış. Kökçe, “Finike portakalı şu anda dalından dökülüyor. Kumluca’da 12 bin dönüm Finike’yle birlikte 50 bin dönümde portakal üretimimiz var. Yarısı toplanabildi, yarısı dökülüyor. Antalya’yı kurtarma imkânı yok. Söküyorlar artık. Geçmiş yıllarda yapılan hata nedeniyle bu sorunu yaşıyoruz. Rusya pazarını kaybettik. Kaybedilen müşteri gelmez, başka yere gider.” diye konuştu.
‘SALATALIĞI YOLACAĞIZ’
Kökçe, şu anda en ucuz ürünün salatalık olduğunu bildirdi. Tarlada şu anda 4-5 lira arasında olan salatalığın maliyeti ise 12 lira. Kökçe şöyle devam etti: “Ucuz ama üretici zararda. Geçen yıl domatese ihracat yasağı getirdiler, itiraz ettik, yanlıştan hemen döndüler. Müşteriyi kaybetmeden toparladık. Salatalıkta ise şubat ayında ihracat durdu, fiyatlar düştü. Maliyeti 12 lira ama burada 4-5 liraya satamıyoruz. Marketlerde yine 25-30 lira arsında satılıyor. Kışın ‘fiyat çok’ dediler, ihracatı durdular, yerle bir oldu. Bizim ürettiğimiz ürünlerin yüzde 90’ı Rusya’ya gidiyor. En önemli pazarımız… İlçemizin yüzde 80’i ihracata yönelik üretim yapar. Rusya’dan talep de yok. 5 lira şu anda bizi kurtarmıyor. Salatalığı yolacağız. O zaman da tekrar pahalanacak.”
BİBER KUMLUCA’DA 42 LİRA
Marketlerde fiyatı en pahalı olan ürün biber. Biber üreticisinin şu anda para kazandığını belirten Kökçe, “Marketlerde pahalı biliyoruz ama aslında üretim maliyetine göre yüksek değil. 20 gün sonra üretim artacak o zaman fiyat bir miktar düşer. Gübre pahalı, mazotun litresi 50 lira, plastiğin kilosu 100 liraya dayandı. Sivri biberden az da olsa para kazanıyoruz. Biber buradan 42 liradan çıkıyor. Marketlerde 70-80 lira arasında hatta bazı çeşitler daha da yüksek, biliyoruz. Buradaki en büyük şikâyetimiz aradaki vampirler. Bedava da versek ne olacak, bu sefer 50 liraya verecekler.” dedi.
BİR KÖK DOMATES FİDESİ 30 LİRA
Hidayet Kökçe de ucuz sebze meyve için girdi maliyetlerine işaret etti. Fiyatların yaz aylarında bir miktar düşebileceğini belirten Kökçe, şöyle devam etti:
“Bir kök aşılı domatesin fidesi 30 lira. Yere dikeceksin, yanacak mı eriyecek mi bilmiyoruz. Yeni doğmuş çocuk gibi daha. Hastalanacak mı bilmiyoruz. Yaşam garantisi bile yok. Maliyet ne olur henüz bilmiyoruz. “Girdi fiyatlarını her alanda düşüreceksin ondan sonra çiftçiye ‘sen bunu çok fiyata satıyorsun’ diyeceksin. Bu aradaki karaborsacıları kaldırmak gerekiyor. Ya da bunları denetleyeceksin. 100 liraya aldıysan 120 liraya satabilirsin, diyeceksin. Ben üreticiyim ağlıyorum sen tüketicisin sen de ağlıyorsun. Ne senin ne benim suçum var. Şu an piyasayı marketler belirliyor. Yüzde 100 para kazanıyorlar. Bunu devlet denetlemeli ve ciddi mücadele etmeli.”
‘KREDİYE ULAŞMAK ZOR’
Elmalı, Korkuteli ve Söğüt yaylalarında seraların dikim hazırlıklarına başlandığını da belirten Kökçe, “Yaylalarda dikim hazırlıkları başladı. Kredi ve halcilerin desteklemesiyle ekiyor üretici. Krediye ulaşım artık zor. Çiftçi peşin parayla ekim yapamaz.” dedi.
Hidayet Kökçe son söz olarak şunları söyledi: “Bizim gecemiz gündüzümüz yok. Sofralar boş kalmasın diye birini söküyoruz birini dikiyoruz. Boş kalmıyor toprak. Sürekli çalışıyoruz ama üçüncü sınıf muamelesi görüyoruz. Mazotumuzu, gübremizi ucuz alalım, biz üretmeye devam ederiz. Girdiler ucuz olsun, biz de ucuz satarız. Her zaman sesimiz, nefesimiz olduğunuz için Aydınlık çalışanlarına ayrıca teşekkür ediyoruz. Bayramınız kutlu olsun.”
