Kumluca’nın seracılığın başkenti olduğunu bildiren Ziraat Odası Başkanı Süleyman Kayhan; “İhracat ve iç piyasaya çok miktarda ürün göndermekteyiz. Faydalı böceklerle ürettiğimiz ürünleri bazı kanallarda kimyasal gibi bazı şeyler söylenmektedir. Asla kabul etmiyoruz. Bu tür haber yapanların Kumluca’ya gelip seralarımızı inceleyip öyle yapmalarını istiyoruz” dedi.

Ak parti Kumluca İlçe Başkanı Ziraat Mühendisi Arif Yavuzer de “Şu anda bir seranın içindeyiz. Sera demek dış etkenlerden muhafaza, koruma altına alınan alan akla geliyor. Sera tesislerinde hastalık ve zararlıların içeri girmesini engellemiş ve koruma altına almış oluyoruz. Bölgemiz mikro klima iklim özelliğine sahip olduğu için hava sıcaklıkları çok fazla düşmüyor. Hava sıcaklığı düşmediği için Kış’ında üretim yapma imkanına sahip oluyoruz. Yaptığımız üretimde Bombus arısı ve faydalı böcek kullanıyoruz. Böceklerle zararlıları kontrol altına alıyoruz. Bombus arıları ile de çiçeklerde tozlanmayı yani döllenmeyi sağlıyoruz. Herhangi bir kimyasal kullanmıyoruz. Meyvelerimiz ağaçlarında irili ufaklı oluyor. Yalnız meyveleri toplarken küçükleri ayrı büyükleri ayrı topladığımız için meyveler pazara standart bir şekilde gidiyor. Bizim ürünlerimiz paketleme tesislerin de de işlem görüyor. Paketlenirken hangi çiftçiden alındığı yazılıyor. Kontrollü üretim yapıyoruz. Tarım İlçe Müdürlüğü Ekiplerimiz belli periyotlarda hal girişlerinde numune alıyorlar. Örnek sebze alıp tahlil yapıyor. Yapılan tahliller sonuncunda görülüyor ki Kumluca da %99 un üzerinde başarı elde etmişiz. Yapılan tahliller sonucu ürünlerimizde herhangi bir kimyasal ve ilaç kalıntısı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zararlılarla fenomen tuzaklar kuruyoruz. Bu şekilde de zararlıları önlemiş oluyoruz” dedi.

Kumluca Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği başkanı Ahmet Kaya da “Sebzelerimiz Arı ve böceklidir. Doğal ve kalıntısıdır. Herkes gönül rahatlığı ile yiyebilir” dedi. 
Üretici Havva Macit (47); “ Domatesleri boy boy ayırıyoruz. Domateslerde çiçeklerin meyve tutması için Bombus Arısı kullanıyoruz” dedi.

Şükrü Macit (52) ise; “Çocuklarımız ve eşimizle ömrümüzü serada çalışarak geçiriyoruz. Sebzelerimizi çocuk gibi yetiştiriyoruz. Ama emeğimizi çalanlar var. Yanlış bilgilendiriyorlar. Herhangi bir kalıntı bırakmadan yetiştiriyoruz. Sadece Tarım Bakanlığı tarafından sadece domates e ruhsatlandırılmış ilaçlar kullanıyoruz. Hasat sürelerine dikkat ediyoruz. Biyolojik mücadele yapıyoruz. Son çare kimyasal ilaç kullanıyoruz. Bunu da ziraat mühendislerin vermiş olduğu reçete karşılığında kullanıyoruz. Sera ürünlerimizi biz kendimiz de çocuklarımıza da yediriyoruz. Tüketicilerimiz gönül rahatlığı ile yesinler. Çünkü bizi Tarım İlçe Müdürlükleri ve Tarım bakanlığı yetkilileri, beklenmedik zamanlarda gelip denetliyorlar. Şartlara uymazsak ürünlerimiz söküyorlar. Bedel ödetiyorlar. Bize ceza kesiyorlar. Bir sürü masraf ediyoruz. Biz bu riski göze alamayız. O kadar masraf karşısında risk almak aptallıktan başka bir şey değildir” dedi.

Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya da; “Sera ürünleri Kış aylarında tüketilir mi, gibi güvenilirlik aranan sorular soruluyor. Tüm mesela güvenirlilik üzerine kuruluyor. Seradaki ürünler kontrol edilebilen, toprakta yapılan üretimdir. Ürünlerimiz her türlü denetime açıktır. Bakın burada üreticimizin kucağında çocuğu domatesi yiyor. Üretici ürettiğini önce kendi yiyor. Bütün mesel güveni oluşturmamız lazım. Tüm mesel sofrasına konulan ürünün nasıl yetiştirildiğini bilinmemesinden kaynaklanıyor. Bu bilinmemeyi yanlış ve konunun yabancısı olan insanlar dile getirdikleri zaman çok farklı boyutlarda, insanların beslenmesini de olumsuz etkileyecek bir pozisyon ortaya çıkıyor. Bu hem üretici hem de tüketicisi açısından bir mağduriyettir. Bugün Türkiye’nin hangi bölgesine giderseniz gidin sera ile karşılaşıyorsunuz. Kış aylarında Kumluca gibi sahil bölgelerinde, Yaz’ında Anadolu’nun diğer bölgelerinde seracılık var. Bundan sonra açık alanda üretim yapmak çok zor. Çünkü zararlılara karşı açık alanda üretim yapılamaz duruma geldik. Açık alanda zararlılardan korunmak için daha çok ilaç kullanmak zorundayız. Denetlenemez duruma geliyor. Nere de denetlenebiliyor. Seralarda. Açık alanda domates üretme şansımız kalmadı. Çünkü Tuta diye bir zararlı var. Sera da Tutayı dışarıdan içeri almıyorsunuz. İçindekini de mekanik yollarla yok ediyorsunuz” dedi.