Arıtürk , “Bildiğiniz üzere her yıl sonunda devletimiz bir sonraki yılların bütçesini oluşturur, nereye ne ödenecek, nereden ne gelecek, bunları kamuoyunun bilgisine sunar. 2018 bütçesinde görülen o ki, faiz ödemesi devletimizin belini iyiden iyiye bükecek, rantiyenin faiz gelirleri bu yıl, geçen yıla göre daha yüksek olacak” dedi.

762 milyar liralık 2018 yılı bütçesinin TBMM’de kabul edildiğini hatırlatan Tekin, “2018 için bütçeye 696,8 milyar lira gelir öngörülüyor. Bütçe açığı ise 65,9 milyar lira. Bütçenin yüzde 10’u ise doğrudan faiz lobisine ödenecek. Bu yıl 71,7 milyar lira bütçeden faiz giderleri için ayrılan kaynak var. Bunun yanında yatırımların sektörel bazda dağılımına baktığımızda eğitim alanındaki yatırımlar için 14.3 milyar, ulaştırma alanındaki yatırımlar için 25.5 milyar, sağlık alanındaki yatırımlar için 8.5 milyar ve tarım alanındaki yatırımlar için 10.1 milyar kaynak aktarıldığını görüyoruz. Elbette ki bütçeden aslan payının faiz lobisine ayrılması bizi ziyadesi ile müteessir etmektedir ” şeklinde konuştu.

2018 DE FAİZ LOBİSİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ
2016 ve 2017’de bütçeden faize yaklaşık 58 milyar TL ödenirken, bu yıl 71,7 milyar lira pay ayrıldığına dikkat çeken Ömer ARITÜRK , “2018 bütçe ödeneklerinde en fazla artırılan kalemler 88 milyar lira ile Milli Savunma, İçişleri Bakanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı oldu. Maliye Bakanlığı 177,4 milyar lirayla bütçe ödenek teklif tavanı en yüksek kamu idaresi oldu. 2002 yılı ile 2017 yılları arası toplam 760 milyar lira faize ödemeleri ile rantiyeye paramız gitmiş. Bunun anlaşılması için şöyle bir örnek verebiliriz. İnşaat işleri ile uğraşanlar bilir, Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) bir ev maliyeti yaklaşık 40 bin lira civarındadır. Haliyle TOKİ, 15 yılda ödenen faiz gideri olan 760 milyar lira ile ülkemizde 19 milyon ev yapılabilirdi. O halde şu soruyu sormak lazım, Türkiye’de hali hazırda ne kadar ev var? Evet, bu sorunun cevabı da yine yaklaşık 19 milyon. Eğer Ak Parti hükumetleri faiz lobisine aktardıkları bu kaynağı TOKİ’ye verselerdi yeni bir Türkiye inşa edebilirlerdi. Bizlerin yani Milli Görüşe mensup Saadet Partililerin kırk yıldır ifade ettiği, slogan haline getirdiği “Yaşanabilir Bir Türkiye ve Yeniden Büyük Türkiye” projeleri aslında 15 yıl gibi kısa bir sürede ve sadece faiz giderini kapatarak mümkündür. Biz olmayacak bir şeyi söylemiyoruz. Yaptığımız ve yine yapabileceğimiz şeylerin hayalini kurup, bunları söylüyoruz” dedi.

BÜYÜYEN HEP BANKALAR
Arıtürk ; “Faiz lobisi ile mücadele ettiklerini söyleyen bir iktidar var karşımızda. Fakat bütçeden bu lobiye ayrılan kaynağı görüyorsunuz. Bunu nasıl bir mücadele? Milletin aklı ile dalga mı geçiyorsunuz? Son on beş yılda gerçekte büyüyen millet olması gerekirken büyüyen hep bankalar olmuş. Geçtiğimiz Ekim ayı ile bankaların karı 41 milyar 158 milyon liraya ulaşmıştır. 2016 yılında 37 milyar 529 milyon lira kar etmişti bankalar, 2017’nin Ekim sonu itibariyle gerçekleşen rakamı 41 milyar lira. Yıl ortalamasına bakacak olursak 2017 yılını yaklaşık 50 milyar lira kar ile kapatacaklar. Yani bir önceki yıla oranla karlarını yüzde 25 artırmış olacak. Allah’tan korkmak lazım. Biz başından beri hep şunu söylüyoruz: Ak Parti hükumetleri millete değil, rantiyeye çalışan hükumetlerdir. Rakamlar bunu böyle söylüyor. Milleti ile devleti ile Türkiye Cumhuriyeti maalesef borç-faiz-borç sarmalına mahkum edilmiş durumdadır. Daha da vahim olan bir şey daha söyleyeyim, bu iktidar bütçeden 2019 yılı için 85 milyar lira 2020 yılı için 96 milyar lira faize ödenek ayrılacağını açıkladı. Şimdi biz Saadet Partililer olarak soruyoruz; Bu gidiş nereye?” ifadelerine yer verdi.

BÜTÇENİN YÜZDE 86’SI VERGİ
Türkiye’nin 2017 Ekim ile 2018 Ekim arasında vadesi gelecek dış borçlarının tutarının 173,4 milyar dolar olduğunu dile getiren Saadet Partisi Kumluca ilçe Başkanı Ömer ARITÜRK , “Bu miktara önümüzdeki bir yıl içinde ortaya çıkacak olan 40 milyar dolarlık cari açığı da eklersek Türkiye’nin bu bir yıl içinde bulması gereken dış finansman miktarının 213 milyar dolar olacağını hesaplamış oluruz. Peki bu kaynağı nereden bulacaklar? Tabi ki yeniden borçlanma ve ek vergi koyma yolu ile. Zaten biliyorsunuz Motorlu Taşıtlar Vergisine yüzde 25 gibi afaki bir zam yapılmıştı. Yine yüzde 20 olan vergi kurumlar vergisi oranı, 2 puanlık artışla (yüzde 10 oranında) yüzde 22’ye çıkarıldı. İktidar faiz lobisine borçlanıyor, ceremesini millet olarak biz çekiyoruz” açıklamalarına yer verdi.

KURTULUŞ MİLLİ GÖRÜŞTEDİR
“Tüm bu olumsuz gidişatın çözümü, üretime dayalı bir ekonomi politikalarına geçerek mümkün olur” diyen Ömer ARITÜRK son olarak şunları söyledi: “Yol, köprü, havalimanı gibi katma değeri olmayan yatırımlar ile kaybedecek zamanımız yok. Genel Başkanımız geçenlerde ifade etti, “biz iktidara geldiğimiz de mevcut hükumetin bütün yatırımlarını derhal durdururuz ve hemen üretime yönelik çalışma yapacak fabrika yatırımlarına yöneliriz.” Çünkü inanın asfalta ekmek banılmıyor. Bu gidişatı durdurmanın, ülkeyi borç-faiz-borç sarmalından kurtarmanın öncelikli yapılması gerekli şey olduğunu düşünüyoruz. Bankaların elinden aziz milletimizi kurtarmadan, rantiyenin musluğunu halkın cebine aktarmadan gerçek refaha ulaşamayız. Saadet kadroları bu ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartları düzeltebilecek, Yeniden Büyük Türkiye’yi kurabilecek yegane kadrodur. İnşallah gelecek seçimlerde iktidara gelecek ve ülkemiz için milletimiz için refah ve huzur dulu günleri hep birlikte göreceğiz.”