27. Dönem CHP Milletvekili Adayı ve önceki dönem Kumluca İlçe Başkanı Kemal Bilal Öner, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yeni hal yasası ile komisyonculuğun tarihe karışacağına ilişkin açıklamasına sert tepki gösterdi.

Komisyonculuğun üretim bölgelerinde çiftçinin bir nevi çiftçi temsilcisi ve finans kaynağı olduğunu dile getiren Kemal Bilal Öner, pratikte üreticinin ürününü aracısız satma imkânı olmadığını söyledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın sebze ve meyve fiyatlarına doğrudan etki eden, suni süreçleri azaltacak hal yasasının TBMM gündemine geleceğini, komisyonculuğun tarihe karışacağına dair açıklamasının ardından yazılı bir açıklama yapan Kemal Bilal Öner, Komisyoncunun üreticinin ürettiği ürünleri, üretici lehine her türlü alıcıya sattığını, bu satış işleminde tüm riskleri üzerine aldığını, maksimum kazancının da brüt %8 olduğunu ifade etti.

Üretici bölgelerinde, komisyoncunun anlaşma yaptığı birden çok üreticisi ve ürünü satın alan tüccarı olduğunu dile getiren önceki dönem CHP Milletvekili Adayı Öner, “Komisyoncu üreticinin ürününü arz-talebe göre serbest piyasa koşullarında bir veya birden fazla alıcıya satar" dedi.

Öner: “Bir üretici örneğin; bir günde 5 ton domates getirdi ise, bir tek tüccarın o gün 5 ton domatese ihtiyacı yok ise, komisyoncu 5 ton domatesi bölerek birden çok tüccara satarak bitirir. Komisyoncu tarihe karışınca üretici ürünlerini satmak için anlaştığı tüccarın, o gün mala talebi olmaz ise üretici ne yapacak? Serada sebzesini yetiştirmekle mi uğraşacak yoksa malını alacak kişi aramakla mı
uğraşacak?" dedi.

Üretim Bölgesindeki Toptancı hallerinde satışların peşin olmadığını da ifade eden Öner, “Hallerde çek senet alınmadan, güvene dayalı satış yapılır. Risk komisyoncudadır. Üretici sadece komisyoncudan alacağını bilir. Komisyoncunun parayı tahsil edip etmediğini bilmez. Komisyoncu kalkarsa üretici tüccarın güvenilir olup olmadığını nasıl bilecek? Parasını tahsil edebilme kabiliyetini nasıl bilecek?
Üretici hallerinde satış, komisyoncuların bölge hallerinden aldıkları bilgilere göre oluşan referans fiyatı üzerinden, serbest piyasa koşullarında, arz-talebe göre yapılır. Üretici tek başına bu bilgi akışını nasıl sağlayacak ve fiyatı nasıl oluşturacak?” dedi.

Üretici bölgelerinde komisyoncuların aynı zamanda üreticiler için finans kaynağı olduğuna dikkat çeken Öner sözlerin şöyle sürdürdü:

“Üreticinin ya fidesini alır ya da üreticiye kefil olarak fideciden fide almasını sağlar. Yine zirai ilaç bayilerine ve bankalara üretici lehine kefil olurlar. Komisyoncu ortadan kalkınca, ekonomik şartları iyi olmayan üreticinin üretim girdilerini almasına kim yardımcı olacak?

ÜRETİCİNİN ÜRÜNÜNÜ ARACISIZ SATMA İMKÂNI YOKTUR
Komisyoncu ortadan kalkınca yani Komisyoncunun maksimum brüt kazancı %8 komisyon ortadan kalkınca, Tüketici gerçekten sebze ve meyveyi ucuza mı alacak? Pratikte; üreticinin ürününü aracısız satma imkânı yoktur. Komisyoncuyu ortadan kaldırsanız, yerine isterseniz kooperatif sistemini, isterseniz üretici birliği sistemini kurun; bu sistemlerin yaşaması ve personel giderlerini karşılamak için bir kâra ihtiyacı olacak.

Sayın damat; komisyonculuğu tarihe karıştırmakla sebze meyve fiyatlarını ucuzlatamazsınız, enflasyonu düşüremezsiniz. Ancak çiftçiyi mağdur edersiniz.

TÜKETİCİNİN SEBZE VE MEYVEYİ UCUZA ALMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
-''Yerli tohum üretilmeli. Yerli tohumumuz olursa tohum fiyatları döviz artışından etkilenmez.
-Çiftçinin ve Nakliyecinin kullandığı motorinden alınan yüksek vergilerden indirim yapılarak üretim ve nakliye maliyeti, -Tarımsal sulamada ve ısıtmada kullanılan elektrikte, elektrik şirketlerinin aldığı dağıtım bedelinde ve vergilerde indirim yapılarak, üretim maliyetleri düşürülmeli"
-Tüketim bölgelerinde ki belediyeler üretim bölgelerindeki hallerden sebze ve meyveyi kendileri almalı ve Tanzim satış mağazaları açarak burada halka ucuz satmalılar.”