Bu dönemlerde metabolizmayı suçlamak cazip gelebilir.

Fakat metabolizma doğal bir süreç olduğundan, aslında vücudumuzun bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenleyen bir çok mekanizması vardır.

Sadece nadir durumlarda, Cushing sendromu veya tiroid bezi yetersizliği(hipotiroidizm) gibi metabolizmayı yavaşlatan tıbbi bir problemden dolayı aşırı kilo alırsınız veya veremezsiniz.

Bunun dışındaki ağırlık kazanımı karmaşık bir tablodur; muhtemel genetik durum, hormon dengesizliği, diyet kompozisyonu yani diyetin yağ ve protein içeriği, çevrenin yaşam tarzına etkisi, stres, uyku düzeni, düzensiz ve aşırı beslenme, düzenli fiziksel aktivite azlığı kaynaklı olabilmektedir.

Metabolizma hızını etkileyen etmenler

Metabolizma doğal bir mekanizma olduğu için gerekli olan enerji yani metabolizma hızı elbette doğal süreçlerden etkilenmektedir;

Yaş ilerledikçe metabolizma hızı düşmektedir. Özellikle 30 yaşından sonra, her 10 yılda bir metabolizma hızı %2-4 oranında azalır.

Kadınlarda erkeklere göre metabolizma hızı daha düşüktür.

Vücut yağ oranı arttıkça metabolizma hızı düşmektedir.

Vücut kas oranı arttıkça metabolizma hızı artar.

Uzun boylu olan bireylerde kısa boylu bireylere göre metabolizma hızı daha yüksektir.

Hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerde metabolizma daha hızlı çalışırken, kış mevsiminde daha yavaş çalışmaktadır.

Bunlara ek olarak hızlı kilo vermek için yapılan çok düşük kalorili açlık diyetleri de metabolizma hızını ciddi oranda düşürmektedir.

METABOLIZMA HIZI NASIL ARTTIRILABİLİR?
Metabolizma hızını arttıran ve bu şekilde yağ yaktırdığı düşünülen bir çok besin, baharat veya piyasada satılan ürünler mucizevi bir şekilde anlatılsa da yapılan çalışmalara göre metabolizma hızı, temelde 3 şekilde artar;

- Bol su tüketimi
- Yeterli, dengeli ve düzenli beslenme
- Fiziksel aktivite

Stresten uzak kalmaya çalışmak, düzenli uykunun olması da metabolizma hızını arttıran etmenlerdir.

Bunun dışında yapılan çalışmalar; yeşil çay ve bazı baharatların olumlu fonksiyonel etkilerini belirtse de metabolizma hızı üzerinde henüz kanıtlanmış etkileri olduğunu söyleyemeyiz.

Ayrıca baharatların etkinlik gösterecek miktarlarını günlük alabilmek oldukça zor olmaktadır.

Yeşil Çayı ise dost bilip, en azından kahvaltıda siyah çay yerine 1-2 fincan tercih edilebileceğimiz şahane bir fonksiyonel besin olduğunu söyleyebiliriz.

Unutulmaması gerekir ki, obezite çağımızın salgın hastalığıdır. Bugünkü tıbbi veriler ile diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, hiperlipidemi gibi birçok kronik hastalığın ana sebebi obezitedir. Dolayısı ile fazla kilolardan kurtularak ilerde karşılaşılabilecek birçok kronik hastalığa da şimdiden dur diyebilir, hastalıklıklara yakalanma riskini en aza indirebiliriz.

Bu konuda mutlaka bir diyetisyene danışmalı, sağlığınızın ve beslenmenizin kontrolünü bir uzmanın elinden almalısınız.

Sağlıkla kalın..