Motosikletlerin yüksek performans ve hızlarına karşın, daha az görünür ve diğer araçlara göre daha korumasız vasıtalar olduğunu ifade eden Dr. Kılınçoğlu, istatistiklerin motosiklet kazalarının yarıdan çoğunun şehir içinde, 35 yaş altı ve koruma malzemesi kullanmayanlarda daha fazla olduğunu, kazaların yarıya yakınının hız limitlerinin aşılması ve alkollü kullanımdan kaynaklandığını ortaya koyduğunu belirtti.
Op. Dr. Kılınçoğlu şunları söyledi: “Motosiklet kazalarında en çok baş ve yüz bölgesi ile boyun kırıkları daha sonra kol, bacaklar, göğüs, sırt ve omurilik hasarları ile karşılaşıyoruz. Motosiklet kazalarının tüm trafik kazaları içindeki oranı ülkeden ülkeye, şehirden şehire değişiklik gösterse de, yaralanma olasılığı araba kazalarına yüzde 20 iken motosiklet kazalarında bu oran yüzde 80’in üzerinde. Motosiklet sürücülerinin trafik kazalarında araç içinde olanlara oranla 25 kat daha fazla ölüm ve yaralanma riski taşırlar. Motosiklet sürüclerinin en önemli korunma malzemesi üzerinize giydikleri ekipmanlar yani, kask, motor montu, eldiven, dizlik, bel koruycu, bot ayakkabılar ve maalesef kendi vücutlarıdır.”
Motosiklet kullanımında kaskın faydalarına da değinen Op. Dr. Kılınçoğlu, kask takılmasıyla orta, ciddi ve ölümcül kafa yaralanmalarının yüzde 60 ile 75 arasında azaldığını, ancak burda önemli olanın kask takmanın yanında kaliteli ve tam kask kullanılması ile ortaya çıktığını özellikle baş bölgesine gelen travmaların büyük bir kısmı yüz ve çeneye hedef aldığı için bu bölgelerin de mutlaka korunması gerektiğini kaydetti. Uygun olmayan malzemelerden yapılan kaskların görsellik dışında kouryuculuğunun olmayacağını vurgulayan Dr. Kılınçoğlu, “ Kask başa sıkı oturur ve başa tam geçmiş halde takılması gerekir. Bunun dışındaki pozsiyonlarda kullanımı, takmamak ile eşdeğerdir. Kask kullanmayan, kalitesiz ya da açık kask kullananlar ile uygun kask kullananlar karşılaştırıldığında, doğru kask seçmeyenlerin veya kullanmayanların, 2,5 ile 5 kat daha fazla ölümcül kafa travmalarına maruz kaldığı, 1,5 kat daha fazla hastaneye yatış gerektiren yaralanmalar yaşadıkları, 2 kat daha fazla ölümcül olmayan kafa yaralanması geçirdikleri, daha faza boyun omurgası yaralanmasına mazur kaldığı ortay konmuştur. Başka bir bilimsel çalışmada kask kullanımının ölümcül yaralanmalardan korunmada yüzde 29 etkili olduğunu göstermiştir. Meslek hayatım boyunca gördüğüm saysız motosiklet kazalarında özellikle kask ve diğer malzemeleri kullanmayanların maruz kaldığı ölümcül beyin ve vücut travmalarına karşılık, kimi zaman şaşkınlıkla izlediğim ciddi kazalar sonrası tam ekipmanlı motosiklet kullanıcılarının ufak bir kaç sıyrıklarla kazaları atlatıklarına tanık oldum. Sonuç olarak eğer uzun süre motor kullanmak, bundan keyif alarak sürmek ve hayatta kalmak istiyorsak, mutlaka kask ve koruyucu ekipman kullanımına önem verelim. Ben özellikle kask kullanımı konusunda başlatılan “Hayatıma kastım yok, kaskım var” ve “Hayatı kafama takıyorum” kampanyasını destekliyor, her motosiklet sürücüsünün de kendi can güvenlikleri gereği kask ve koyucu ekipman kullanımlarına özen gestermelerini istiyorum.” dedi. Kendisi de uzun yıllardaır motor kullanan Dr. Kılınçoğlu, son olarak sadece kask değil, korumalı motor montu, eldiven, dizlik gibi koruma malzemelerinin de doğru şekilde ve mutlaka kullanılması gerektiğini vurguladı ve sürücülerin motor kullanıcılarını fark etmek konusunda daha dikkatli olmaya çağırdı.
