Genellikle ileri yaşlarda beyin bir bölgesinin kalıcı veya geçici olarak tıkanması veya kanaması sonucu ortaya çıkan ve halk arasında “İnme” olarakta bilinen Felçten korunmak için bazı önlemler alabiliriz. Özel Medikum Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Fatıma Karakaya Çolak, felçten korunmak için bazı önemli bilgiler paylaştı.

Felç, diğer bir adıyla inme, ölüm sıralamasında üçüncü sırada yer alan önemli bir rahatsızlıktır. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde her yıl yaklaşık 200 bin kişinin felç rahatsızlığı geçirdiği, rahatsızlıktan sonra bu kişilerin yaklaşık yüzde 15'inin de yaşamalarını yitirmektedir. Ayrıca felç geçiren yetişkinlerin büyük bir bölümü de geri kalan yaşamlarını kısmi uzuv işlev kayıplarıyla sürdürdükleri bilinmektedir.

FELÇ İLE MÜCADELE İÇİN FELCİ İYİ TANIMALIYIZ

Felç rahatsızlığında genetik yatkınlık önemli bir risk faktörüdür. Aile geçmişinde inme riski varsa kişinin kendisinde de bu risk olabileceğini unutmaması gerekir. Her rahatsızlıkta olduğu gibi felç için de erken teşhis ve tanı, rahatsızlığın önlenmesi ve tedavi sürecindeki başarıyı arttıran önemli bir faktördür. Eğer hastada kısmi felci taklit eden, 24 saatten kısa süren bir atak geçirmişse, bu hasta yüksek ihtimalle normal kişiye göre, on kat daha yüksek bir riskledir, tedbir alınmadığı takdirde yaşamının devam ettiği süreçte bir inme geçirme olasılığı oldukça yüksektir. Felç, 65 yaş üstünde sık görülür ancak hastaların yüzde 30’u genç hastalardır. Genç yaşta erkeklerde, ileri yaşlarda da kadınlarda daha sık görülmektedir. İnme, yaşlı kadınların ölüm sebeplerinde meme kanserine yakın bir risk faktörüdür. Ayrıca genç yaştaki kadınlarda doğum kontrol hapları ve menopoz sonrası kullanılan hormon ilaçları da riski artırabildiği ortaya çıkan bulgular arasındadır.

FELÇİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Felç rahatsızlığı geçiren hastalar en sık şu sebeplerle hastaneye başvurmaktadır. Vücudun bir tarafından uyuşukluk ya da karıncalanma, şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, kol-bacaklarda kuvvet kaybı, yürümede bozulma veya güçlük, konuşmada bozulma, bir şeyleri anlamada zorluk yaşamak ve görme bozuklukları. Bu şikayetleri olan kişilerin en kısa süre içerinde hastaneye başvurması ve kalıcı hasarlara yol açan bu hastalığa erken müdahale edilmesi, yaşamsal kaliteyi artırmak adına ve rahatsızlığı tedavisinde başarı için önemlidir.

Felçin teşhis ve tanısı için, şikayette bulunan hastaya beyin tomografisi ve beyin MR incelemesi yapılır ve sebeplere yönelik araştırmalarda anjiyografik incelemeler, EKO, Ritm holter, ayrıntılı kan tetkikleri ve kolesterol incelemeleri yapılması gereklidir. Tanısal işlemler uygulandıktan sonra hemen tedaviye başlanıp kan sulandırıcı veya pıhtı eritici ilaç, tansiyon ve kolesterol düşürücü ilaç tedavisi verilmektedir. Kanamaya bağlı durumlarda ise öncelik tansiyon kontrolü, kafa içi basınç azaltıcı ilaçlar ve gerekirse damara yönelik cerrahi girişimler uygulanmaktadır.

KİMLER FELÇ RİKSİ TAŞIR

Felç (inme) rahatsızlıklarında risk altına bulunan hasta gruplarının başında ise yüksek tansiyon, şeker, koroner kalp damar rahatsızlığı ve ritim bozuklukluğu, yüksek kollesterol, uyku apnesi ve aşırı kilolu kişiler gelir.