5 Haziran’da Diyarbakır’dan bisikletle yola çıkan Sadık Başaran(30) ve Veysel Bozhan (22) adlı iki kafadar Kumluca İlçesine geldi

Diyarbakır’da aşçılık yapan Sadık Başaran ve üniversite 1. sınıf öğrencisi Veysel Bozhan bisikletin de, bir ulaşım aracı olduğuna dikkat çekmek ve Türkiye’nin güzelliklerini yerinde görmek amacıyla bisikletle Türkiye turuna çıktılar.
Bisikletli iki kafadar uzun ve zorlu bir mücadeleden sonra Kumluca İlçesine geldiler.

Bisiklet sahibi olunca hemen Türkiye turuna çıktı
İlk defa bir bisiklet sahibi olduğunu belirten, tur yapma fikrinin mimarı Sadık Başaran; “ Daha önce benim hiç bisikletim olmamıştı. İlk defa bisiklet aldım. Diyarbakır’dan nereye kadar gideceğimi merak ediyordum. Yola çıktım. İlk etapta bayağı bir zorlandım. Özellikle Urfa arasında biraz rampalar vardı. Onları çıktıktan sonra sosyal medyadan paylaşımlar yaptım. Arkadaşlardan çok beğeni aldım. Urfa’dan sonra Antep’e kadar geldim.

Evliyken bu turu yapmak zor olur
Bu arada bisikletinde ulaşım aracı olabileceğini öğrendim. Öyle bir şey ki bu işi yapacaksan bekâr iken yapacaksın. Evliyken çok zor. Türkiye’nin her tarafını merak ediyordum. Mesela Antalya nasıldır. Mersin nasıldır. Karadeniz nasıldır. Merak ettiğim için sürekli gezmek istiyordum. İlk defa böyle bir şans elde ettim. Elimden geldiğince tüm Türkiye’nin illerini gezeceğim. Biraz çılgınlık olacak ama elimden geldiği kadar hepsini gezeceğim. Diyarbakır’dan yola çıktım. İstanbul’a kadar gitmeyi düşünüyorum. İstanbul’dan sonra Karadeniz üzerinden tekrar Diyarbakır’a dönmeyi düşünüyorum. Her hangi biz kaza bela olmazsa böyle planlıyorum” dedi.


Yemek paramı gittiğim şehirlerde çalışarak çıkarıyorum

Yemekten başka masrafı olmadığını belirten Sadık Başaran; “Gittiğim şehirlerde iş arıyorum. Bir günlük veya 2 günlük. Para almıyorum. Yemek karşılığı çalışıyorum. Bana işverenlerden para almıyorum. Çalıştığımın ücretini yemek olarak talep ediyorum.
Eskiden değiş tokuş (Takas) vardı. Zamanımızda paraya çok önem veren insanlarımız var. Onun için parayı fazla ön planda tutmuyoruz. Yolda çok soru soruyorlar. Deli misin? Kafayı mı yedin? Amacın ne?
10 kişiden bir kişi karnın aç mı diye soruyor. Benim için en güzel soru budur. Daha soruyu sormadan açım diyorum. Aslında ailemizden maddi destek alabiliriz ama biz şu an yaşımızı başımızı almış insanlarız. Kendi ayaklarımız üzerinde durmalıyız” dedi.

Kış gelse bile bu turu tamamlayacağım
Sadık Başaran; “ Kış gelse bile ben elimden geldiği kadar turu bitirmek istiyorum. Görmediğim şehirleri çok merak ediyorum. Özellikle Karadeniz’i çok merak ediyorum. Karadeniz’de sadece Giresun’a gidebildim. Diğer şehirlere hiç gitmedim. Onlarında hepsine tek tek gitmeye çalışacağım” dedi.

Tur yapma konusunda daha önceden tecrübeli olduğunu, 3 yıl önce Malatya’da İzmir’e bisiklet gittiğini belirten, Atatürk Üniversitesi Devlet Konservatuarı 1. Sınıf Öğrencisi Veysel Bozhan; “ 5 Haziran’da Diyarbakır’dan bu yola çıktık. Sahil kenarından buraya kadar ulaştık. Geçtiğimiz 5 memleket oldu şu ana kadar. Amacımız İstanbul’a kadar vardıktan sonra birkaç gün mola verdikten sonra Karadeniz üzerinden tekrar Diyarbakır’a dönmek. Tabi bir kaza bela olmadığı sürece. Bu turdaki amacım. Zaten bir bisiklet olduğum için en son 3 yıl önce bir tur yapmıştım. İçime Sadıkla birlikte yeniden bir tur yapmak daha geldi” dedi.

Bisiklet karne hediyesi olarak görülmemelidir
Bisikletin çocuk oyuncağı olarak görülmemesini belirten Veysel Bozhan; “ Diğer bir amacım ise bisikletin kesinlikle bir ulaşım aracı olduğunu kanıtlamaktır. İnsanların bisiklete olan ön yargısını kırmak. Çünkü bisiklet bir çocuk işi olarak görülüyor. Büyükler kullanamaz. Hep çocuklar kullanır. Karne hediyesi olarak görülür. Biraz kafam dağınıktı. Çıkıp doğaya attım kendimi. Dağ eniz oram gördüm. İçim ferahlıyor. Her sahil kenarında, her yeni bir memlekete ulaştığımızda. Her ilçe ve il merkezi bizim için bir başarıdır. İnşallah turu tamamlayacağız ve memleketimize ve ailemizin yanına sağ salim döneceğiz” dedi.