Meclis Başkanı Fahri Özen başkanlığında gerçekleşen toplantıda gündemin yanında bölgenin ekonomik durumu da değerlendirildi.

Gündemin ardından söz alan Yönetim Kurulu Başkanı Murat H. Günay konuşmasında şöyle dedi;

“Sayın başkan, değerli meclis üyeleri ve meslek komitesi üyeleri;

Sözlerime öncelikle Ramazan ayınızı kutlayarak başlamak istiyorum.

Türk Halkı olarak bizim ulaşım, sağlık ve eğitim gibi birçok konuda devlete ihtiyacımız var. Bu ihtiyaçlarımızı kendi irade ve imkanlarımızla sağlayabiliriz. Sağlayamasakta bir şekilde hayatımızı idame ettirebiliriz. Fakat her devlet ferdinin yaşamını güven ve huzur içerinde sürdürebilmesi için kendi imkanlarıyla sağlayamayacağı öyle bir şey var. ADALET!

Bütün mahkeme salonlarında yazar. Adalet mülkün temelidir. Burada ki mülkün anlamı devlettir. Yani adalet devletin temelidir.

Güçlü ve adil bir hukuk sistemini temel alan kaliteli demokrasi, sürdürülebilir ekonomik büyümenin ön şartıdır.

Bunları niye söylüyorum? Son zamanlarda yaşanan ekonomik ve sosyal durumu sizlerin takdirine bırakıyorum.

Bu salonda 2018 yılı Ocak ayı meclisinde sizlere belirtilen takvime göre yapılması gerektiğini belirterek, 2018 yılının seçim değil geçim yılı olması gerektiğini söylemiştim. Maalesef korktuğumuz başımıza geldi. Başkanlık ve milletvekilliği seçimleri öne alındı. Ardından yerel seçimler ve bu da yetmezmiş gibi şimdi de ertelenen İstanbul seçimleri.

Ekonomimizin durumu malum. Alınması gereken önlemleri, yapılması gereken reformları bir kenara bırakın seçimler yüzünden uygulanan seçim ekonomisi işleri daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Oysa bir an önce ekonomiye odaklanıp, atılması gereken adımları kararlılıkla hayata geçirmeye ihtiyacımız var.

Kaybedecek zaman yok. Uzun yıllar boyu çalışarak elde ettiğimiz kazanımları büyük bir hızla kaybediyoruz. Endişe ve üzüntü içerisinde söylüyorum ki, böyle giderse çok zorlu bir süreç içerisine gireceğiz. Özel sektör ve kamunun ödenmesi gereken çok borcu var. Merkez bankası rezervleri, doları bir nebze olsun düşürme adına her geçen gün eriyor. Nerdeyse net rezervler tükendi. Ülkemizin risk primi(CDS) 500 puanın üzerine çıktı. Bu değer ekonomisi batık Yunanistan’da bile 300 puan civarında.

Bizim için artık tek kurtuluş 2002 yılında olduğu gibi güçlü, ayakları yere basan, üretimi, adaleti ve hukukun üstünlüğünü öne çıkaran yeni bir hikaye yazmak. İnanıyorum ki biz

direnci yüksek ve çalışkan bir milletiz. Doğru bir yönetimle başarıp, ulaşamayacağımız bir hedef yok.

Geçtiğimiz ay içerisinde bölgemizde seçilmiş belediye başkanları mazbatalarını alıp görevlerine başladı. Bölgemizdeki tüm belediye başkanları değişti. Henüz 5 yıl boyunca yönetecekleri belediyelerin maddi durumunu ve personel yapısını bilmiyorlar. Seçilirken birçok vaatte bulundular. Bu vaatleri gerçekleştirmek için belediyelerinin kurumsal ve maddi yapılarını inceleyip öğrenmeye ihtiyaçları var. Geçtiğimiz ay maalesef ziyaret ve etkinliklerden fırsat bulup bir türlü mesailerine başlayamadılar. Ama halkımız çok sabırsız. Seçilen belediye başkanlarımızdan hemen mucize bekliyorlar. Talepleri hemen yerine gelsin, geçmiş dönemde yapılmayanlar hemen yapılsın hatta daha da ileri gidip siyasi ve kişisel intikamları alınsın istiyorlar.

Başkanlarımızı rahat bırakın. Onlar büyük bir yarış kazanıp geldiler. Çalışabilmeleri için biraz izin verin. Bir anlayıp dinlesinler. Elbette onlar da biliyor ne yapacaklarını.

Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz başkanlarımızın her zaman yanında olacağız. Onların başarılı olmaları bizim ve bölgemiz için çok önemli. Bize ihtiyaçları olan her yerde, her projede en büyük destekçileri olacağız.

Bir süre onları kendileriyle baş başa bırakacağız. Olumsuz bir eleştirimiz olmayacak.

Bizimde onlardan beklentimiz bir an önce projelerine başlayıp, bölgemizi sosyal ve ekonomik açıdan ileri seviyeye taşımaları. Bu izlenen rotada bir sapma görürsek en büyük tepkiyi de bizden göreceklerdir. Tüm başkanlarımıza kolaylıklar diliyorum.

Gündemde yine enflasyon ve yine bizim yetiştirdiğimiz sebzelerimiz meyvelerimiz. Kıyametler koparılan, hatta uğruna tanzim satışlar başlatılan ürünlerimizin fiyatları mevsim etkisiyle düşmeye başladı. Domates fiyatları yine maliyetimizin altına indi. Biz bu fiyatlar ile zarar ederken birileri enflasyona darbeyi vurduk diye sevinecek. Artık bizimle uğraşmayı bırakın. Bin bir emek ile ürettiğimiz ürünlerden kazanç sağlayamayıp üretmeyi bırakır isek o zaman ne yapacaksınız.

Şu anda iktidar milletvekillerinden ve siyasi kulislerden duyduğumuz kadarıyla meclis yeni hal yasası üzerinde çalışıyor. Geçen günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım attığı tweetlerde "Sebze, meyve fiyatlarındaki dalgalanmaların özü, mevsim şartları, arz talep dengesinin bozulması ve tedarik sistemindeki yetersizliktir. Tarladan mal çıkıp buraya gelinceye kadar dörtte bir oranında fire veriliyor. Fire oranını düşürmemiz, saklama zamanını uzatmamız lazım. Hal komisyoncusu; tefeci, terörist değildir. Halciler, alnının teriyle ekmeğini kazanan insanlardır. Hallerdeki çalışmaları yakından takip edeceğim. Hal esnafını, haldeki komisyoncuları, üreticinin malının semt pazarlarına gitmesinde adeta garantör olarak görüyoruz" dedi.

Biz aylardır yaptığımız mücadelemizde hep bunları dedik. Komisyoncu-Üretici tefeci, terörist değildir. Komisyoncu, üreticinin sigortasıdır dedik. İnşallah tüm ilgililer ve özellikle Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ta Binali Yıldırım gibi düşünüyordur. İnşallah çıkacak olan “Hal

Yasası” bizim hassasiyetlerimizi koruyacak şekilde çıkar. Bu konuların her zaman takipçisi olacağız.

Geçtiğimiz günlerde TOBB’un 75. Olağan Genel Kurulu için meclis başkanımız, genel kurul delegelerimiz ve genel sekreterimiz ile birlikte Ankara’daydık. Burada Türkiye’nin dört bir yanından gelen TOBB üyesi odalarımızla sohbet imkanı bulduk. Konuşmalarımızın ortak noktası hep ekonomi oldu. Ülkemiz ekonomisine can veren değerli işadamı dostlarımızda bizim gibi ülke ekonomisi konusunda acilen bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyor.

Geçtiğimiz ay içerisinde KUTSO olarak bölgemiz için birçok değerli faaliyette bulunduk. Liderlik Akademimiz ilk mezunlarını verdi. Ayrıca Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı(BAKA) desteği ile yüzlerce kişinin katıldığı eğitimler düzenledik. Yine Kadın Girişimciler Kurulumuzun organizasyonu ile çok beğenilen tiyatro gösterileri gerçekleştirdik. Eğitim başta olmak üzere bölgemize faydalı olacak çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”