Yaz sezonunun başlamasıyla birlikte Antalya'da Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyonu, Orman Bölge Müdürlüğü'nde Vali Münir Karaloğlu başkanlığında toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Karaloğlu, orman yangınlarıyla mücadelede üç aşamalı bir plan ortaya koydu. İlk aşamayı yangına engel olmak olarak gösteren Karaloğlu, yangına hızlı müdahale ve sonrasındaki ağaçlandırma çalışmaları şeklinde üç aşamalı planı ayrıntılı anlattı.

RİSKİ YÜKSEK MEVSİME GİRİYORUZ

Yaz mevsiminin geldiği ve Antalya'da insan hareketliliğinin çoğalmaya başladığına dikkati çeken Vali Karaloğlu, “Orman yangını bakımından riski yüksek mevsime girmek üzereyiz. Dünyamızda yaşanılabilir bir iklim ve atmosferi sürdürebilmek için elimizdeki en yenilenebilir kaynak ormanlarımız. Aslında orman yoksa su yok, su yoksa hayat yok. Bu kadar basit. Hayatı idame ettirebilmek için ormanlara mutlaka ihtiyacımız var. Son yıllarda Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü'nün yaptığı başarılı ağaçlandırma ve iyileştirme çalışmalarıyla Türkiye'nin hem alandaki orman varlığı, yüzölçümü olarak Türkiye'nin ormanlık sahaları genişledi, diğer taraftan var olan orman içi envalimiz artmış oldu. Hem coğrafi olarak daha geniş ormanlarımız var hem de ormanlarımızda daha kaliteli varlığımız var" dedi.

KIRMIZI BÖLGEDEYİZ

Antalya'nın yüzde 56'sının ormanlarla kaplı ve Türkiye orman varlığının yaklaşık yüzde 5.5'ine sahip olunduğunu dile getiren Vali Karaloğlu, “Orman ve orman varlığı açısından önemli bir ilde yaşıyoruz. Türkiye'de orman yangınları bakımından riski en yüksek illerden biriyiz. Gazipaşa'dan Kaş'a kadar sahil bölgemiz orman yangınları riski açısından kırmızı bölgedeyiz. Orman yangınlarıyla ilgili üç aşamalı bir çalışma yapmalıyız" dedi.

YANGINLA EN İYİ MÜCADELE YANGIN ÇIKARMAMAK

Üç aşamalı planının ilkini orman yangınlarının önlenmesi aşaması olarak gösteren Karaloğlu, şöyle dedi: “Buradaki bütün kurumlar ailelerimizle birlikte, sivil toplum kuruluşları, yerel medyamız, halkımızla beraber yangını önleme, engel olma. En iyi temizlik kirletmemektedir diye bir söz vardır, yangınla en iyi mücadele yangını çıkarmamaktır. Yangını çıkardıktan sonra bazen nereye varacağını kestiremezsiniz. Onun için riski bu kadar yüksek bir alanda orman yangınlarına dönük vatandaşımızın hassasiyetini artırmamız lazım. Bunun için mutlaka her mahallede muhtara, okuldaki öğretmene, imama, sivil topluma, vatandaşa, yerel medyaya ihtiyacımız var. Bunu mutlaka toplumun gündeminde tutmamız lazım. Bazen yangın çıkmadan önce hiç hassasiyet göstermeyen kurumlar, sivil toplum neyse, yangın çıktıktan sonra orman dostu oluyor. Yangın çıkmadan önce orman dostu olmamız lazım. Yangın çıktıktan, testi kırıldıktan sonra yaptığımız tartışma sadece polemik oluşturmaktadır."

ANIZ VE SERA ATIĞI YAKMAK YASAK

Hasatların başlamak üzere olduğunu ve yakında seralarda da temizliğin başlayacağını vurgulayan Vali Karaloğlu, şöyle devam etti; “Vatandaşımız her sene uyarı yapmamıza, genelge yayınlamamıza ve yasaklanmasına rağmen anız yakmaya veya sera atıklarını ormanın yakınında yakarak maalesef orman yangınlarına vesile oluyor. Antalya'nın tamamında hem sera atıkları hem anız yakmak yasak ve vatandaşımızın kesinlikle buna uyması lazım."

İKİNCİ AŞAMA HIZLI MÜDAHALE

İkinci aşamanın yangınla mücadele olduğuna değinen Karaloğlu, “Yangına ne kadar hızlı müdahale edersek, yangını o kadar hızlı söndürürüz. Yangın büyüdükten, kontrolden çıktıktan sonra yaptığımız şey yangının yerleşim alanlarına zarar vermesine engel olmaktır. Yangını söndürebilmek için işin başında hızlıca yangına müdahale etmek lazım. Bunun için ihbar hatları önemli. 112 veya 177'ye derhal hızlıca ihbar edilmelidir. Sonra kurumlar arası diyalog çok önemli. Bir yerden ihbar geldiğinde talimat gelmesini beklemeyin, biz ne yapabiliriz diye bütün kurumlar durumdan vazife çıkarmalıdır. Her kurum yangını söndürmede ben ne yapabilirim modunda olmalıdır" dedi.

YANAN HER SANTİMETREKARE AĞAÇLANDIRILIYOR

Üçüncü aşamanın yangını söndürdükten sonra iyileştirme ve ağaçlandırma çalışmaları olduğunu belirten Karaloğlu, “Yanan her alanın her santimetrekaresini yeniden ağaçlandırıyoruz. Geçen sene Kumluca Adrasan'da çok büyük bir yangın atlattık, 4 gün devam etti. Ramazan ayında, o sıcağın altında büyük mücadele verildi. 1830 hektarlık bir alanı kaybettik ama 2016 sonunda Orman Bölge Müdürlüğü oradaki bütün alanları kısmen fidan, kısmen tohumla tamamı ağaçlandırıldı. Onun için orman yangınlarından sonra kamuoyunu gereksiz meşgul etmeye ve tartışma çıkarmaya gerek yok. Türkiye'de bugün sadece Adrasan-Kumluca değil geçen sene birçok noktada küçük yangınlar oldu. Her yanan alan mutlaka ağaçlandırıldı, ağaçlandırılmaya da devam edecek. Yani bir yerde orman yangını oldu, 'efendim işte ona buna peşkeş çekilecek', bunlar doğru değil, bunlar sadece kamuoyunu gereksiz meşgul eden tartışmalar olur" diye konuştu. DHA