Toplumun maddi ve manevi değerlerinin kültür olduğu bilinir. Bu tabiri biraz açmak gerekirse bir toplumun kültürü hem tarihsel yaşama, hem de geleneksel değerlere göre şekillenir.

Bu topraklar kültürel bakımdan zengindir. Bu zenginlik bu topraklarda yaşayan insan çeşitliliğinden ileri gelir.

Tarihsel yaşama bağlı olarak bu topraklar öteden beri boş kalmamış, değişik karakterde bazı topluluklara vatan olmuştur.

Maddi ve manevi değerlerimiz ulusal kaynaklarımızdır. Kültür ulusal kaynaklardan beslenir. Kültür sanat, bilim ve folklorle şekillenerek bütünlük kazanır.

Kültürün ana unsuru insan olduğundan kültürel ve nitelikli insanın nasıl yaratılacağı önemlidir. İnsan kendi halinde bırakılırsa insani vasıflarını tam anlamıyla kazanamaz.

Kültür kişilik yapısıyla da doğrudan ilgilidir. Bu cümleden olarak söz konusu olan bizim kültürümüz Türk kültürüdür. Bu kültürü özümseyerek yetişmiş olan insanlarımızın yaşama bakışları farklı olacaktır. İnsanlarımız gerçeği görmede ve iyi ilişkiler kuramda sorun yaşamayacaktır.

Türk kültürünün evrensel kültürü kucaklayıcı hali de vardır. Mustafa Kemal Atatürk Türk kültürünün özelliklerini çok iyi bildiği için genç Cumhuriyetle evrensel kültür arasında sağlam ve tutarlı bir bağ kurma başarısı göstermiştir. Türk kültürüne dinamizm kazandırmak suretiyle ulus olmanın sağlam temellerini atmıştır.

Ulusal kaynaklardan beslenen kültüre sanat, bilim ve folklorle şekillenerek zenginleşir. Bu unsurlara uymak insan kalitesini yükseltmek olacaktır.

Kültürel zenginlik görmeyi, anlamayı, gördüğünden ders çıkarmayı da sağlayacaktır.

Toplumsal değerlerle oynamak toplumsal yozlaşmanın doğmasına yol açar. Toplumsal olaylarda zaman zaman bazı çarpıklıklar yaşanmaktadır. Bu durum ekonomik dengelerin bozulmasına da bağlanabilecektir.

Hak, adalet, asalet, inanç ve ahlak anlayışı basiretsiz yönetimlerce istismar ve alt-üst edilirse kültürel yaşamın insanlar üzerindeki etkileri de silinmeye yüz tutacaktır.

Halbuki, hukuk, hak, adalet, asalet ölçülerine uyulmalı, kabalığı yenmek, katılığı yumuşatmak, çıkarcılıktan arınmak, çirkinliği güzelleştirmek, hoyratlığı atmak, bilgisizliği ve eğitimsizliği yenmek için çalışılmalıdır.

Toplumun yapısını bozarak, kültürel değerleri ıskalayarak toplumun sorunlarını çözmek olası değildir.

Ne varsa birlik ve beraberlikle vardır. Birlik ve beraberlik içinde güzel günlere yelken açmanın olacağını düşünmek en çıkar yoldur. Dilimi gibi kültürel değerlerimizin gizinin de bizi birbirimize bağladığı unutulmamalıdır. SEVGİLERİMLE…

0539 979 35 29 Cafer GÜNDOĞDU

[email protected]