Sevgili okuyucularım bu hafta sizlere aslında çok yanlış bilinen bir türlü ayrımı yapılamayan bir yanılgıdan bahsetmek istiyorum. Başlıkta da söylediğim gibi toplum olarak her belimiz ağrıdığında acaba bendede mi bel fıtığı var sorusunu yöneltiyoruz kendimize halbuki yüzde 80’imiz 'Mekanik Bel Ağrısıyla 'karşı karşıyayızdır. Mekanik bel ağrısı genel anlamda herhangi bir sinir irritasyonu olmaksızın (yani harabiyeti, uyarılması) bireyin kas spazmlarından, ligamentlerin (bağların) ve eklemlerin hasarlanması, gerilmesi yada basınç altında kalmasından mekanik zorlanmasından oluşan ağrıdır. Kas ve iskelet sistemi kökenlidirler. Bu ağrılar fiziksel aktiviteyle şiddetlenip istirahetle hafifleyen ağrılardır. 20 ile 55 yaş arası bireylerde oldukça sık karşılaşılmaktadır.

MEKANİK BEL AĞRISINA SAHİP BİR HASTANIN ŞİKAYETLERİ NELERDİR?

Bel ağrısı bacaklara baldıra kadar inmez sadece kaba et dediğimiz bölgeye yayılır.

Belde oluşan sertlik sebebiyle hareket yeteneğinde azalma görülür.

Ağrının hareketle şiddetinin artması

Yürürken bir tarafa doğru çekme, normal yürümeyi gerçekleştirememe.

PEKİ BU AĞRILARIN SEBEPLERİ NELER OLABİLİR?

Kişinin postürü dediğimiz duruş şeklindeki bozulmalar, bacak boyları farkı, düz tabanlık, yüksek topuklu ayakkabılar, gevşek oturma, karın-sırt kasları arasındaki dengesizlik, uzun süre oturma, eğilip-doğrulma, zorlayıcı yaşam ve çalışma şartları, uygunsuz yatak kullanımı gibi sıralayabiliriz.

KİMLERİN BU AĞRIYA YAKALANMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR DERSEK?

Hareketsiz yaşama sahip bireyler, uzun süreli araç kullanan şoförler, fazla kilolu bireyler, eğilme-bükülme hareketini yanlış yapanlar, zayıf bel ve karın kasına sahip kişiler, duruş bozukluğu olanlar, ortası çukurlaşmış yatakta yatanlar, hamileliğin son aylarında olanlar, sigara içenler, ruhsal ve duygusal gerginliğe sahip olanlar, uygun olmayan ayakkabı kullananlar, diz problemi olan kişiler ve gevşek oturuş şekline sahip bireylerin bu ağrıya yakalanma ihtimali yüksektir.

MEKANİK BEL AĞRISINA YAKALANMIŞ BİREYLER NASIL TEDAVİ EDİLİR NELER YAPILIR?

Ağrının kaynağını bulmak ve sorunu çözüme kavuşturmak amaçlanmalıdır. Fizyoterapistinize şikayetlerinizi belirtip özel değerlendirme ve incelemelerinizi yaptırdıktan sonra hekimin de koymuş olduğu tanıya uygun tedavi programı oluşturulur. Genellikle şöyle bir sıra izlenir. Tercihen ortopedik bir yatakta hafif dizler karna doğru çekili vaziyette en az 48 saat istirahat önerilir. Ağrıyı hafifletmek varsa enflamasyonu azaltmak için soğuk uygulamalar yapılabilir. Duruma göre ağrı hafifledikten sonra 6-8 gün içinde günde 15-20 dakika olmak şartıyla sıcak uygulamalara başlanır. Fizyoterapist tarafından önerilen duruş kontrolü, vücut düzgünlüğü, vücut esnekliği, gövde kaslarının kuvvetlendirilmesi egzersizleri tedavi programına eklenir. Önerilen germeler yapılır. Uygulanan elekrofizyolojik ajanlarla ağrı giderilmeye çalışılır. Aynı zamanda manuel terapi dediğimiz germe, döndürme, bastırma gibi el teknikleriyle de bu ağrıdan 5-10 seansta neredeyse tamamen rahatlama sağlanır.

PEKİ BEL SAĞLIĞIMIZI NASIL KORUYACAĞIZ NELERE DİKKAT EDECEĞİZ?

Düzenli egzersiz yapın.

Belinizi düz tutun.

Birşeyi kaldırmak için dizlerden bükülerek eğilin.

Belinizden öne doğru eğilmeyin.

Yükü taşırken bölün ve vücuda yakın tutarak taşıyın

Yüzüstü yatmaktan kaçının.

Yukarıdan bir cisim alırken uzanmak yerine basamak kullanın.

Yumuşak koltuk tercih etmeyin ve otururken belinizi destekleyin.

Uzun süre ayakta kalıcaksanız bir ayağınızın altına destek koyun.

Dönüşleri tüm vücudunuzla yapın belden dönmeyin.

KISA BİR NOT: Jim Rohn'nda dediği gibi 'Vücudunuza iyi bakın. Çünkü yaşamak zorunda olduğunuz yegane yer orası…’ Bu haftaki yazımızı da bu sözlerle noktalarken danışmak ya da sormak istediğiniz sorularınızı mail yoluyla bana ulaştırabilirsiniz. Haftaya görüşmek üzere sağlıkla kalın, keyifli okumalar.