Hayatı kazanmak kolay değildir. Bakın, nasıl hayatı kazandı Bay Turgut.

Turgut köyde doğdu. Fakir bir ailenin çocuğudur. Uslu bir anası, yaramaz bir babası vardır. Baba evin tek hakimidir. Ne derse o olur. Bütün kararlar ondan çıkar. Ailenin bireyleri onun her sözüne her tavrına uymak zorundadır.

Turgut’un babası tek eşle yetinmek istemez. Bir kolayını bulur, eşinin üstüne başka kadın getirir. Getirdiği kadın duldur, çocukludur. Zaman geçtikçe getirdiği kadından çocukları da olur. Kuma olarak gelen kadınlar nikahsızdır. Doğan çocukların nüfus kayıtları önceki eşinin üstüne çıkarılır. Turgut’un kardeş sayısı artmıştır. Önceki eşinden ve sonraki eşinden olmak üzere yedi kardeşi olmuştur. Aynı çatı altında yedi çocuklu bir aile. 

Günler, aylar, seneler geçmektedir. Turgut’un okul çağı gelmiştir. İlkokulu köyde okumuş, güç bela okulu bitirmiştir. Köyde ve evde rahat değildir. Babasının her dediği işe koşturur. Her dediğini yerine getirir. Yinede yaranamaz. Babası Turgut’a karşı iyi davranmaz. Kaba kevvet kullanır. Dayak atar, döver onlarla da yetinmez, küfreder. Şiddet kullanır.

Eşinin üstüne kuma olarak getirmiş olduğu kadının çocukları babasının yanında çok kıymetli, kendisi kıymetsizdir. Hiç değeri yoktur. Bu yüzden Turgut’un morali bozuktur. Ne yapacağını bilememenin şaşkınlığını yaşar. Canına tak etmiştir. Dayanma gücününü iyice yitirmiştir. Ninesi aklına düşer. Ninesine gidecek, ninesine sığınacaktır.

Ninesi maden ocağı çalıştıran bir şirketin iş yerinde hizmetcidir. Bir yolunu bulur ninesinin yanına ulaşır. Artık ninesinin yanında kalmaktadtır. Turgut usludur, uyumludur. Ninesi ne verirse onunla yetinir. Zaman zaman ninesinin hizmetli olarak çalıştığı maden ocağına da uğramayı ihmal etmez.

Maden ocağında görevli bir maden mühendisi vardır. Turgut mühendisin dikkatini çekmiştir. Turgut sevimlidir, akıllıdır, beceriklidir. Mühendis, Turgut’un bu durumuna seyirci kalmak istemez. Okusun ister. Turgut’la konuşur okula yazdıracaktır. Orta okulun açılma vaktidir. Ve Turgut okulun öğrencisidir. Mühendisin desteği ve ailesinin yardımı sayesinde Turgut okul ve normal yaşamını sürdürmektedir. Bu yardım ve destek ortaokul bitene kadar devam etmiştir.

Mühendis, Bay Turgut’dan elini kesmemiş ona kol kanat olmuştur. O yıllarda okul tatil olduğu günlerde bazı işlerde çalışarak harçlığını da kazanmıştır. İşler tıkırında olunca, hayatın tadıda değişmiştir. Üç sene böyle geçmiş ortaokul yılları geride kalmıştır.

Bu süre içinde maden ocağı kapanmış, ocağın kapanmasıyla maden mühendisi hem işten, hem bölgeden ayrılmış başka bir yere gitmiştir.

Turgut, mühendisin gitmesi, ninenin de hizmetçilikten ayrılmasıyla öksüz, kimsesiz, yardımsız, desteksiz kalmaştır. Lisede, lise dengi meslek okullarında okumak istenmektedir. Sınavlara katılmak için parası yoktur. Ne yapacağını bilmez. Yine şaşkın ve çaresizdir. Baktı olmayacak askerlik görevini aradan çıkarmak düşüncesiyle askere gider. Askerliği bitirir ama askerliğin bittiğine bile sevinemez.

İşi yoktur. Ne yapacağı belli değildir. Karamsarlığa kapılmadan arayışını sürdürmektedir. İşsizlerin bir araya geldiği kahvede otururken bir anons duyar. Anons Orman İdaresine Bakım Memuru alınacağına dairdir. Başvurur. Başvuranların içinde ortaokul mezunu tek kişidir. İlkokul mezunlarıyla birlikte sınava girmesi mümkün olmadığından Turgut için ayrı sınav yapılır.

Başarılı olmuştur. Orman Koruma Memuru olarak göreve başlar. Turgut memur olmuş hayatı kazanmıştır. Zorluklar karışısında yılmamış, çaba göstermiştir. Yaşam onu boş çıkarmamış çabasının karşılığını bu şekilde vermiştir.

Bay Turgut, Bey Turgut olarak Orman İdaresinde yıllarca çalışmış, emekli olmuştur. Eski anılarını hatırlayıp anlatarak keyfe keder yaşamaktadır Bey Turgut.